| |
|
|
Polis muhabirlerine yanıt var
Dün bu sütunlarda polis muhabiri arkadaşlarımızın bazı sıkıntılarını ve taleplerini paylaşmıştım sizlerle. Yanıt hiç gecikmeden İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Halil Yılmaz'dan geldi. Yılmaz arkadaşlarımızın sözlerinde bazı haklı taraflar da olduğunu söyleyip; "ancak abartılmış, maksadını aşmış ifadeler de var" dedi.
Görevim bu Sonra da şöyle verdi yanıtını: "Öncelikle 'bugüne kadar gazete ve televizyonların dediği oluyordu. Bundan sonra sadece benim dediklerim olacak. Benim dışımda kimse bilgi veya fotoğraf veremez.' sözlerinin bana ait olmadığını belirtmeliyim. Bu aklı başında hiç kimsenin ağzından çıkmayacak bir söz. Neticede burada uygulamanın nasıl olacağını tayin eden de ben değilim. Bu görev bana verilmiştir ve bunu en uygun biçimde deruhte etmeye çalışıyoruz.
Mercek altındayız Sıkıntının kaynağı şu; malumunuzdur, bugüne kadar polis muhabiri arkadaşlar şubelerimize getirilen zanlılarla burun buruna bir mesafede karşılıklı geliyorlardı. Bu sakıncalı durumlar yaratıyordu elbette. Ülkemiz insan hakları ihlalleri açısından mercek altında. Zanlıyla ilgili bir gazetede çıkan ve haberi yapanı başarılı kılan bir yazı, bir fotoğraf, bir başka gazete tarafından insan hakkı ihlali olarak yansıtılabiliyor.
Süreç sonu selamet Bu konuda RTÜK'ün de, Başsavcılığın da bize yazdığı yazılar var. Bazılarının söylediği gibi "istibdat" önlemleri almak, her şeyden önce benim nezaket anlayışımla bağdaşmaz. Her şeye rağmen çözümler üretebilmek için ben ve ekip arkadaşlarım gazete yöneticileriyle, iletişim hocalarıyla ve polis muhabiri arkadaşlarla görüşmeleri sürdürüyoruz. Adli soruşturma birimlerimiz, şube müdürlerimiz de bu toplantılarda önerilerini sıralıyor. Bu süreç sonunda her iki taraf için de ciddi, saygın ve uygun bir sonuç bulacağımızı umuyorum."
|