BAŞARILI ÖĞRENCİ

Dışarıdan bakılınca son derece normal ve "efendi" görünüşlü birisi olan, belki de bu masum yüzü sayesinde yıllarca şüphe çekmeden çirkin emellerini gerçekleştiren Özgen İmamoğlu, 2 Ocak 1971 tarihinde İzmit'in Yuvacık ilçesinde doğmuş. Babası Hasan İmamoğlu, ilkokul öğretmeni... Annesi Fikriye İmamoğlu ise evhanımı...

İmamoğlu Ailesi'nin 4 çocuğundan en küçüğü olan Özgen İmamoğlu, Kandıra ve Bursa'da okumuş. İlk-orta ve lise eğitimi sırasında oldukça başarılı bir eğitim dönemi yaşayan ve "görünüşte" hiçbir kötü alışkanlığı olmayan İmamoğlu 1986 yılında babasını yitirmiş. Bir ağabeyi subay, bir ağabeyi avukat ve bir ağabeyi de nakliyecilikle uğraşan İmamoğlu, 1987 yılında girdiği ÖSYS sınavında Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Psikoloji Bölümü'nü kazanmış; üniversite eğitimini kesintisiz 4 yılda başarıyla tamamlamış ve 1991 yılında psikolog diplomasını cebine koymuş. Mezun olduktan sonra Bursa'ya gelen İmamoğlu iş bulamayınca bir emlakçı dükkanını işletmeye başlamış, 1992 yılında Ankara Polatlı Topçu Füze Yedek Subay Okulu'nda silah altına alınmış.

Askerden sonra İstanbul Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nün psikolog kadrosu için açtığı sınavı kazanan Özgen İmamoğlu, çektiği kura sonucunda Gaziantep Ahmet Mutafoğlu Rehabilitasyon Merkezi'ne psikolog olarak atanmış. Burada 7 kişilik zihinsel özürlü çocuk grubuna verilen İmamoğlu, 1999 yılına kadar Gaziantep'de görev yapmış. Hidayet Vakfı yöneticilerinin kendisine yaptıkları iş teklifi için görevinden istifa ettiği bilinen İmamoğlu, 1999 yılının ekim ayında Bursa'da görevine başlamış. Hidayet Vakfı'yla bağlantısını üniversiteden mezun olduğu 1991 yılında iş ararken kuran ve hiç koparmayan İmamoğlu; Bursa'da görev yaptığı sırada öğrenci velilerinin internet şifrelerini kullanarak, bir web sayfası açmış. "Psikoloğun Yeri" isimli site üzerinden Türkiye'nin birçok ilinde porno merakı olan kişilerle bağlantı kuran İmamoğlu 2000 yılında Bursa Sorumlu Çocuklar Derneği'ne üye olmuş ve 2001 yılının mayıs ayında da derneğin psikolojik destek komite başkanlığına getirilmiş. Psikologlar Derneği'ne de, yakalandığı zamana kadar üye olan İmamoğlu, 20-24 yaşları arasında geçirdiği bağırsak rahatsızlığından ötürü deprasyona girince, psikolojik tedavi görmüş. Gençlik yıllarında yaşıtlarına göre daha "cılız" olan İmamoğlu'nun kız arkadaşı, söylediğine göre, yok denecek kadar azmış.

Özgen İmamoğlu'nun polisteki ifadeleri ise tam anlamıyla "tüyler ürpertici." Kamerayla kaydedilen bu ifadeler, internet aracılığıyla yaygınlaşan çocuk pornosunun korkunç boyutlarını da gözler önüne sermeye yetiyor, aynı zamanda.

TECAVÜZ FİLMLERİ

Sözlü sorgulamada kabul ettiği bütün suçlamaları, avukatlar nezaretinde alınan yazılı ifadeye gelindiğinde reddeden İmamoğlu; çocuklara tecavüz ederken görüldüğü filmler seyrettirildiğinde; "Bu anları hatırlamıyorum" diyor pişkinlikle. Hayatında hiç cinsel tacize veya tecavüze uğramadığını söyleyen İmamoğlu, "Sevgilim" diye bahsettiği ve internet üzerindeki yazışmalarında adından sıkça sözettiği F.A, B. ve M.A isimli çocuklarla olan ilişkisi ile ilgili soruları geçiştirmeye çalışıyor. İmamoğlu, F.A isimli çocuğun sevgilisi değil öğrencisi olduğunu, onun sosyalleşmesi için çalıştığını ve e-maillerinde F.A'nın iyi bir çocuk ve başarılı olabileceğini ifadesini kullandığını söylüyor.

B.'nin Gaziantep'te dini yönden inançlı sayılabilecek kapı komşularının 10 yaşındaki oğlu olduğunu anlatan İmamoğlu, zaman zaman sokakta top oynadıkları söz konusu çocuğun bir arkadaşı ile birlikte evine gelip gittiğini anlatıyor. M.A'nın ise Bursa'daki okuldan öğrencisi olduğunu vurgulayan İmamoğlu, internette kullandığı Mehmet Ali isminin bu çocukla ilgisinin olmadığını da öne sürüyor.

İmamoğlu, "İnternette kullandığım Mehmet Ali ismi, dizilerde oynayan Mehmet Ali Alabora'dan esinlenerek kullanılmıştır. Bayram ismini ise Gaziantep'ten tanıdığım Bayram'ın ismi olarak değil, bir bayram gününe denk geldiği için kullanmış olabilirim" diyor.

