| |
|
|
Yılmaz Erdoğan sevinsin! '
GÜLBEN Ergen, Vizontele Tuuba'nın galasına, Yılmaz Erdoğan'ın abisi Mustafa Erdoğan ile el ele geldi. Tabii bu durum bütün medyanın ilgisini çekti. Hele film bitince çoğu kameranın sahneye çıkan oyunculara değil de Gülben Ergen'e çevrilmesi Yılmaz Erdoğan'ı iyice sinir etti. Sevgilileri şov yapmakla suçladı. Doğan Hızlan da Erdoğan'a hak verdi; özetle, "Magazin ön plana çıktı; bu yaptıkları sanata ve sanatçıya saygısızlıktır" dedi. (Hürriyet, 23 Ocak) Ben de oradaydım ve farklı düşünüyorum. Fikrimi, olayı tartışmaya açan Hürriyet'e kısaca ilettim. Gelin biraz ayrıntıya girelim:
*** Bu olayda sanat nerede? Sanat ve sanatçılık (tabii eğer varsa) filmdedir: Görüntüsüyle, konusuyla, oyunculuk becerisiyle 'yapıt'ta... Onun dışındaki her şey şovdur, promosyondur, reklamdır, magazindir...
1) CNN Türk galayı canlı yayınladı. Üstelik bu görüntüler fuayeye ve salona da verildi. Bunun sanatla (yani filmle) bir alakası var mı? Yok! Peki niye itiraz edilmiyor? 2) Filmden önce ya da sonra konuşma yapmanın, çeşit çeşit pozlar vermenin sanatla bir alakası var mı? Yok! Hani eleştiri? 3) Bizzat Hürriyet gazetesinde yer alan kapsamlı haber ve görüntüler Yılmaz Erdoğan'ı ve Doğan Hızlan'ı yanlışlıyor.
Medya filme ve galaya büyük ilgi gösterdi. Daha ne olsun? Galadan canlı yayın yapılınca ya da Dışişleri Bakanı'nın eşi Hayrünisa Gül ile fotoğraf çektirilince sanata halel gelmiyor ama Gülben Ergen o şovdan rol çalınca sanata saygısızlık etmiş oluyor.
Olmaz öyle şey! Hiiiç yakınmasınlar! Şov dünyası bu: Adeta kurtlar sofrası! Herkes diğerinden rol çalmak için uğraşır. Evet, doğru, Gülben Ergen geceyi kendi reklamı için kullandı. Ama bu sayede gala ve film medyada daha da geniş yer buldu. Yılmaz Erdoğan kızacağına sevinmelidir. (Hoş kızarak polemik yarattı ve böylece filmin promosyonunu daha da güçlendirdi ya... O da ayrı bir konu.)
|