Yok olan ağaçlar...
Burgazadalı olmama rağmen, yangında ne yazık ki orada değildim. Ancak yangın sonrasında anlatılanlar o tarihi yangından çok daha utanç verici ve trajik... Ormanın %40'ı yangında kül oldu, ancak söndürüldükten sonra, hemen hemen %100'ünü yitirdik! Nasıl mı? Yangında yanmayan bir çok ağaç vardı. Alevler bir çoğunu yutmuş, ama bazıları ayakta dimdik duruyordu. Hatta gövdelerinde karıncalar bile geziniyordu! Ertesi gün, bunlar da gövdeden kesilmiş, her şeyi çoktan süpürülüp ortadan kaldırılmıştı. Peki ne oldu o kesilmemesi gereken ağaçlara? Benzer bir durum, şu anda Altunizade-Köprü yolu üzerinde yaşanıyor. Aylardır devam eden yol çalışmaları bitmedi, öte yandan asırlık çam ağaçlarının tümü kesildi. Ortada yeşilden eser kalmadı. Anlaşılan her şeye "kar" gözüyle bakan bu zihniyet, tıpkı "orman vasfını yitirmiş arazilerin satışı"nda uygulanan politika gibi topraklarımızı satışa çıkarıyor. Erozyondan daha büyük bir felaket değil midir bu ülkemiz için? N.S./ İSTANBUL
|