AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın "Gerekirse içkiyi referanduma götürürüz" diye gazetelerin manşetlerine tırmandığı bu günlerde, Ankara kulislerinde Köşk'le ilgili şu dedikodu dolaşıyor:
"Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Anayasa Mahkemesi Başkanı iken davetten davete arada bir içermiş. Şimdi ise hemen her gece en az bir duble viski içiyormuş."
Artık...
İşlerinin yoğunluğundan mı, yoksa Tayyip Erdoğan bir gün iktidar olur da, bu işi referandum konusu yapmak için kendisine müracaat eder diye mi orasını bilemem...
Çünkü, bilindiği üzere ülkeyi referanduma götürme yetkisi, Recep Tayyip'in zannettiği gibi Başbakan'da değil, Cumhurbaşkanı'nda...
Erdoğan'ın böyle bir rüyası varsa... Ancak o rüyasını Çankaya'nın hamlesi ile gerçekleştirebilir. O da böylesi bir şey için Anayasa Mahkemesi referandumu uygun görürse...
Onun için Erdoğan'ın, bu işte Çankaya'nın rızasını alması şart!
GELECEK GÜNLER
Öte yandan...
Bildiğim bir şey varsa, o da önümüzdeki günlerin önemli siyasi gelişmelere gebe olduğu yönünde...
Tayyip Erdoğan da bunun farkına varmış olmalı ki...
Turgut Özal'ın çok başarılı bir şekilde kullandığı bir yöntemi kullanıyor...
Medyada kendisini gündemden düşürmemek için büyük, ses getiren laflar ediyor... İri cümleler kuruyor...
Merkezdeki medya her ne kadar kendisinin ortaya attığı bu fikirlere karşı hoş yazılar kaleme almasalar da, bunların hiçbiri Erdoğan için önemli değil...
O'nun için önemli olan gündemde olmak...
Kamuoyunda tartışılan fikirlerin altına imza atmak...
ÖZAL MODELİ
Oysa...
Bu tür cinlikleri yapan Özal'ın büyük bir Türkiye hayali vardı...
O hayali destekleyen de büyük bir vizyonu...
Ve tüm bunları yapabilecek bir kadrosu...
Yani sırf laf üretmedi Özal...
Aynı zamanda icraat da üretti.
O zamanlar Tayyip Erdoğan gibi bazıları, O'nun her icraatına karşı çıkar... Dört eğilimi birleştiren ANAP'ı da "Böyle bir siyasi parti olmaz" diye eleştirirdi...
Şimdi yıllar sonra Erdoğan'ın geldiği nokta ortada...
Milli Nizam'dan bugünlere uzanan çizgi ile siyaset yapmanın mümkün olmadığını gördü. Bu bakımdan olumlu bir gelişme...
Özal'ın başarılı olmuş dört eğilimli modelinden esinlenip kurmuş olduğu... Her ne kadar tek eğilimi temsil ediyor olsa da...
AK Parti modeli için de söylenebilecek pek bir şey yok...
Sosyolojik anlamda, Turgut Özal gibi "Test balonları uçurup" gündem oluşturma çabaları için de söylenebilecek bir şey yok!
Bunları özendiği Özal da yapmıştı...
Denenmiş başarılı yöntemler bunlar!
İCAT ÇIKARMAK
Özal'ın ilk dönemlerinde, beyin bankasındaki en özel isimlerden biri Selim Egeli'ydi... O video bantlı seçim kampanyasını, icraatın içinden programı gibi cinlikler, hep O'nun kafasından çıkmıştır...
Ki...
Özal'ın seçilmeden önce söylediği, "İktidara gelince köprüyü satacağım" lafı günlerce tartışılmıştı...
Anlaşılan Erdoğan'ın danışmanları da aynı cinlikleri yapmak istiyor...
O'na "İçkiyi referanduma götürürüz" dedirtiyorlar...
Ama...
Özal söylediğini yapacak kadar iş ve yönetimsel birikime sahipti...
Seçilince TRT-1'de söylediklerini aynen yaptı...
Ya Erdoğan?
Ortaya attığı referandum konusunu, o ya da bir başkası, Türkiye'nin bu yönetimsel ve hukuk düzeni içinde hayata geçirebilir mi?
Güldürmeyin adamı...
Söylediği sözün hiçbir değeri yok!
Zaten O'na bu akılları verenler de yaptıkları hatayı anlamış olacaklar ki... Tayyip Erdoğan'a destek veren Münci İnci'nin "imedya" isimli sitesinde... Habertürk'teki programda, "Erdoğan iç borçta konsalidasyon da istedi" diye medyaya sufle veriyorlar...
Amaçları tartışmanın seyrini değiştirtmek...
Foyalarının ortaya çıkmasını önlemek...
VİZYON & MİSYON
Fakat...
Onlar da farkına vardı ki, Özal'ın ruhunu Tayyip Erdoğan canlandıramaz...
Ekonomik daralmanın yaşandığı şu dönemde... Dünyanın daha büyük refah için az nüfusu savunduğu bir çağda...
Nereden bilebilirlerdi ki, Recep Tayyip'in herkese "Üreyebildiğiniz kadar üreyin" diye fetva verebileceğini...
Onlar da haklılar!..
Bu bakımdan Recep Tayyip'e Özal, AK Parti'ye ANAP kıyafeti biçmeye çalışanlara söylenebilecek tek söz var:
Daha fazla rezil olmadan, yol yakınken vazgeçin bu sevdadan...
Eskiler boşuna, "Derviş'in fikri neyse, zikri de odur" dememişler...
En yakın istasyonda, trenden indirin olsun bitsin!..
En azından o zaman misyona bir zarar gelmez...
Çünkü vizyonun hali ortada...