Selanik
İzmir için "anılarımın kardeşi" demiş ve geçen yıl "Literatür Yayıncılık" tarafından aynı adla yayımlanan kitabıma İzmir'in 60'lı yıllarıyla ilk gençliğimin hatırasını resmetmeye çalışmıştım. Şimdi, Meropi Anastassiadou'nun "Tarih Vakfı Yurt Yayınları" arasında çıkan "Tanzimat Çağında Bir Osmanlı Şehri: Selanik" kitabını okurken, İzmir'in bir kardeşi daha olduğunu anladım.
Rumcada "Zarkadi" sözcüğü "karaca" anlamına geliyor; "Zarkadya" ise "karacaların yurdu". Selanik de "karacalar yurdu"nun başkenti.
Geçen yıl, Celal Başlangıç ile Selanik'te "Beyaz Kule"nin bulunduğu denizle yüz yüze duran bir caddede, iki-üç masası kapı önünde kaldırıma yayılmış bir meyhaneye oturmuştuk akşam üzeri... Beyaz peynir, kavun, pilaki, patlıcan ezmesi söylemiştik, bir küçük şişe de "uzo"... Mezelerin arasında da iç içe konmuş, alüminyumdan sekiz-on kül tablası...
Bir süre sonra caddenin aydınlığı gecenin kara karanlığına çekilmişti ve o zaman farkına varmıştık ki, "meyhaneci" bizim masaya hiç sefer eylememiş...
Nedenini sormuştu bu tavrın Başlangıç, hesap ödenirken...
Yaşlı Rum, "Muhabbetinizi bozmak istemedim" demişti.
Ve o gecenin sabahına karşı, yine Başlangıç ile bir tavernaya gidecek, ardından güneşi karşılamak için yine bir meyhaneye oturacaktık. Burada da bu kez "barmen" kız, masaları toplarken, bizim kadehlerimizin bulunduğu masaya ilişmeyecek, "iyi sabahlar" dileyerek kapıya kilit vurduktan sonra "siesta"sına çekilecekti.
Anastassiadou, 1800'lerin "Selanik"inde kahveciler, meyhaneciler ve şerbetçilerin 129 bina ile hizmet sektöründeki işyerlerinin yüzde 55'inden fazlasını temsil ettiğinin altını çiziyor. Demek, meyhane adabı iki yüzyıldır aynı terbiye ile hayatını sürdürmekte Selanik'te...
Anastassiadou'ya göre Rumu, Yahudisi ve Müslümanı ile bir "entelektüel" kenttir Selanik. Osmanlı İmparatorluğu dağılınca Helenleştirilmiştir. Geçmiş kuşakların son izi Yahudi ve Müslüman mezarlıkları kentleşme tarafından yutularak hiçliğe dönüştürülmüştür.
Bütün bunlara rağmen, yine Anastassiadou'nun deyişiyle "Şark, ister Avrupa'daki olsun, ister Asya'daki, halkların ve kültürlerin birlikte hareket etmesine kesinlikle elverişli bir toprak olmaya devam etmektedir." Belki de bu yüzden Selanik için anılarımın "ikiz" kardeşi diyorum.
İşte bu yüzden her iki kenti de seviyor ve ilkgençliğimin İzmir'de geçmesi misali, "son" gençliğimin de Selanik'te hüküm sürmesini arzu ediyorum doğrusu...
"Kim Bu?" siyasetçiler...
Mustafa Kemal Atatürk, Turgut Özal ve Bülent Ecevit... Günümüz Türkiye'sine damgalarını vurmuş üç siyaset adamı... Peki haklarında ne biliyoruz, nasıl tanıyoruz?
Boyut Kitapları, "Kim Bu" başlığı altında yeni bir diziye başladı. Dizinin ilk iki kitabı, tarih araştırmacısı Orhan Koloğlu'nun kaleminden "Kim Bu? Atatürk" ile "Kim Bu? Ecevit"... Üçüncü kitap ise İhsan Sezel ile İhsan Dağı'nın derlediği ve Taha Akyol'un değerlendirdiği "Kim Bu? Özal"... Kitapta ayrıca Özal'ı ve döneminin siyaset, ekonomi ve zihniyet anlayışını irdeleyen, çoğu akademisyen araştırmacı tarafından yazılmış 20 makale yer almakta... Yakın tarihimizin üç önemli kitabı...
* Elişi Fotoğraflar: Nemika Tuğcu'nun hikâyeleri (Remzi)
* Sorularla Osmanlı İmparatorluğu: Erhan Afyoncu'dan Osmanlı tarihi... (Kırmızı Yayınları)
* Taocu Sevişme Sırları: Mantak Chia ve Michael Winn'den bir sır kitap... (Dharma Yay.)
* Okyanus Kokusu ve Angoli Mala: Le Clezio, doğa sevgisi bir romanda (Can Yay.)
* Zor Zamanlar: Cemalettin Aykın, 19. yüzyıl Osmanlı'sını anlatıyor. (Belge Yayınları)
* Kayıp Geçmişin İzinde: Sally Morgan, Avustralya'da kimliğini arıyor. (Sistem Yay.)
ŞİİR ve YOLCULUK
"Basit şiirle ancak tek bir yolculuğa çıkabilirsiniz, çıkabilirseniz eğer. Oysa, yalın şiir, okuru binlerce yolculuğa çıkarır."
ÖZDEMİR İNCE: Şiir ve Gerçeklik, (İş Bankası Kültür Yayınları)
|