Yatırım fonları borsaya yetişti bir de getiri uçurumu olmasa
İki hafta önce yatırım araçlarının son 20 yıllık getirilerini topluca ele aldık. Dün de yatırım araçlarının toplam büyüklüklerini ve mali varlıklar içindeki dağılımını yayımladık. Bugün yatırım araçlarının GSMH'ya göre oranını ve yatırım araçları içinde çifte saymamak için ele alamadığımız yatırım fonlarını irdeliyoruz.
2.2 milyon yatırımcı -Bitişikteki tabloda ilk yatırım fonunun çıkış tarihi 1987'den bu yana fonların toplam büyüklüğü dolar bazında veriliyor. 1987'de 52 milyon dolarlık portföy büyüklüğüyle işe başlayan yatırım fonları 2003 sonunda 10.809 milyon dolarlık büyüklüğe ulaştı. Toplam yatırımcı sayısı 2 milyon 204 bine yükseldi. Fonlar, yatırımcı sayısı yönünden hisse senedi yatırımcısını ikiye katladı.
Getirisi vasat - Ayrıca 2.2 milyon müşteri aynı zamanda Türkiye'deki devlet iç borçlanma senedi yatırımcılarını da geçmiş durumda. Orada yaklaşık 2 milyon kişisel yatırımcı var. Yatırım fonlarının bu gelişimi bir yönüyle hızlı. Ancak diğer yönüyle zayıf. Çünkü yatırım fonlarının ortalama getirisi vasat. Fonların 18 yıllık toplanmış ve netleştirilmiş, yani zararları çıkılmış ve enflasyondan arındırılmış getirisi yüzde 32. 1987 sonunda yatırılan 100 TL 2003 sonunda reel anlamda 132 TL olmuş. Bu, aradan geçen zamana göre oldukça düşük bir getiri. Neye göre düşük?
Bonodan fark yiyor - Yatırım fonlarını oluşturan devlet iç borçlanma senetlerine, repoya ve hisse senedi getirilerine göre düşük. Borsa 18 yılda yüzde 720, devlet iç borçlanma senetleri 20 yılda yüzde 670 reel getiri sağlamış. Daha önceki yıllarda yatırım fonlarının içinde bulundurduğu yatırım araçları kısmen değişiklikler gösterdi, ama çoğunlukla devlet iç borçlanma senetlerinden, repodan, hisse senetlerinden oluştu. 2003 sonu itibariyle yatırım fonlarının yüzde 67'si tahvil ve bonodan, yüzde 30'u repodan ki bu da bono ve tahvile dayalı, geriye kalan yüzde 2.5-3'lük kısım da hisse senetlerinden oluşuyor. Hisse senetlerinin getirileri yatırım fonlarını kat be kat aşmış durumda. Bono ve tahvilin getirileri yine yatırım fonlarını katlamış. Denilebilir ki, B tipi fonlarda yüzde 10 stopaj var. Ama bu da o kadar işte.
İlginin nedeni - Buradan çıkan sonuç şu: Tasarruf pastasında yatırım fonlarına büyük bir ihtiyaç var. Kişisel tasarruf sahiplerinden yüksek bir ilgi görüyor. Yatırım fonu mali piyasalardaki oynaklıklar karşısında kişisel yatırımcılar için en uygun düşen yatırım aracı, likiditesi yüksek, vergi beyanı yok.
Sorun yapısal - Ancak yatırım fonlarını oluşturan ana yatırım araçlarıyla arasında getiri uçurumu var. Bu sadece bir yılın veya bir kaç yılın değil, beş yılın, 10 yılın, 15 yılın sonucu. O zaman sorun yapısal. Bunda elbette yatırım fonlarının yüksek maliyetle yönetilmesinin payı var. Yatırım fonlarının iyi yönetilmediği de bize aradaki bu uçurumu yeterince açıklamıyor. Ortada başka ve daha çarpıcı bir çarpıklık olsa gerek. Devam edeceğim.
Sonuç- "Balık, gölüne göre büyür" Türk Atasözü
|