Bugün büyütecimizi Sabancı Holding'de emin adımlarla zirveye yürüyen merhum Özdemir Sabancı'nın 30 yaşındaki oğlu Demir Sabancı'ya tutuyoruz.

Demir Sabancı'yla geçen perşembe, "Ben Müşteriyim" konulu toplantıda karşılaştım. Barkovizyondan yaptığı sunumu dinlerken, yanımda oturan CRM'nin bir yöneticisi, konuşmayla ilgili her rakamı, her bilgiyi tek tek Demir Sabancı'nın hazırladığını söylüyordu. Bu beni şaşırtmadı. Çünkü Demir Sabancı "Türkiye Geleceğini Arıyor" isimli dizi röportaj için yaptığım görüşme öncesinde de aynı hazırlığı yapmıştı. Üstelik sırf demeç vermiş olmak için değil, yeni birşey söyleyebilmek için çok özenmişti. CRM toplantısında Sabancı, karikatürlü bir anlatım da kullanarak kısa ve net konuşmaya çalıştı.

Sessiz sedasız terfi
Demir Sabancı, 2001'in sonlarında sessiz sedasız Sabancı Holding'te Perakende Grup Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Bu şu demek; Sabancı Grubu'nda TeknoSA'yı kurarak teknoloji penceresini açan Demir Sabancı, artık bu şirketin yanı sıra perakende grubuna bağlı üç şirketin daha yani, CarrefourSA, DiaSA ve GiySA'nın da sorumluluğunu almış oluyor.

Kuşkusuz Demir Sabancı'nın Sabancı Grubu'ndaki ağırlığının artmasında TeknoSA'daki başarılı çalışmasının büyük payı var. Yaşadığımız tarihi krize rağmen, TeknoSA'nın 2001 yılı satışları, perakende grubunun toplam satışlarının yüzde 7'sine ulaşmış. Bu da şu demek; TeknoSA'nın satışları, 2002 yılında yüzde 8 olarak toplam satışları büyüyen CarrefourSA'dan sonra DiaSA ile aynı seviyeye gelmiş oluyor. Demir Sabancı, TeknoSA'nın 2001 krizi ve 2002 içerisinde toplam 26 mağazada satış yaptıklarını ve 2000 yılında ortalama 30, 2001 yılında 80 ve 2002 yılında ise 110 değişik markayı bu mağazalarda tüketiciye sunduklarını anlattı.

Klik de TeknoSA oldu
Bir gözlem daha. TeknoSA mağazaları 'Klik' ismini taşıyordu ve henüz bu markanın tanıtımı yapılmadığından çok fazla da bilinmiyordu. Geçenlerde sessiz sedasız bütün mağazaların ismi de şirketin ismiyle aynı olmuş. Yani TeknoSA. Demir Sabancı'ya bunun nedenini sorunca, kısaca "SA'nın ününden yararlanmakta fayda var" diye cevap verdi. Ama belli ki Klik ismini de sevmiş, "Klik'i bir yerde mutlaka kullanacağız" diyor. Perakende Grup Başkanı Atıl Saryal ile çok keyifli bir dönemin başladığını vurgulamayı da ihmal etmiyor.

Sabancı'dan tüyolar
Peki Demir Sabancı ve aralarında Mehmet Nane'nin de bulunduğu ekip perakende sektörünün "olmazsa olmaz"ı olarak neyi görüyor? Hemen söyleyelim. Müşteri bilgi bankasını. İşte bu nedenle hangi gün, hangi mağazadan, hangi müşterinin, hangi ürünü aldığına dair bütün bilgiler bir merkezde toplanıyor. Bugün müşteriyi elde tutmak öyle pek de kolay değil. Müşteri sadakatini muhafaza etmeyi birinci görev bilen Sabancı, kendisini dinleyenlere de, büyük harcamalar yapıp yeni projeler lanse etmeden önce böyle bir analizi yapmalarını ve böylece pazarda başarılı olup olamayacakları konusunda fikir sahibi olabileceklerini anlattı. Şirketlerin sadece yeni müşteri elde etmeye değil, mevcut müşteriyi korumaya çalışmasının önemine değindi.

Anlattıklarına bakılırsa, mevcut müşteriyi tutmak yerine yeni müşteri elde etmenin bir şirkete maliyetinin 6 ile 10 kat daha pahalıya mal olduğu ortada. Öyleyse bir şirket için en önemli olan önemli bilgilerine sahip olduğu müşterisine hayal kırıklığı yaşatmadan, elinde tutmayı başarmak.

Perakende sektörüne çok hakim olduğunu gösteren Demir Sabancı'nın Türkiye perakende sektöründe yapacaklarını takip etmekte fayda var.