| |
|
|
Onur mu, girdi mi?
Her yıl bugünlerde alevlenen asgari ücretle ilgili polemiklerin "Yarım bardak su" tartışmasından hiçbir farkı yok. Masaya yarım bardak su ve bir dizi objektif veri koyun. Bu verileri kullanarak taraflardan birinden bardağın boş, diğerinden de dolu olduğunu kanıtlamasını isteyin. Göreceksiniz, ikisi de kanıtlayacak. Yeni asgari ücretin (net 325- 350 milyon lira arasında bekleniyor) açıklanmasından sonra yine aynı yakınmalar yükselecek. "Net ücret"ten yola çıkan işçi temsilcileri "Emekçi yine sefalet ücretine mahkedildi" diyecek. "Brüt ücret"i esas alan işveren kesimi ise, "Yeni asgari ücretin kayıtdışı işçi çalıştırılmasını teşvik edeceğini" söyleyecek. Çünkü işçi kesimi konuya "İnsanca yaşam sürdürmenin koşulu", işveren ise "Girdi" açısından bakıyor. İki taraf da haklı. İşçi haklı, çünkü; Erdoğan'ın ifadesiyle asgari ücret "Çay-simit ücreti olmaktan çıkarılmalı." Sezer'e göre ise, "Asgari ücretin düşüklüğü insan haklarının ihlali" anlamına geliyor, zira "İnsanların onurlu yaşama hakkı"nı zedeliyor. Doğru. Anayasa'da "Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun, adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır" hükmü bulunuyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa Sosyal Sözleşmesi, ILO Anayasası gibi uluslararası belgelerde de benzer örnekleri bol bol bulmak mümkün. Ancak, işveren de haklı, çünkü; asgari ücret üstündeki prim ve vergiler, ayakta kalmak için rekabet gücünü korumak zorunda olan işletmelerin, özellikle de küçük ve orta büyüklükteki firmaların belini büküyor. Üç örnek verelim:
*Ücretlerdeki kesinti AB'de yüzde 16.1, OECD'de ortalama 16.7, Türkiye'de ise yüzde 35.2.
*İstihdam vergileri OECD ülkelerinde yüzde 24, ABD'de yüzde 18, Türkiye'de yüzde 47.
*Türkiye'de ücretlilerin milli gelirdeki payı yüzde 24.2, gelir vergisindeki payı yüzde 51.4.
Çözüm belli: Asgari ücreti vergi dışında bırakmak. Ancak kamunun bu kaynaktan sağladığı 5 katrilyonluk gelirden vazgeçmesi en azından şimdilik mümkün olmadığına göre, ilk adım olarak prim ve vergilerin bir bölümünü devlet üstlenmeli. Galiba bugün açıklanacak asgari ücrette böyle bir "pansuman önlem" yer alacak.
|