kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Mart 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Onur benim sakinleştiricim

TULUHAN TEKELİOĞLU
06.03.2009
Birkaç yıl önceydi. Kanal D'nin sabah haberlerini hazırlayıp sunuyordum. Bol konuklu bir haber kuşağıydı. Seda Sayan'ı o zaman tanıdım. Daha haber bitmeden Seda'dan telefon gelir "O konuk programıma kalsın," der, bir anda bütün yayının akışını değiştiriverirdi.
İyi haber kokusu alırdı. Birbirimizle çok paslaştık. Ve beni hep şaşırttı.
Pek çoğunuzu da şaşırtmaya devam ettiği gibi. Kadınlar onunla iki kıvırıp bir şarkı söylerken, dertlerini de haykırabiliyorlar artık. Pek çok kadın vaginismus'un ne olduğunu ilk kez ondan duydu. Mamografinin ne olduğunu ondan öğrendi. Ama bir şeyi kadınlara hâlâ anlatamadığını söylüyor: "Hâlâ eziliyorlar. Güçlü olamıyorlar, mücadele etmiyorlar.
Bir de bana 'Tabii canım senin konumunda konuşmak kolay,' diyorlar. Ben nereden geldim?" Seda Sayan onu izleyen kadınların hayatında küçük de olsa, büyük de olsa bir farklılık yarattı. En azından güçlü ve sözüne güvenilir bir kadın olarak kalplerine yerleşti.
Bir de cesur mu demeli... Yedinci kez nikah masasına oturdu ve kendisinden 23 yaş küçük Onur Şan'la hayatını birleştirdi. Kanal D'ye gittiğimde Onur Şan da sürpriz yapıp eşini ziyarete gelmişti. Aftan yararlanıp okula geri dönmüş.
Magazinle işi olmadığını söylüyor, bütün amacı akademik kariyer yapmak. Bizi aldı, yemeğe götürdü.
Sohbete o da katıldı. Âşıklar birbirlerine. Seda Sayan'nın yeni çıkan albümü de bunu meyvesi bence. ( Anlamazdınşarkısını bir de ondan dinleyin). Asıl aşklarının meyvesi bir bebek de her an gelebilir....

Seda Sayan
Geçtiğimiz günlerde bir profesör çıktı, 'Seda Sayan sayesinde Türkiye'de kadınlar vaginusmus'la ilgili konuşmaya, bize gelmeye başladılar,' dedi.
Ben bir holdingim. Koca bir sülaleye bakan, bir sürü insana ekmek kapısı açmış bir işverenim. Ama bizim evimizdeki tüm kararları Onur alır.
Bir gün çok hastaydı, telefonla konuşuyoruz.
'Ihlamur var mı?' diye sordu 'Var tabii,' dedim, 'İyi geliyorum,' dedi kapattı. 'Bir dakika ne oluyor?' demeye fırsat kalmadan baktım karşımda. Aşk öyle başladı.
Onur Şan ile evliyim ve benim ondan öncem yok.
Asla da yorum yapmayacağız. Benim en büyük aşkım Allah'ım, sonra evladım, sonra eşim.
Normal bir karı koca ne yaşıyorsa, biz de öyleyiz.
Çok normaliz. Evde tamirat varsa, Onur'dadır. Aidat yatırılacaksa Onur yatırır.
Vücut yaşım 25. Son derece sağlıklı olmama rağmen beni tüp bebek yöntemiyle hamile bırakmak istiyorlar.

Onur Şan
Seçim diye bir şeye inanmıyorum, ben onu seçtim o beni seçti gibi. Allah bizi bir araya getirdi. Ben ona inanıyorum...
Geçen gün Seda'ya özel bir mesaj çektim, 'Mezara kadar koklaşacağız, seyredeceğiz ve birbirimizi seveceğiz,' diye.
Eve geldim. Sessiz. Kendimi kötü hissettim. Ayrı kaldığımız o tek gün de gitarla bu şarkıyı yaptım.
'Sensiz bu evin hiç tadı yok, nefes almanın anlamı yok' diye bu Gül Bebeğim çıktı.

-Aşk nasıl başladı?
-S.S:
Onur özel günlerde arar, mesajlar gönderirdi. Ama birbirimizin aklında yoktuk. Sadece dostça konuşmalar, benim ona tavsiyelerim vardı.

-Müzikle ilgili tasiyeler mi?
-S.S:
O zaten hem mektepli hem alaylı.
Müziği çok iyi bilen notayı tersten okuyabilecek bir sanatçı. Daha böyle giyim kuşam gibi tavsiyelerim vardı. Onur'un mesajları sıklaştı. 'Görüşelim yan yana gelelim,' dedi. O zaman hislerimde ona karşı bir değişiklik hissettim.
-O.Ş: O değişikliği de ben hissettim.
-S.S: Bendeki değişikliği ona hissettirmişim ama aklımca hissettirmeyip uzaklaşmayı denedim...

