kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
4 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Albümde bilgisayar katkısı ticari kaygı, tanıtım yok!

03.04.2009
3 aylık hamile olan ve yeni albümü 'İçimdeki Sesler'i bugün piyasaya çıkaran Gülben Ergen yaşadığı heyecanı Instyle dergisine anlattı: Kendimi çok daha özgür hissettiğim, sesimi öne çıkardığım, sakin bir albüm oldu. 'Yaza damgamızı vururuz, bomba gibi geliyoruz' demeye gerek yok. Çünkü bu albümün tanıtıma ihtiyacı hiç yok! ..
Ünlü şarkıcı Gülben Ergen bir yıllık aradan sonra yeni albümü 'İçimdeki Sesler'i bugün piyasaya çıkarıyor. Ergen, Bülent Ortaçgil ve Mazhar Alanson gibi duayen isimlerin şarkılarının da yer aldığı albümünü 8 Nisan'da BKM'de vereceği bir konserle tanıtacak. Üç aylık hamile olan ve ikiz bebek bekleyen güzel sanatçı son albümünü ve yaşadığı çifte heyecanı Instyle dergisine anlattı...

SESİM DAHA ÖN PLANDA

Son albümümde bilgisayar katkısı yok, ticari kaygı yok! 'Bu yaza damgamızı vururuz, bomba gibi geliyoruz' lafları hiç yok! Kendimi en özgür, en küçük hissettiğim albümdür. Şarkıların arasına öyle bir karıştım ki, sesim söz oldu. Ben küçülmek istedikçe, tüm enstrümanlar canlı çalınınca, çok daha akustik oldu. Sesim daha ön plana çıktı.

SEN MÜZİĞİ SEVDİN

Hatta albüm kayıtları sırasında, bir şarkısını seslendirdiğim Mazhar Alanson'a, "Benim yorumum nasıl oldu da, bu denli güçlendi?" diye sorduğumda şöyle dedi: "Sen müziği sevdin. Sadece müziği..." Şarkıların sakinliği albümün tanıtımında da devam edecek. Bu şarkıların kesinlikle öyle büyük bir tanıtıma ihtiyacı yok!

ORTAÇGİL'İ ARADI

Bülent Ortaçgil ve Mazhar Alanson şarkılarına her zaman hayranlık duyar ve dinlerdim. Ama onların şarkılarına albüm repertuvarımda yer vermek isteyeceğim aklıma gelmezdi. Konseptin sükunetini, sözlerin önemini fark edince Bülent Ortaçgil'i aradım.

'BU SU HİÇ DURMAZ'I İSTEDİM

Kendimi tanıtıp buluşmak istediğimi söylediğimde hem şaşkın hem misafirperver tonla, "Buyurun" dedi ve kendimi Kanlıca'daki evinde buldum. Bu albümde bir şarkısını okumak istediğimi söyledim ve uzun bir sohbete daldık. Beni o kadar dikkatli dinledi ki... Birkaç şarkısını dinledik birlikte. 'Bu Su Hiç Durmaz'ı istedim. "Hayırlı olsun" dedi.

YANINDA ÖĞRENCİ GİBİYDİM

Birkaç hafta sonra şarkısını dinlemesi için kendisini stüdyomda misafir ettim. Şarkısını dinlerken kendimi küçük bir öğrenci gibi hissettim. Şarkı bitene kadar benimle hiç konuşmadı. Sonrasında da dedi ki; "Çok içime sindi." Ortaçgil öyle bir yorum yapınca resmen yüzümde Japon çizgi filmlerindeki kız çocuklarına benzeyen bir gülümseme belirdi.

BOŞANMAMIZI BEKLİYORLAR
Boşanmak bu mesleği yapan arkadaşlarımda kaçınılmaz son gibi gözüküyor. Adettendir; 'Yakındır boşanmaları' diye başlıyorlar deneme atışlarına... Biz de fazla el ele görünmeyi tercih etmediğimizden "Bak ortalarda da yoklar, demek doğru" diye devam ediyorlar. Ta ki, avukatımızdan kendilerine ağır bir tekzip gidene dek...

İKİZ DEDİĞİNDE İNANAMADIM
İkinci bebek istiyorduk ama Atlas'ın üç yaşına gelmesini bekliyorduk. Öğrenince şaşırmakla şükretmek birbirine karıştı. Genelde mızmız, ağrılı, sızılı bir tip olmadığımdan hamileliğimde de zorluk yaşamıyorum. Doktor, ultrasondan bakıp "İkiz" dediğinde hissettiklerimi anlatamam. Bunun lütuf olduğunu, seçilmiş bir kul olduğumu düşünüyorum.
Haberin fotoğrafları