Al yeşil peştamalı belinde, mintanının kollarını sıvamış, kasketini kaşlarının üzerine indirmiş, bereket kapısının nöbetini tutmakta... Kavanozlarda gökkuşağı renginde şekerler... Duvarda iki besmele arasında Yeşil Cami'nin sureti...
Bu, Auguste Leon'un 1913 yılının haziranında Bursa'da objektifine sığdırdığı bir şekerci dükkânı... Bir başka fotografı: Kimin çektiği belli olmayan 1898 tarihli Yeşil Türbe önünde faytonlar...
Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü (AKMED), Osmanlı İmparatorluğu'na kuruluş döneminde başkentlik yapan Bursa'nın 1854'ten Cumhuriyet'in başlangıç yıllarına uzanan dönemini yansıtan fotoğraf koleksiyonunu iki cilt olarak yayımladığı "Osmanlı Döneminde Bursa" kitabında bir araya getirmekte...
Fotoğraflar, Fransa'da yaşayan AKMED Sanat Danışmanı ve eski fotoğraf uzmanı Ahmet Abud'un 21 yıl boyunca Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden Suna ve İnan Kıraç'ın özel koleksiyonu için toplanmış...
Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Doç.Dr. Neslihan Türkün Dostoğlu da bu fotoğraflar eşliğinde Bursa'nın kentsel ve mimari gelişimini anlatıyor.
Fotoğraflarla tarih içinde yolculuğa çıkarken "Avrupa Güneşinin Doğduğu Yere Yolculuk" kitabının kavşağında duruyorum.
Enis Batur'un hazırladığı "Turkcell" yayını bu kitapta da aralarında Andersen, Nerval, Flaubert, Herman Melville, Le Corbusier, Michel Butor'un da bulunduğu on yedi yabancı yazar 12. yüzyıldan günümüze ülkemize ve hayat tarzımıza mektuplar, tablolar, gravürler, harita ve fotoğraflar eşliğinde ayna tutmakta...
Flaubert'in "Hem Doğu gibi hem İlkçağ gibi parlak" diye nitelediği Efes ovasını düşlerken bu kez de Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'ndan Gürol Sözen'in "Ege'den Akdeniz'e Mavi Uygarlık" kitabının ışığı düşüyor yeni yılın aynasına...
Bu da aslında tarih ve mitolojinin gizemli dünyasına bir yolculuk...
İnsanoğlu da bir "yolcu" değil mi geçen yıl ile geleni arasında?
Yıllar geçiyor, adına gün, hafta, ay, yıl dense de... Geçecek de...
Ama yeni bir yıla "armağan" bu tür kitapların zamanı geçmiyor, geçmeyecek de...
Yeni gelen her yılın sevinci ve sevdasıyla geçmişten geleceğe "yazı"dan daha güzel bir "armağan" olabilir mi?
Victor Hugo, bir şiirinde "İzmir bir prensestir" diyor. Hakan Tartan da bu "prenses"in çocuklarından biri... Biri çünkü hem DSP'den iki dönemdir İzmir milletvekili, hem de kaleme aldığı kitaplar dolayısıyla...
Hakan Tartan'ın "Atatürk'ün İzmir'i" başlıklı kitabı, TÜLOV (Türkiye Tanıtım, Araştırma, Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı) yayını olarak çıktı.
Tartan, bu çalışmasında kurtuluş savaşı yıllarının İzmir'ini merkez alarak Atatürk'ün İzmir'le ilgisini, burada yaşadıklarını anlatırken o yıllarda gelişen ve yaşanan olayların bir panoramasını da çizmekte... Yakın tarihimize katkı niyetine okunacak bir kitap...