-İlk hamleyi yapan kimdi?
-S.S:
Ben sürekli kaçıyorum. Sonra ben uzaklaşınca o hepten uzaklaştı. Bu sefer o da 'Rahatsızlık mı veriyorum,' diye tamamen kesti. O tamamen kesince, gücüme gitti.
-O.Ş: Her şeyden önce ona saygım sonsuzdu, yanlış anlaşılmayı istemezdim.
-S.S: Hiç yan yana gelmememize rağmen bana çektiği mesajları, telefon konuşmalarımızı özledim. İki ay hiç mesaj yollamayınca kafama takıldı, üzüldüm.
Sonra aradım.
-O.Ş: Sizli bizli konuşuyorum
-S.S: Sonra bir gün çok hastaydı, telefonla konuşuyoruz. 'Ihlamur var mı?' diye sordu 'Var tabii,' dedim, 'İyi geliyorum,' dedi kapattı. 'Bir dakika ne oluyor?' demeye fırsat kalmadan baktım karşımda. Aşk öyle başladı. Ve karşıma dikildiğinden beri hiç ayrılmadık.

-Kim kime evlenme teklif etti?
-S.S:
Onur evlenme teklif etti. Diyorlar ya 'yaş farkı' falan. Çok yanlış biliyorlar.
Ben ondan küçüğüm biliyor musun? Vücut yaşım 25. Resim olarak da farkı göremezler.
Farkı nasıl görüyorlar biz onu bir türlü anlayamadık. İş hayatımdaki yerim ve duruşum belli. Kendi işimdeki her türlü kararı ben veririm. Ben bir holdingim. Koca bir sülaleye bakan, bir sürü insana ekmek kapısı açmış bir işverenim. Ama bizim evimizdeki tüm kararları Onur alır, O benim erkeğim, Onur ne derse o oluyor bizim evimizde.

-Yıllardır kararlarını kendi veren güçlü kadın, kendini bir erkeğin kollarına bırakıveriyor. Kişilik bölünmesi mi yaşıyorsunuz?
-S.S:
Karşındaki adamın kararı doğruysa zaten bırakıveriyorsun kendini ona. Belki de buna ihtiyacım vardı.
Benim için biri karar veriyor, benim için biri uyguluyor.
Daha önce ben evin hem erkeği, hem kadınıydım. Artık evimin sadece kadınıyım. Evde bir erkek var ve senin omzundan o kadar çok şeyi almış ki.

SABAH BEN İŞE ONUR OKULA
-Hangi yükleri aldı?
-S.S:
Her şeyi. Yani normal bir karı koca evinde nasıl yaşıyorsa biz de öyleyiz. Çok normaliz. Evde tamirat yapılacaksa, Onur'dadır. Aidat yatırılacaksa Onur yatırır.
Evdeki yardımcımız bile yapılacak yemeğe kadar her şeyi Onur'a sorar.

-Sizi sarıp sarmalayan bir erkek mi Onur Şan?
-S.S:
Huzur var huzur. Göğsündeki huzuru hiçbir şeye değişmem. Günün her saati birbirimize sevdiğimizi söyleyebiliriz.
İkimiz de erken kalkıyoruz, O hem okul hem set arası mekik dokuyor. Bazı sabah ben işe, o okula. İkimizde sabah 07.00'de yollara dökülüyoruz. Ruh eşimi buldum.
Uyumayı fazla sevmeyen sporu seven, hareketli...

-O yüzden mi kendinizden yaşça küçük bir erkeği seçtiniz?
-O.Ş:
Ben seçim şeyine inanmıyorum, ben onu seçtim o beni seçti gibi. Allah bizi bir araya getirdi. Ben ona inanıyorum Çünkü seçmek için alternatiflerin olması gerekir.
Bu da saçma oluyor.

-Seda Sayan şov dünyasının en karizmatik kadını. Üstelik varlıklı ve güzel. Seçmek için çok alternatifi var..
-S.S:
Seçmek ya da seçilmek diye bir şey yok, kaderde varsa bir yerde kesişiyor ve birbirinizi buluyorsunuz. Birbirimizi bulduk İnşallah Allah bozmasın. Nazardan çok korkuyorum, istemiyorum aşkımı sevgimi dile getirmek. Onur'un bütün magazinci arkadaşlarımızla dostluğu var ama onlarla işi yok. Şimdi tam magazinin göbeğine düştü.

-Aşk güzelleştirir derler.
-S.S:
İnanıyorum. Şu an çok dingin bir halim var. O da Onur'dan kaynaklanıyor.
Onur benim sakinleştiricim..

-Yedinci evliliğiniz oldu. Yorucu değil mi, boşan-evlen, boşan-evlen...
-S.S:
Şu anda Onur Şan ile evliyim ve benim ondan öncem yok. Asla da yorum yapmayacağız. Benim en büyük aşkım Allah'ım, sonra evladım, sonra eşim.
-O.Ş: Hiç ayrılmadık dedik ya, tek ayrı kaldığımız gün, eve geldim. Sessiz.
Kendimi tuhaf hissettim. O kadar kötü oldum ki, gitarımı aldım. Bu şarkı çıktı.
Gül Bebeğim..
-S.S: Bütün şarkılarımda aşkla bir yorum var. Çünkü bütün şarkılarımı okurken kocam karşımdaydı, ona okudum.