kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
4 Mart 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MUHARREM SARIKAYA

Yerel seçimin getirdiği huzur

DİYARBAKIR

Siyasi partilerin, seçim afişlerindeki yazılarından, sloganlarına kadar işledikleri tema aynı:
"Çatışmadan, şiddetten uzak bir seçim ve gelecek..."
Başta DTP olmak üzere, siyasi partilerin hemen hepsi, "Gerilim yaratan oy kaybeder" inancında...
Nitekim DTP'de, tekrar aday olan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e atfedilen şu söz sıklıkla tekrarlanıyor:
"Mahatma Gandhi vari sivil itaatsizliğe varım, ama atılan her taş da başıma düşüyor..."

PKK 2.5 aydır eylemsiz
Sözün gittiği yer belli...
Sokakta atılan taş ve PKK'nın eylemleri...
Nitekim sokakta, kahvede konuştuğumuz hemen her Diyarbakırlı, PKK'nın da son 2.5 aydır bölgede eylemlerine son vermesinin nedenini seçim sandığına bağlıyor.
Çünkü, çatışmadan tükenmiş olan Diyarbakır'da kaotik yapının devamı artık DTP'ye oy kaybettiriyor.
Örneğin, geçen yıl yaşanan kuraklığın üzerine gelen ekonomik kriz esnafın çifte vurgun yemesine neden olmuş.
Üzerine, neredeyse "Her gün bir yıl dönümü" bahane edilerek, "haydi bugün de kepenk kapat" talimatı eklenince tepki büyümüş.
Sivil itaatsizliğe dayalı politika izleyen DTP, esnafın itaatsizliğiyle karşılaşmış.

Bölgesel yurtsever
Dolayısıyla, Diyarbakır'da siyaset çatışma ve gerilimden uzak platformda yürüyor.
Ancak, eski Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya 'nın da söylediği gibi, "sivil itaatsizliğin bölgesel yurtsever yayılımına" yönelik politika güden DTP, bu politikasını, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve 21 Mart'taki Nevruz'da da sürdürür mü bilinmez.
Çünkü "kimliğe dayalı" siyasetin en sert biçimde yürütülmesini isteyenler ile PKK'nın da silahsız siyasi örgüt haline gelmesini arzu edenler arasındaki tartışma parti içinde de devam ediyor.
Her ne kadar güvercinler ön plana çıkmış görünse de bugüne kadarki edinimlerin çatışma sonucu kazanıldığını belirtip, "Kürtçe eğitim; Öcalan ve PKK'nın da çözüm sürecine dâhil edilmesi de aynı yoldan sağlanır" diyenlerin direnişi sürüyor.

Aklın bittiği yer
Ancak, DTP'nin de desteği ile Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı'na seçilen Galip Ensarioğlu'na göre çatışmada çözüm arayanlar kaybedecek.
"Çatışmanın olduğu yerde akıl geride kalır; huzurun olduğu yerde akıl öne çıkar" diyen Ensarioğlu, bir noktanın daha altını çizdi:
"Başbakan ve AKP, 'Diyarbakır'ı istiyoruz diye diretmeseydi, çatışmacı olmasaydı sandıkta daha rahat olurdu."
Anlaşılıyor ki AK Parti de çatışmacı görüntüden uzaklaşmak için sinirlerinden arınmış bir ismi, Kutbettin Arzu'yu aday çıkarmış.
Arzu dün erken saatte "ciğer kebap" yiyerek yaptığımız sohbette şu noktanın altını çizdi:
"Bin yıldır bir arada yaşayanların meselelerine bir hal yolu bulunur. Yeter ki şiddetten uzak olunsun."
Bu aşamada sözü Baydemir ve DTP'ye getirip eleştirisini sıraladı:
"Hem demokratik laik cumhuriyet diyorlar, hem de silaha başvuruyorlar. Baydemir de bakıyorum Medrese eğitimi aldığını söylemeye başladı, sürekli dinden bahsediyor. TRT6'ya karşı çıkıp, sanatçıları tehdit edenler şimdi sahiplenme çabasına girdi. Hangisine inanacağız. Ben Diyarbakır'da hizmet için varım; kavga için değil..."
Bir zamanlar şiddetin en acımasız koşullarının yaşandığı Diyarbakır'da şimdi şiddet oy kaybına neden olan unsur haline dönüşmüş.
Daha ilerisi bir süre önce çözümü şiddetle arayanlar, bugün karşısında direnir olmuş.
Özetle, yerel genel seçim Diyarbakır'a huzuru getirmiş; dileriz devamında, "silahların susmasına" da aracı olur...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın