| |
|
|
2004'ün en önemli hedefi
İstanbul saldırılarının sorumlusu El Kaide bağlantılı terör oluşumunu çökerten polisin, istihbarattan operasyona kadar tüm birimlerini kutluyoruz. İstanbul Valisi Muammer Güler'in, "Bu örgütle ilgili yeni bir saldırı beklenmediği" açıklamasını da, günlerdir süren tedirginliği sona erdirecek güvence kabul ediyoruz. Evet, tehlike geçti, ama tehdit duruyor. Çünkü dünya 2003'ün sonunda 2003'ün başına göre daha güvensiz hale geldi. Ve ne yazık ki, 2004'te durum çok daha kötüye gidecek. İnsanlar terörle mücadele uğruna özgürlüklerinden fedakarlığı, özel sırlarının ciddi bir bölümünü kamuya açmayı kabul etmek zorunda kalacaklar. Hızla paranoya sınırlarına yaklaşan terör korkusunun neler yaptırabileceğini anlamak için şu günlerde ABD'de yaşananlara bakmak yeterli. Biliyorsunuz, Air France'ın çarşamba ve perşembe günleri Paris-Los Angeles arasındaki 6 seferi, ABD'nin talebiyle iptal edildi. Gerekçe olarak yolcu listelerinde bazı şüphelilerin bulunması gösterildi. Kuşku duyulan kişi dün belli oldu: Bir Tunuslu. ABD yetkilileri bu kişinin pilot eğitimi aldığını, El Kaide ile bağlantısı olabileceğine inandıklarını bildirdiler, "Paris aktarmalı olarak Los Angeles'a gelecekti" dediler. Ancak, Tunuslu bırakın Los Angeles'a gitmeyi, yurt dışına çıkmayı bile aklından geçirmiyordu... En azından Los Angeles için yanlış alarma rağmen Bush yönetimi önlemleri gevşetmeye zerrece niyetli değil. Tam tersine. Havayolu şirketlerinden ABD seferlerinde yolcularıyla ilgili giderek daha çok ve ayrıntılı bilgi istiyor. Bakın bu bilgiler arasında neler var: Telefon numarası, e-mail adresi, kredi kartı numarası, sevdiği yiyecekler, sağlık raporu, bugüne kadar kiraladığı arabaların ve şirketlerinin dökümü, daha önceki yolculuklarında kendisine eşlik edenler... Bu bilgileri vermeyen şirkete yolcu başına 6 bin dolar ceza kesiliyor ve iniş izni iptal ediliyor. Üç ay sonra böyle bir cinnet ortamında yeni turizm mevsimini başlatacağız. Bazı ülkelerin "sakıncalı yerler" listesinde yer almak da cabası. Onun için diyoruz ki, 2004'te Türkiye'nin en öncelikli hedefi ne AB, ne de Kıbrıs'ta çözüm... Terörle savaş, Türkiye'nin güvenli ülke olduğu imajını yerleştirme çabası hepsinin önünde ve üstünde yer alıyor...
|