kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
4 Mart 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Ufuk Güldemir ve av

Şeyh Edebali, Osman Gazi'ye nasihat ederken şöyle demişti: "İnsanlar vardır şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler."
10 Haziran 2007'de kaybettiğimiz gazeteci arkadaşımız Ufuk Güldemir ise, hem gönüllerde, hem zihinlerde derin izler bırakmayı başarabilen, çok değerli bir meslektaşımızdı. Kardeşi Şafak Okaygün ve eşi Gaya Güldemir, onun av anılarını kitaplaştırdı. "Bir tutam ömrün kaldı" diyen doktorlara inat, en büyük hobisi olan avlanmaktan vazgeçmeyen cesur ve kararlı bir Ufuk Güldemir portresiyle karşılaşıyoruz. Kitapta, avladığı muhtelif hayvanlardan söz ediyor Ufuk. Ama ilk yazısı, "Kanser avı", insanın içine oturuyor. Herhalde sevgili karısı Gaya, bu satırları okurken, ne kadar acı çekmiştir.
"Kanser avı: İlk kez bir mayıs akşamında gördüm onu; korkunçtu. Silâh kasama bir göz attım, hangi silâhla onu avlayabilirim diye. Kasamda, 7 ayrı çapta mavzer vardı. Hiçbiri onu avlayabilecek kalibrede değildi... Nasıl ki somon erkekleri, çiftleşme öncesi vücutlarını bir silâha çeviriyor, ben de vücudumu bir silâha çevirmeliyim. Kollarım bir mengene, gözlerim bir dürbün, göğsüm manda gönü, ellerim bir pençe... O kadar sinsiydi ki, kendisini göstermedi bana yıllarca. Sinsice saklanmıştı gölgeliklerine vücudumun ve aniden kafasını kaldırdı bir mayıs akşamı saldırmak için üstüme. Tek çare vardı; zehirlemeliydim kendi vücudumu. Eğer zehirlersem ben kendimi, onu da avlayacaktım. MD Anderson'daki rehberim dedi ki: 'Sadece birkaç ay zamanın var. Ve sadece 4 trofe avlayabilirsin' Saydım, biri pankreasımın kuyruğunda, 3'ü de karaciğerimde, toplam 4 tümör vardı, kanserli trofe. Hayatımın avıydı bu, en heyecanlısı, en tehlikelisi ve ölümcül olanı. Bir damla yaş süzüldü. Gözyaşı damlası, bir kurşun. İtikat silâh. Sevgi barut. Yumruk boğazımda, haykırıyorum. Ben kanseri astım duvarıma."
Evet; Ufuk'u çok erken yaşta kaybettik ama o, şafak vakti doğup, akşam ezanında ölenlerden, rüzgârda savrulup gidenlerden olmadı. O, bizimle kaldı.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın