|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
![](/i/1_pix_trans.gif) ![](/i/bugunku_diger_yazi.gif) |
|
Ziyaretin tadı kahveyle çıkar
132 yıldır lezzetini tiryakilerine ulaştıran Kurukahveci Mehmet Efendi; bayramda da ağzınızın tadı olacak.
Kurukahveci Mehmet Efendi 132 yıldır kahve tiryakilerinin hizmetinde. 19'uncu yüzyılın ikinci yarısında Tahtakale'de Hasan Efendi tarafından baharat ve çiğ kahve satan bir dükkân olarak kuruldu. Oğul Mehmet ise Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek İstanbul'da kahveyi kavurup, öğüttükten sonra tiryakilerine sundu ve bu yüzden de 'Kurukahveci" olarak anılmaya başlandı. Torun Selahattin Kurukahveci, kahveyi ilk kez yurtdışına ihraç eden kişi unvanını aldı. Hulusi Kahveci ise 1930'ların gelişen teknolojisine ayak uydurarak, ilk kez toplu üretimi gerçekleştirdi. İçinde 600 ayrı aroma bulunan bu geleneksel tat, kültürü, kavruluşu, pişirilişi, sunumu ve içimiyle Türk kahvesinin adı oldu. Bugün işin başında Mehmed Efendi'nin birkaç kuşak sonraki torunları Mehmet ve Hulusi Kurukahveci bulunuyor. Kadıköy'de bir şubesi olan Kurukahveci'nin üretim merkezi ise Dudullu'da. Yeni ambalajlar ve özel kahve setleriyle başta ABD, İngiltere, Almanya, İspanya, Danimarka, Avustralya, Yeni Zellanda ve Hong Kong olmak üzere 20'nin üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiren Kurukahveciler, yurtdışında da pek çok etkinliğe katılarak Türk kahvesini tanıtıyor.
MURAT BABA ANLATIYOR Dükkânın idaresini uzun yıllardır yürüten 73 yaşındaki Murat Çeker ise herkesin patron zannettiği isim. Çeker 59 yıldır Tahtakale'deki dükkânda çalışıyor. Murat Baba, "Evde, şekeriyle bir fincan kahve yalnız 50 bin lira" diyor. Ona göre, kahveden daha ucuz ve kıymetli bir ikram daha olamaz: "Muhabbeti bol olan kahve sayesinde, aile üyeleri, eş dost birbirini 'Bir kahve bahane' misali daha iyi tanıyor. Kız istemede, taziyede ve tabii bayram kutlamalarında asırlardan beri hep kahve var. Velhasıl-kelam kahvenin her yerde faydası oluyor."
Salim YAVAŞOĞLU
|
|
|
|
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|