kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
16 Nisan 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Onlar da 'ressam-star'

ECE KOÇAL İSTANBUL
15.04.2009
rh+sanart dergisi 'Yılın Genç Ressamı' yarışması, usta ressamlardan oluşan jüri üyelerinin yanı sıra halk oylaması ile de tercih edilen 12 ayrı finalist arasından, geleceğin sanatçısını ortaya çıkarıyor..
Genç yetenekleri desteklemek için rh+sanart dergisinin düzenlediği 'Yılın Genç Ressamı' yarışmasının 12 finalisti belli oldu. Mustafa Ata, Adnan Çoker, Balkan Naci İslimyeli ve Komet'ten oluşan jürinin seçtiği bu gençlerin ortak özelliği, güzel sanatlar fakültelerinden yeni mezun olmuş veya son sınıfta olmaları. Görüştüğümüz finalistler öncelikle sorunlarını anlattılar. Serkan Çalışkan "Mezun olmak hiçbir şey için yetmiyor," diyor ve SABAH'a şu detayları anlatıyor: "Ne kadar özgün olursanız olun, ne kadar üretken olursanız olun, bir şekilde sanat piyasasının içinde olmanız gerekiyor. Kocaeli Üniversitesi mezunuyum, Sakarya'da yüksek lisans yapıyorum. Neticede bir taşra okulundayım ve bu yüzden sanat piyasasının içine girmek çok zor. Bunun için yarışmalara dahil olmak gerekiyor. Bu yarışmalar olmasa, işlerimizi sergileme imkânı bulamayız, diğer galerilerle tanışamayız." Deniz Beşer ise "Türkiye'de genç sanatçılar desteklenmiyor. Ama çok klişe bir cümle ama doğru. İtalya'da Medici ailesi sanatçıları desteklemiştir; Türkiye'de böyle aileler yok," derken, Seçil Erel beş yıl öncesine kadar piyasanın bu kadar hareketli olmadığını anlatıyor: "Son zamanlarda çok fazla galeri açıldı ve daha fazla imkân sunulmaya başlandı. Ders vererek para kazanıp atölyemi ayakta tutmaya çalışıyorum. Birçok arkadaşım grafikerlik yapıyor. Resim satarak ayakta duramıyor olmamız çok normal. Genç sanatçıların fiyatları çok düşük; koleksiyonerler bundan da faydalanabilir," İpek Kurşuncu ise "Sadece zorluklardan bahsetmemek lâzım," diyerek araya giriyor: "Yaşadığımız çağın bazı kolaylıkları da var. Birtakım koleksiyonerler, galeriler genç sanatçılara da dönmeye başladı. Çünkü biz daha özgünüz. Endişelerimiz daha az, korkmuyoruz. Bellibaşlı birçok galeri tabii ki tecrübesizliğimizden dolayı gençlere güvenemiyor." Erkan Esenoğlu da günümüzde alıcının değiştiğini belirtiyor ve biraz da içinde bulunduğu çağı suçluyor: "Tamamen bir taklit çağı içinde yaşıyoruz. Türkiye bir dönemi tamamen atlamış bulunuyor. Alıcı denilen şey artık değişti. Artık yarışmak zorunda kaldığımız bir çağdayız, kimin öne çıkacağı konuşuluyor hep. Yanlış anlaşılmasın bu yarışma bizler için çok faydalı. 50'lerden beri devam eden Amerika'nın kökenlerini yarattığı pop akım, televizyonlardaki pop-star tarzı şovlar, starlar yılı... İnsanlar üretimlerinde bunu takip etmeye başladı. Alıcı da bunu takip ediyor. 50'lerde insanlar Avrupa'da Picasso'yu alkışlarken, biz burada 2000'lerde 10 kişi alkışlıyoruz. Bu yarışma küçük bir oyun. Kazanmaya gerek yok, süreç güzel!" Genç sanatçıların eserlerini 24 Nisan'a kadar Nişantaşı'ndaki Tevfik İhtiyar Sanat Galerisi'nde görebilirsiniz. Gördükten sonra da, beğendiğiniz esere göre mekândaki sandığa oyunuzu atabilirsiniz. Bu arada, yarışmaya katılabilmek için internetteki www.rhsanat. com.tr adresinden de oy kullanmak mümkün. Tel: 0212 224 74 31