| |
Siz hiç kırmızı halı üzerinde yürüdünüz mü?
Çekilen film başına düşen sinema eleştirmeni sayısı mevzu bahis olduğunda cennet vatan liderliği kimseye bırakmaz. Nüfus yoğunluğunu gösteren haritaların sinema yazarı versiyonunu yapsalar, Türkiye en koyu renkle taranmış coğrafya olur.
Geyik bir yana, tanıdığım onca sinema eleştirmeninin işlerine, sinema sanatına duydukları tutkuyu kıskanmıyor değilim. Olabildiğince çok olsun! Pazartesi gecesi SİYAD'ın (Sinema Yazarları Derneği) Türk Sineması Ödül Töreni'ne gittim. Emek Sineması "kırmızı halılı" gecelerinden birini daha yaşıyordu.
Daha önce hiç ama hiç kırmızı halı güzergahını takip ederek bir mekana gitmediğimden tereddüt edip gümüşçü tezgahına sığındım. Yalandan yüzüklerle ilgileniyormuş gibi yapmakta selamet var. Haşmet Abi'min başparmak yüzüğünü buradan tedarik ettiğini keşfettim bu vesileyle de, n'pıcam şimdi? Çıkarız halının üstüne, biri yakamıza yapışır hemşehrim siz yan kapıdan girin der rezil oluruz. Organizasyon komitesi üyelerinden Uğur Vardan'ı arayıp kırmızı halıdan geçip geçemeyeceğimi sordum.
Yetki alınca daldım. Ya ne mübarek bir hismiş kırmızı halı üzerinde yürümek. Ciddi söylüyorum. İnsan kendini Reisicumhur gibi hissediyor. Demek hayatta hiçbir şey boşuna yapılmıyor. İlk iş oturduğum apartmanın girişine kırmızı halı serdirmek olacak. Eve Ahmet Necdet Sezer gibi gireceğim bundan sonra.
Neyse boş bir yer bulup çöktüm. Atilla Dorsay ve Deniz Akkaya bu mütevazı törenin sunuculuğunu yaptılar. Deniz Akkaya gerçekten nefes kesici. Kırmızı halı tecrübemin üstüne ilk kez Deniz Akkaya'yı yakından görmek 19 Ocak 2004 gecesini çok özel yaptı benim için. En iyi film Karşılaşma. En iyi yönetmen Ömer Kavur-Karşılaşma. En iyi erkek oyuncu Şevket Çoruh- İnşaat. En iyi kadın oyuncu Yelda Kaymakçı- Çamur. Beni en çok heyecanlandıran Suna Pekuysal'ın İnşaat filmiyle en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü almış olmasıydı. Avuçlarım patlayana kadar alkışladım.
Bütün salon Suna Pekuysal'ı dakikalarca alkışladı. En iyi görüntü yönetmeni ödülünü Karşılaşma filmiyle Ali Utku aldı. Ama Ali Utku ödül almazmış. Onun yerine kardeşi gelmiş. Ama onun da soyadı Utku değilmiş, çünkü babalar farklıymış gibi abzürt bir durum dışında tören tamamen Atilla Dorsay'ın mutlak hakimiyeti altındaydı.
Türkan Şoray'a Türk Sineması'nın 90. Yıl Teşekkür Plaketi'ni veren Cüneyt Arkın'ın artık saçlarını kestirmesi, Türkan Sultan'ın da aldığı bir milyonuncu ödül karşısında gözlerinin dolmaması gerektiğini düşündüm. Sonra mini konserde Melike Demirağ, Arkadaş şarkısını söylerken Uğur Vardan'ın gözlerinin dolduğunu gördüm. Duygu fırtınası Emek Sineması'- nda hüküm sürmekteydi ve ben duygusal bir gecemde değildim. Daha ziyade aç olduğum bir geceydi ve Bambi'ye ışınlanıp dilli-kaşarlı olayına girişmek istedim. Öyle de yaptım. Sinema tutkunu bir grup çılgının tertiplediği samimi gece demli bir çayla noktalandı.
|