Safiye'nin dramı
Türk Sanat Müziği'nin ünlü sesi Safiye Soyman, iki yavrusunu tek başına büyüttü. Kendisi de sahnelerin zirvesine çıkmışken, 25'indeki oğlunun aniden yakalandığı çaresiz hastalık, bir gecede saçlarını bembeyaz yaptı
O SICAK YAZ GÜNÜ
Her şey sıcak bir yaz günü değişecek, sevgi dolu bir ailenin mutlu yaşantısı, o günden itibaren acı, keder ve umutsuzluk girdabına sürüklenecekti. Sahnelerin sempatik yıldızı Safiye Soyman, Antalya sıcağında kendisini iyi hissetmeyen oğlu Harun'u hastaneye götürürken, başına gelecekleri aklının ucundan bile geçirmiyordu.
TEŞHİS: MS HASTALIĞI
25 yaşındaki delikanlı beden hareketlerini istediği gibi kontrol edemiyordu. Hastanede MR çektirildi. Safiye Soyman, geçici bir arızadır diye düşünüyordu. Ama doktorlar, aslan gibi oğluna feci bir teşhis koyacaklardı. Multiple Skleroz hastalığı idi bu... Harun'un sinir hücreleri plakalarla kaplıydı, uyarıları iletemiyordu ve ne yazık ki tedavisi yoktu.
DOĞRU AMERİKA'YA
Safiye Soyman'ı perişan eden şey, hastalığın tedavisiz olmasıydı ama yıkılmayıp umutlu ve dirençli durması gerekiyordu. O gece oğluna "seni Amerika'da tedavi ettireceğim" diye söz verip, uyuyuncaya kadar başında oturdu. Evladının çocukluğunu düşündü gözyaşları içinde... Sabah olduğunda ise, 39 yaşındaki Safiye'nin saçları artık bembeyazdı.
UMUT VEREN GELİŞME
İki yıl süren aralıksız tedavi sonunda Harun'un hareketlerinde belirli bir düzelme meydana gelmişti. Safiye Soyman, çekilen acıları artık tevekkülle karşılıyor ve "Korkunç hastalık bizi yerden yere vurdu. Ama teslim olmadık. Tek isteğim, aslan gibi oğlumun en kısa zamanda mutlu bir yuva kurup, hayatını sürdürmesidir" diyor.
HAYALİM HARUN'U EVLENDİRMEK
Oğlumun ilacı ana sevgisiydi
DÜNYAM KARARDI
Türk Sanat Müziği'nin sevilen sesi Safiye Soyman'ın dünyası, oğlu Harun'un MS hastalığının pençesine düştüğünü öğrenmesiyle kararmış. Hem de tam yeni çıkaracağı albümün hazırlıklarını da tamamlamışken. "Sanatçı Safiye gitmiş, anne Safiye gelmişti" diyor o günleri anlatırken.
SIRA EVLİLİKTE
Teşhislerin kesinlik kazanmasıyla, kirpiğini, peruğunu, kasetini bırakarak oğlunun başucuna koştuğunu söylüyor Soyman ve devam ediyor: "Onun bakıcıya değil anne sevgisine ihtiyacı vardı. Sonunda Harun yürümeye başladı. Şimdi tek isteği var, hastalığı sırasında tanıştığı sevgilisiyle evlenmek. Önce onu evlendireceğim ardından da sıra bana gelecek.
Orhan Vural
|