kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
28 Mart 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
Zeynep Yeğenağa, hazır çorbaların zannedildiği gibi zararlı olmadığını, bebeklerin ve hamilelerin de rahatlıkla hazır çorba içebileceğini söylüyor.

Ev çorbası lezzetini yakalamak için çalışıyoruz

DENİZ AYYILDIZ GÜNAYDIN
27.03.2009
Hazır çorbaların geliştirilmesinde çalışan milli aşçı Zeynep Yeğenağa: Kadınların, marketten aldığı çorbadan da evde yaptığı çorbaya yakın bir lezzet almasını sağlamaya çalışıyoruz..
İlk denediğimde lezzetine hayran kaldığım ve kısa sürede neredeyse ailece tiryakisi olduğumuz 'fesleğenli makarna sosu'nun ve 'kaşık börek çorbası'nın yaratıcılarından biriyle sonunda tanıştık. O, Knorr'un kadın şefi, milli aşçı Zeynep Yeğenağa... Türkiye'nin, Cumhuriyet kurulduğundan bu yana yetişen dokuzuncu kadın şefi olan Yeğenağa'nın ilginç bir meslek yaşamı olmuş. Turizm Otel İşletmeciliği'ni bitiren Yeğenağa; iki yıl Cambridge'de, iki yıl da Londra'da turizm üzerine master yapmış, aynı zamanda Hilton Oteli'nde çalışmaya başlamış. Dönünce Hilton Otel'in mutfağında çalışmayı tercih etmiş. 1.5 yıl bulaşıkçılık, sonra garsonluk ardından da dört yıl aşçılık yapmış.

AMAÇ LEZZETİ BULMAK
"İlk altı ay, günde 50 kilo soğan, patates soydum. 'İngilizcen var, güzelsin. Resepsiyonda çalış, mutfakta işin ne?' dediler... Ama bir yılın sonunda bin kişiye pilav yapıp dibini tutturmayınca, 'Artık sen oldun' lafını söylettim" diyen Yeğenağa; 24 yaşındayken, 350 kişilik kadrosuyla Divan Oteli'nin ziyafet müdürü olmuş. Yeğenağa İstanbul'da 25'e yakın anahtar teslim restoran yapmış. Üç yıla yakın Maslak'ta kendi restoranını işlettikten sonra da restorancılık serüvenine şimdilik nokta koymuş. Zeynep Yeğenağa, 2000 yılında Knorr'da çalışmaya başladıktan sonraki serüvenini ise şöyle anlatıyor:

FORMÜL BULUYOR
"Bu kadar yemekle uğraşırken, bir gıda mühendisinin işini de yapabileceğim hiç aklıma gelmezdi. Knorr'la birlikte bunu da yapmaya başladım. Tüketici mutfak uzmanı olarak işe başladım. Daha sonra geliştirme bölümüne geçtim. 2006'dan bu yana Knorr'un portföyünde çıkan bütün ürünlerin formülasyonunda birebir çalıştım. Özellikle de terbiyeli kesme, kaşık börek çorbası gibi yöresel çorbaların formülizasyonunu yaptım." Yeğenağa, işinin, Türk kadınının marketten satın aldığı çorbadan da, evde yaptığı çorbaya yakın bir lezzet almasını sağlayabilmek olduğunu söylüyor. "Hazır çorbaları, evde annelerimizin yazın kuruttuğu tarhana gibi düşünün" diyen Zeynep Yeğenağa, üreticiden aldıkları tüm malzemeleri el değmeden, hijyenik ortamlarda kuruttuklarını, içine herhangi bir katkı maddesi koymadıklarını anlatıyor. Hazır çorbanın çok kaynatıldığı zaman içindeki besin değerinin azaldığını da belirten Yeğenağa, "Ama 12-15 dakika kaynatıldığı zaman vitaminleri içinde kalıyor. Hamile kadınlar, çocuklar, yaşlılar kısacası herkes hazır çorbaları rahatlıkla tüketebilirler" diye konuşuyor.
Haberin fotoğrafları