Çıplak gördüğümüz ilk kadın Aysel Gürel'di!
Süheyl ve Behzat Uygur kardeşler ilk çıplak kadını anneleriyle gittikleri hamamda görmüş: Aysel Gürel. Müjde Ar'la da çocukken, aynı yatakta yatma şerefine ermişler
Nejat Uygur'un 60'ıncı sanat yılını kutlaması dolayısıyla Uygurlar "ailecek" sahneye çıktı. "Kodum mu Oturturum" adlı bir aile komedisini Kadıköy'de sahneliyorlar. "Kodum mu Oturturum" Nejat Uygur'un 1960'larda oynadığı ilk profesyonel oyun... Süheyl ve Behzat Uygur da bu oyunla profesyonel tiyatroculuk yaşamlarına başlamışlar. Bu sebeple "Kodum mu Oturturum" Uygur ailesi için çok önemli...
Gala 15 Şubat'da yapıldı. Bayrama kadar Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde oynayacaklar.
Nejat Uygur ve oğulları ile oyunun provaları esnasında görüştük. Onlara oyunun konusuna paralel olarak kendi ailelerindeki komiklikleri sorduk.
BİZ "SİZLİ BİZLİ"YİZ
* Cem Yılmaz son gösterisinde küfür ettiği için eleştiriliyor. Oysa Nejat Uygur oyunlarında yıllardır küfür eder. Niye size kızılmaz?
Nejat Uygur: Cem Yılmaz'ın hiç kabahati yok. Bütün suçlu benim. Oyunda küfür etmek gayet doğal. Çünkü seyircinin söylemek isteyip de söyleyemediklerini dile getiriyoruz. Biz küfür ediyoruz, seyirci rahatlıyor. Ama küfür ederken kimseyi sinirlendirmemek, tatlı tatlı etmek gerekiyor. Mesala ayı değil de ayıcık demek lazım...
* Babanızın yanında rahat mısınız peki? Ya da içtiğiniz ilk sigarayı anlatır mısınız?
Behzat: Ben askere gidiyordum. Ve biz babamın yanında sigara içmiyorduk. Ama askere gideceğim gün babam paketini bana uzatarak "Yak bakalım" dedi. Ben gülmeye başladım. Çünkü babam bana Maltepe sigarası uzatmıştı. Oysa ben ithal Marlboro içiyordum.
Süheyl: Biz hala babamın yanında çok rahat değiliz ki... Bacak bacak üzerine bile atmayız. Sigarayı da saklayarak içeriz. Hâlâ biz annemizle de babamızla da sizli bizli resmi bir dille konuşuruz.
BABAMIZIN KIYAĞI
* Babanızın, sizi ne zaman karşısına alıp kadınlar hakkında konuştuğunu anımsıyor musunuz?
Behzat: Aslında kesin bir tarih yok. Hiç unutmuyorum Fındıkzade'de oturuyorduk. Evimizin karşısında bir otel vardı. Babam bir gün elinde dürbün bizi pencerenin kenarına çağırdı. "Size bir babanın yapabileceği en büyük kıyağı yapıyorum" dedi ve dürbünü bize verdi. Karşıda bir kadın soyunuyordu...
* Böylelikle mi kadın vücuduyla tanıştınız?
Behzat: Hayır, bizim kadın vücuduyla tanışmamız tam bir felaket... Annem bizi kadınlar hamamına götürmüştü. İlk çıplak gördüğümüz kadın da Aysel Gürel'dir.
Süheyl: Evet bizim böyle bir talihsizliğimiz var.
Nejat Uygur: O zamanlar biz Aysel'le aynı tiyatroda oynardık. Aysel çok yetenekli bir oyuncudur.
Behzat: Tabii biz Müjde Ar ile aynı yatakta yatardık. İpten yılan yapar gece yarısı onu korkuturduk.
Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Tel: (0216) 346 98 99
Gişecimiz hep sorun yaşıyor
* Nejat Bey, oğullarınızı televizyonda başarılı buluyor musunuz?
Nejat Uygur: Bir kere seyirci sempatisi bakımında on numaralar. Rol yapmıyorlar. Akrabalarını ağırlıyormuş gibi davranıyorlar. Bence tiyatroya daha çok ağırlık vermeliler. Programın bir kenarına küçük sahne kurmalarını önermiştim. Aralarda 5'er dakikalık skeçler oynayabilirlerdi. Ama yapmadılar. Beni dinlemediler...
* Oyunda bir babanın iki oğluyla yaşadığı sorunları anlatıyorsunuz...
Nejat Uygur: Evet. Her zaman kız çocuğun sorun çıkardığı düşünülür. Ama bu oyunda tam tersi... Erkek evlatlar tam bir problem.
Süheyl: Temelde hepimiz babamızdan korkarız. Oyunda bu korkunun ne kadar yersiz olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
Behzat: Aile içi iletişimsizlik problemlerine parmak basıyoruz. Artık bu sorun had safhada.
ŞEYİNİ ŞEY ETTİĞİMİN ŞEYİ!
* Sizin oyunlarınızın ismi yıllardır nedense hep enteresan oluyor...
Behzat: Evet gişeci çok zor durumlarda kalıyor. Düşünsenize telefonda izleyici 'ne oynuyor' diyor. Gişeci "Kodum mu Oturturum" diye cevap veriyor. Hatta biz buraya gelen telefonları bir radyo programında yayınlamayı düşünüyoruz.
Nejat Uygur: E, benim "Üçün biri" diye de oyunum vardı. Asıl o oyunun gişecisi ne yapsın. Kaç kere dayak yiyordu.
Süheyl: Bizim ayrıca "Zamsalak", "Şeyini Şey Ettiğimin Şeyi" diye de oyunlarımız vardı.
Sibel ARNA