Birkaç gündür 'Öteki'ni tartışıyoruz.
Şu 'Öteki' deneni arayıp duruyoruz. İstanbul'da gerçekleşen İKÖ Ğ AB Ortak Forumu 'Öteki' tartışmasını başımıza sardı. Forum kapsamında düzenlenen 'Öteki kimdir? Ğ Gerçekten var mıdır?" adlı panel nedeniyle 'Öteki'nin peşine düştük.
Ben 'Öteki' kavramını bir kadın nedeniyle tanımıştım. Kadın acı çekiyordu. Evli bir adamla uzun süredir yoğun bir aşk ilişkisi yaşıyordu. Öyle bir ilişki yaşamanın açmazları içinde sıkışıp kalmıştı. Erkek resmi eşinden kopmuyordu ya da kopmaya cesaret edemiyordu. Bir yandan da tüm kıskançlığıyla sevgilisiyle bağını korumaya çalışıyordu. Acı çeken kadın ise öyle bir ilişkiyi görece daha özgür bıraktığı için tercih ettiğini söylüyordu ama içinde fırtınalar kopuyordu.
ÖTEKİ KADIN
O günlerde yayımlanan bir araştırma ve çıkan bir kitap 'Öteki Kadın'ı anlatıyordu. Araştırma aynı erkeği paylaşan her iki kadının da birbirlerini 'Öteki' olarak gördüğünü açıkça ortaya koyuyordu. Araştırma çok ilgi çekici bir noktaya işaret ediyordu: Her iki kadının da birbirinden çok ortak erkeği suçlu görüyordu.
Panelde aranan şüphesiz bu 'Öteki' ya da bir başka deyişle bu 'Diğer'i değildi. Söz konusu olan din, uygarlık, kültür gibi ve benzeri olgulardan kaynaklanan ayrımcılıktı. Kısacası 'Ben'den ya da 'Biz'den olmayan 'Öteki'den söz ediliyordu. Panel sonrasında tartışmalar sürüp gidiyor. Kimisi böyle birşey yok kimisi ise var diyor.
'Öteki'nin var ya da yok oluşu bakışa göre değişiyor. İlber Ortaylı'nın vurguladığı gibi renkler, adetler, yenen yemekler bile insanları birbirlerine göre 'Diğer' yapmaya yeter. Kapalı topluluklar 'Diğer' kavramını kolay yaratıyor, üstüne düşüyor ve abartıyorlar. Ya gelişmişler ne yapıyor? Onlar abartmanın daha fazlasını yapıyorlar. Bir de entellektüel kılıf geçirip gürültülü bir şekilde ortaya koyuyorlar.
BENİM OLSUN
Konuya biraz daha yakından bakarsak büyük çoğunluğun kendine benzer olanı yaratmanın peşinde olduğunu görüyoruz. Bana benzesin, benden yana olsun, benim olsun kavgası veriliyor.
Kısacası işin içine ego ve sahip olma duyguları giriyor.
Konuyla doğrudan pek ilgisi yok ama 'Kedi Katili' ilan edilen Sinan Çetin'in kendini savunurken söylediklerine bir göz atalım:
Hayatın kaynağına karşı bir saldırı var. Yani insan egosuna.
İşte iş burada karışıyor. Egoya sahip çıkacak mıyız yoksa ondan kurtulacak mıyız?
Ego olduğu sürece ayrımcılık ve 'Öteki' hep olacak! O erkek benim diyen kadın başka bir kadını öteki olarak görecek. 'Ben'den ya da 'Biz'den olmayan hep zenci olarak kabul edilecek.