Yabancıya yüksek faizde madalyonun öteki yüzü
Türkiye, Hazine bonosuna yatırım açısından dünyanın en kazançlı ülkelerinden biri. Zaman zaman en yüksek reel faizi Türkiye hazinesi verdi. Hazine bonosunda yabancı yatırımcılar için kazanç daha yüksek. Bunun da ana nedeni kurun enflasyonun gerisinde kalması, yerli paranın değerli tutulması. Dün yabancıların 2003 yılında Türkiye'den ağırlıklı ortalama yüzde 45.1 kazanç elde ettiklerini, bunun tüm zamanların rekoru olduğunu belirtmiştik. Bu rekor kazanç, Türkiye'de reel faizlerin yüksekliğinden çok dolar kurunun aşırı düşüşünden kaynaklanmıştı.
Faizi yüzde 28- Yıllar itibariyle Hazine'nin verdiği ve üzerine kur farkı nedeniyle daha büyüdüğü dolar bazındaki faiz oranlarıyla yabancıların Türkiye'deki bono yatırımlarından elde ettikleri kazancı hesapladık. Ödemeler Dengesi'nin ilgili kaleminde, yabancılar ilk kez 1986 yılında bonoya veya devlet iç borçlanma senetlerine yatırım yapmış. 18 yıllık yatırımlarının toplamı, 1998 ve 2001 yıllarındaki büyük ölçekli çıkışlar düşüldükten sonra, 16 milyar 712 milyon dolar. Bitişikteki tablodan da izlenebileceği gibi, ilgili yıl faiz oranları üzerinden elde ettikleri faiz geliri toplamı 4 milyar 744 milyon dolar. Bu da ağırlıklı ortalama yüzde 28.3'luk bir faize denk geliyor.
18 yılda 17 milyar dolar Yabancıların bu yatırımları şuphesiz sadece devlet iç borçlanma senetlerinde. Geçmiş yıllarda gözde bir yatırım aracı olan repoya, yatırım fonlarına ve başka para piyasası veya sermaye piyasası araçlarına yönelik yatırımlarını kapsamıyor. Dolar bazında yüzde 28 faiz verilmesine karşılık çekilebilen yabancı sermaye miktarı belli. 18 yılda sadece 17 milyar dolar. Ancak verilen faiz çok yüksek. Dünyanın hiçbir ciddi ülkesinde böyle bir faiz yok. O zaman madalyonun öteki yüzüne de bakmak gerikyor. Teori derki, getirisi yüksek araçların riski de yüksektir. Türkiye'de portföy yatırımı yapan yabancılar öncelikle ülke ratingine bakarlar. Bu rating önceleri iyiydi, yatırım yapılabilir kategorideydi, şimdi kötü. Buna paralel yabancıların istedikleri faiz de yüksek.
Karışıklığın karşılığı- Rating de, başta ülkenin siyasi, ekonomik ve sosyal dengeleri değerlendirilerek veriliyor. Türkiye'nin içinde bulunduğu Ortadoğu coğrafyası karmakarışık, dünyanın en riskli bölgesi. Ülkenin içi de siyasi, sosyal ve ekonomik bakımdan karmakarışık, çok kırılgan ve değişken. Hukuk sistemine güven çok az. Ekonomi politikalarına ve bu politikaların sürekliliğine inaç çok az. Kamu borcu ise çok yüksek. Böyle bir ülkede bu kadar faiz vermezseniz bu sermayeyi de çekemeyeceksiniz. Aslolan ve ülkeyi yönetenlerin elinde olan, risk unsurlarını ve kamu borçlanma ihtiyacını azaltmak. Yoksa yüksek risk, yüksek faiz, yüksek borçlanma ihliyacı, düşük reel ekonomik faaliyet kısırdöngüsü sürüp gidecek.
Sonuç- "Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan önce kendinden başlamalıdır" Sokrates
|