Hem ye, hem zayıfla
Aç kalmadan zayıflamak, zayıfladıktan sonra da tekrar kilo almak istemiyorsanız, Michel Montignac'ın beslenme sırlarına bir göz atın
Diyetisyenlere göre dünyanın en kolay işlerinden biri zayıflamak. Kilo vermek isteyenlere göre de, dünyanın en zor işi. Oysa kilo vermek, çok basit bir denkleme dayanıyor. Harcadığınız enerjiden (kalori) daha az enerji alırsanız, kilo verirsiniz. Tabii ki bunu söylemek kolay, uygulaması biraz daha zor. Diyetisyen Michel Montignac, bu denklemi en basite indirgeyenlerden. Geliştirdiği beslenme programı ile geleneksel rejim tabularını yıkarak, mucizevi bir yöntem oluşturmuş.
ŞEKERE DİKKAT!
Yönteminde yasaklar ve kalori hesaplarına yer yok. Sabah, öğlen ve akşam için mönüler de sunmuyor. Bu yöntemin sırrı, yeme alışkanlıklarını değiştirme prensibine dayanıyor. Böylece açlık ve yoksunluk duygusu yaratan uzun vadeli diyetlerin tam tersi bir tablo çiziyor. Yöntem sadece kilo vermeye değil, aşırı kolesterol, diyabet ve kalp-damar hastalıklarına da çözüm sunuyor.
Michel Montignac, aşırı insülin salgılanmasının şişmanlığın sonucu olduğunu ve zararlı etkisinin kalp-damar hastalıklarına yol açabileceğini söylüyor. Ünlü diyetisyen, bu aşırı insülin salgılanmasının gittikçe şekere daha bağımlı hale gelen modern beslenmenin, yani şeker oranı fazla glusidlerden oluşan (rafine edilmiş tahıllar, patates, şeker gibi) bir beslenmenin sonucu olduğunun altını çiziyor. Kilo vermek için de, baklagiller, doğal besinler, meyve ve sebze gibi şeker oranı düşük glusidlerin yenmesini öneriyor. Montignac yönteminin kurallarından bazıları şöyle:
* Üç temel özbesin (şeker, proteinler ve yağlar) arasındaki denge, gün içine yayılmalı ama her öğünde düzenli glusid ve protein alınmalı.
* Kalori hesabı yapmadan ve kısıtlama getirmeden doyuncaya kadar yiyin.
* Belirli saatlerde olmak üzere günde üç öğün yiyin ve öğün atlamayın.
* Yemek arasında atıştırmayın. Akşam yemeğinin hafif olması koşuluyla, ikindi vakti açlığınızı bastırabilirsiniz.
* Doymuş yağ tüketimini (et, yağlı şarküteri ürünleri, tereyağı, tam süt ürünleri) sınırlandırın, balıkyağı, zeytinyağı ve ayçiçek yağına ağırlık verin.
EPİLEPSİ HASTALARI DİKKAT
Doğum kontrol hapı etkisini kaybediyor
Kadın epilepsi hastaları, kendi ilaçları ile birlikte doğum kontrol hapı kullandıklarında, hapın gebeliği önleyici etkisi ortadan kalkıyor. Çünkü birçok epilepsi ilacı karaciğer enzimlerine etki ederek, seks hormonlarının kandaki seviyesini düşürür. Düşen miktarlar yumurtlamayı önleyemez ve kişinin hamile kalmasına neden olur. Bu, geçtiğimiz aylarda Almanya'da yapılan bir araştırmayla yeniden kanıtlandı. Uzmanlar, epilepsi hastalarının östrojen seviyesi yüksek haplara geçiş yapmalarını öneriyorlar.
ANNE ADAYLARI DOĞAYA
Hava kirliliği sakat doğumlara yol açıyor
Yapılan bir araştırma, hava kirliliğinin sakat doğumlara yol açtığını kanıtladı. Bu nedenle uzmanlar anne adaylarının, hava kirliliğinin yüksek olduğu yerlerde bulunmamaları gerektiğini söylüyorlar.
Özellikle otoyol yakınlarında oturan ve hava kirliliği oranı yüksek olan şehirlerde yaşayan kadınların büyük risk altında olduğu söyleniyor araştırmada. Hava kirliliğinden korunmak ise bu şartlarda oldukça zor.
|