PAPAĞANI GÖSTERİYORDUM

İmamoğlu, evine neden bu kadar çok çocuğun gelip gittiğine ilişkin soruya ilginç bir cevap veriyor: "Öğrencim F.A, komşularımdan H.,E., ve F. isimli çocuklar gelip giderler. Evimde meraklı olduğum için su kaplumbağası ve balık beslerim. İki tane de papağanım var. Çocuklar, onları görmeye geliyordu". Gaziantep'te görev yaptığı yıllarda T. isimli bir çocuğa tecavüz ederken çektiği görüntülerinin izletilmesi üzerine, öğretmen İmamoğlu, sanki normal bir ilişkiden bahsediyormuşçasına açıklama yapıyor: "Bu görüntüleri hatırlamıyorum. Gaziantep'de aynı işyerinde çalıştığım ve T. olarak bildiğim çocukla bir yıl kadar görüştüm. T. beni, cep telefonumdan aradı. Görüşmek istediğini söyledi ve nerede bulunduğumu sordu. Onunla görüşmek istemediğimden Bursa'da olduğumu söylemek istemedim.''

İfadesinde 'eşcinsel' olduğunu saklamadı

Eşçinsel olup olmadığı sorulduğunda "Neden böyle bir eğilim içerisinde olduğumu bilmiyorum" diyen İmamoğlu, dikkat çekici bir açıklama yapıyor: "20-24 yaşları arasında kalın bağırsaklarımda yaşadığım rahatsızlığımın genetik olduğunu biliyorum. Bu hastalığım zaman zaman tekrarlar. Hasta olduğum dönemler deprasyon geçirdiğimden tedavi gördüm. İntihar düşüncem de vardı. Okurken sınıf arkadaşlarıma göre küçük olduğum için eziklik hissederdim. Hâlâ kendimi olduğum yaştan küçük hissederim, karşı cinsle de ilişkim çok az olmuştur."

Sorgusu sırasında tecavüz suçlamalarını kabul etmese de internet sitelerinden nasıl porno görüntü ve fotoğraflar çektiğini, çocuk pornosuyla ilgilenenlerle bağlantılarını ve ilişkilerini de anlatan İmamoğlu, zaman zaman dini duygularının güçlü olduğunu savunuyor. İmamoğlu, 5 vakit namazını kaçırmamaya çalıştığını da belirtiyor. Bir tarikata bağlı olmadığını ifade eden İmamoğlu, "Babamım ölümünden bu yana ibadetlerimi eksiksiz olarak yapmaya çalışıyorum. Bu nedenle dini inançlarının güçlü olduğunu bildiğim arkadaşlarım fazladır. Hidayet Vakfı'nı seçme nedenlerimden biri de budur" diyor.

ÇÖPTE KANLI BEZLER

Operasyon sürecinde telefonları dinlemeye alınan, evsel atıkları de günlük olarak kontrol edilen Özgen İmamoğlu, çöpünden ve bodrumundan çıkan şırınga, kanlı bezler ve parçalanmış çocuk elbiselerine de şöyle kılıf uyduruyor: "Burnumda oluşan tıkanıklığı gidermek için kullandığım sprey bitmişti. Ben de tuzlu suyu şırınga ile sprey kutusunun içerisine enjekte ettim ve kullandım. Kanlı bez konusunda herhangi bir bilgim yok. Evimin alt katında bulunan parçalanmış çocuk elbiselerini ev sahibim temizlik bezi olarak kullanıyor. Bu bölüm ev sahibine ait. Başka eşyaları da vardır."

Cezasız kalmamalı

Soruşturmayı yürüten uzman polislerin ve savcılık makamının en çok merak ettiği soru ise şu: Özgen İmamoğlu şizofren mi?

Psikologlar, kendini olduğu yaştan küçük hissetmesini; şizofreninin belirtisi olan regresyon olarak tanımlıyorlar. Regrasyon; psikolojide "geri dönüş" anlamına geliyor. Özgen İmamoğlu'nun tecavüzüne uğrayan 5 çocuğun psikolojik durumlarıyla ilgilenen Çocuk Gelişim ve Eğitim Uzmanı Emel Baygöl, bu tür durumların genellikle küçük yaşta gözlendiğini söylüyor.

Sanık Özgen İmamoğlu'nu tanıyan Psikiyatr Dr. Mithat Sertel de regrasyonun başlı başına bir hastalık olmadığını belirterek, bu durumun şizofreni gibi birkaç psikolojik rahatsızlığın belirtisi olduğunu söylüyor.

HASTA DEĞİL SAPIK

Bu tür vakaların genellikle günlük hayatlarında zor durumlarla karşılaştıklarında, küçüklüklerindeki ruhsal gelişim aşamalarına geri döndüklerini anlatan Sertel, "Eğer söz konusu kişi akıl hastalığına yakınsa bu tür durumlarda çocuklaşma ve içe kapanma diyeceğimiz tavırlar sergiler. Ama bence sanığın davranışı cinsel bir sapkınlık. Onun psikotik bir hastalığının olduğuna inanmıyorum. Ancak bir pskiyatr olarak sanığı muayene etmeden bir yargıya varmak çok yanlış ve bilimsellikten uzak olur. Sanık gerçekten şizofren de olabilir. Zaten yargı aşamasında sanığın durumu netlik kazanır" diye konuşuyor.

Umarım; Özgen İmamoğlu'nun akli dengesi yerindedir. Bir başka ifadeyle, dilerim cezai ehliyeti tamdır. Çünkü, ne benim, ne de Türk toplumunun yüreği Özgen İmamoğlu'nun, TCK'nın 46'ncı maddesinden yararlanarak, 1 yıl herhangi bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde kaldıktan sonra yeniden aramıza dönmesini kaldırmaz...