Üretim rekorda, sanayici memnun TÜSİAD da pişmiş aşa su katmadı
Henüz yeni geride bıraktığımız 2003 yılında büyüme, enflasyon, faiz oranları, döviz kuru, bütçe ve ihracat hedeflerini fazlasıyla tutturduk. Sanayinin üretim düzeyi 2000 yılındaki son büyük canlanmasını da geride bıraktı ve 1998 yılını yakaladı. Yeni açıklanan 2003 Aralık ayına ait kapasite kullanımı özel imalat sanayinde yüzde 79.6'yla tarihi düzlerine ulaştı. 2002 sonunda yüzde 71.7 olan bu oran bir yılda 7.9 puan sıçradı. Oran 2002'de 3 puan, 2001'de de 2.7 puan arttı. Yani sanayide kapasite kullanımı son üç yıldır sürekli artarak yüzde 65'den yüzde 80'e çıktı.
Çukurdan tepeye - Bu düzeyi ile sanayinin kapasite kullanımı 6 yıllık aradan sonra 1998'i yakaladı. Aslında sadece kapasite kullanımı değil, üretim, kişi başına gelir, milli gelir de 1998 düzeyine çıktı. Ancak ekonominin ve sanayinin tepeden dibe inmesini ve çukurdan yeniden tepeye çıkmasını bitişikteki tabloda son açıklanan kapasite kullanım verileri gösteriyor.
Eleştiri yoktu - İyi olan sadece kapasite kullanımı ve üretim değil. Şirket karları da çok iyi. Sonuçta iş dünyası geçmişe göre durumunda daha bir mumnun. İşte böyle bir memnuniyet ortamında dün yapılan TÜSİAD Genel Kurulu'nda yıllardan beri ilk kez hükümete uyarı niteliğinde ciddi bir eleştiri yoktu. TÜSİAD Başkanlığı'na veda eden Tuncay Özilhan konuşmasında "Ekonomide sağlanan iyileşme hepimize umut veriyor. Ancak dışımızdaki hava koşulları sürekli değişebiliyor. Bu yüzden , bu uçağın pilotlarının sürekli rota kontrolü, sürekli ince ayar yapmaları gerekiyor" dedi.
Kendi içine döndü - Halbuki geçmiş genel kurullarda başkanlar tarafından yapılan konuşmalarda siyasi istikrardan, ekonomik kaygılardan, kangren olmuş sorunlardan, fedakarlık ve kararlılık gereği dile getirilir, Ankara'ya sert uyarılar yapılırdı. Hükümete eleştiri olmayınca da, genel kurul, kendi iç sorunlarına döndü. TÜSİAD'ı zor şartlarda 1971'de kuran 12 sanayici ve işadamı saygı ve övgüyle anıldı. Patronlar kulübünün üyeleri, derneğin bütçesinin açık vermesini ve bir kereliğine 2 bin dolarlık ekstra bir yükün altına girmeyi, kendi içine dönmenin sonucu olarak uzunca bir süre tartıştı.
Yeni hedefler - Patronların, köhnemiş bir yargı sistemini, ekonominin de önünde ciddi bir sorun olarak gördüklerini, bu yıl konuk konuşmacı olarak Adalet Bakanı'nı çağırarak gösterdi. Parlak geçen 2003 yılının ardından, AB'den gelebilecek olumsuzluklara karşı 2004 ve sonrasının kurtarılabilmesi ve yakalanan dalganın sürdürülebilmesi, sadece ekonomide değil, artık yargıda ve hukukta, eğitimde, kamu yönetiminde, sosyal güvenlikte ve sağlıkta da reformlardan geçiyor.
Sonuç- "Yaşamımız yaşadıklarımızla değil, beklentilerimizle şekillenir" Bernard Shaw
|