| |
|
|
Ayşe Arman üzerine
Genç meslektaşımız Ayşe Arman, bazı durum vaziyetleri ortaya çıktığında, belli bir kesim tarafından taşlanacak keçi haline getirildi. Bu olayda da yine aynısı oldu. "Bir gecede devşirilen yazar" tanımlaması da sık sık yazılan bir cümle Ayşe için. İşte burada da bir haksızlık, hatta ayıp etme söz konusu. Ne demek bir gecede köşe yazarı yapılmak? Bunca yazara köşe yazabilmek için birden fazla gece mi gerekti yani?
Yürekli kızdır Ayşe Ya da bu sözler Ayşe'nin tepeden inme yazar yapıldığı anlamına ediliyorsa, orada da başka bir haksızlık, ilaveten aldatmaca var. Ayşe'nin tepeden indiğini kim söyleyebilir? Arşivler ortada. Örneğin, açın 1990-1994 Tempo dergilerini. Orada Ayşe'nin; çoğu yürek, emek, yetenek isteyen sarsıcı ve çarpıcı röportajlarını göreceksiniz.
İnatçı Sarman Aynı yıllarda onunla kapı yoldaşlığı yapmış bir meslektaşı olarak ve tüm samimiyetimle tanıklık ederim ki, "Tuttuğunu koparan. Üç satırlık bir yazı için saatlerce uğraşan. Kapıdan kovsalar bacadan girmeye çabalayan. Parlak, zeki, çalışkan, istidatlı ve inatçı bir genç muhabirdi o.
Koruma kalkanı Hürriyet yönetiminin son derece akıllı bir manevrasıyla gazeteye yatay geçiş yaptırılıp, bilahare köşe de verildi kendisine. Çok da iyi oldu kanımca. Güler yüzlü, aykırı, tabu yıkıcı, 'konuşturucu' işler yaptı Ayşe. Sözün özü; bir meslektaşa sahip çıkmak, korumaya çalışmak iyi bir şeydir, amenna. Ama o koruma kalkanının hamurunu bir başka meslektaşı yerden yere vurarak, haksız yere saldırarak karmamak lazım.
|