kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Şubat 2009, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Demokrasinin beşiğinde özgürlük savaşı-PERİHAN KORKMAZ

Giriş Saati : 27.02.2009 10:52
Güncelleme : 27.02.2009 19:28
Yeni Haber
LONDRA- Bugünlerde Londra'ya gelmek niyetindeyseniz, bir de Big Ben'in önünde, Buckingham Sarayı'nın arka planda olduğu fotoğraflar çekmeyi planlıyorsanız, yeni çıkan fotoğraf yasağından da haberdar değilseniz, gelecek 10 yılı parmaklıklar arkasında geçirmeyi riske atarsınız.

Nedeni ise geçen hafta yürürlüğe giren yeni Terörle Mücadele Yasası kapsamında kamusal alanda fotoğraf çekmeye kısıtlamalar getirildi. Polis memurları ve askeri personeli görüntüleyenler hakkında 10 yıla kadar hapis ve para cezası istemiyle cezai işlem yapılabilecek. Profesyonel, amatör, turist farketmiyor, her kim olursa...

Fotoğraf makinasını ele her alışta polis, asker var mı yok mu diye etrafı iyice bir kolaçan etmeli. Resmi ve önemli binaların civarını görüntülemekte sakıncalı... Yasaya gerekçe olarak, polisin çekilecek fotoğrafının terörist bir eylem hazırlığında olan birinin işine yaraması ihtimalinin ortadan kaldırılması gösterildi.
Londra'nın en büyük sokak partisi olan Nothing Hill Karnavalı'nda her yıl geleneksel olarak dansçılarla polislerin dünyanın en enerjik dansı soca yaparken çekilen fotoğraflarını artık göremeyeceğiz.

Ayrıca polisin yetkileri de arttırıldı. Daha önce gelenlerin kibarlığıyla hatırladığı İngiliz polisi artık sokakta tipini beğenmediğini durdurup arama yetkisine sahip. Eskiden bir suç duyurusu ya da arama emri gerekirdi, artık gerekmiyor... Tedbir almaya rağmen yakalanırsanız, Terörle Mücadele Kanunu'na karşı gelmekten şüphe altında olacağınız için 28 güne kadar gözaltında tutulabilirsiniz.
Aslında İngiltere'de bulunduğunuz sürece siz farkında olmasanız da filme alınıyor olacaksınız. Sokaklara ileri teknolijye sahip milyonlarca CCTV yerleştirildi. Görüntülenmeme ihtimaliz yok gibi, çünkü Avrupa ülkelerinin tümündeki kameraların toplamından daha çok ve tüm dünya kameralarının üçte biri burada...

Son haberlere göre, okul önlerinde öğrencilerin karşıdan karşıya geçmelerine yardımcı olan Lollipop leydilerin lolipoplarına da kamera takıldı. Başka yeni bir kanuna göre alkol satan bar, pub, bakkal gibi mekanlara da CCTV yerleştirilmesi zorunlu hale getirilmesi planlanıyor. Bunun gerekçesi de sarhoşları ve toplumun huzurunu bozanları saptayıp haklarında hukuki işlem başlatılması durumunda görüntüyü mahkemede delil olarak kullanmak.

Bir yandan kanuni düzenlemesi yapılıp, diğer yandan her yere gözetleme cihazları yerleştirilirken, çaktırmadan dünyanın en büyük DNA veribankası oluşturuldu. Karakolluk olmayanlardan dişçide, doktorda alınarak, beş milyon civarında kişiden DNA örneği toplandı. Hedef, 60 milyon nüfusun tamamının DNA'sını kaydetmek...

Özel hayata saygı ve bireysel özgürlükleri savunanlar, yeni doğanların kaydedildiği kişisel bilgi bankasının her kademe devlet memurunun, hastaların özel bilgi kayıtlarına her kademe sağlık personelinin ulaşabilmesine isyan ederken, İçişleri Bakanı, elektronik posta ve telefon görüşmelerinin kaydedileceği dev bir bilgi bankası oluşturulması ve tüm bu kayıtların bütün kamu birimlerince paylaşılması planlanını müjdeledi!

ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARI KİM ?

Kimileri tüm bu yeni yasa ve önlemlerle kendini daha güvende hissederken ya da 'suçun yoksa niye karşı olasın ki' diyerek yüzelsel bakarken, işin detayındakiler burnundan soluyor... Vatandaşlarının kişi haklarına tutkuyla bağlılık inancı ve toplumun her daim bireysel özgürlükleri ilk sıraya koyması sonucu yazılı anayasasız yönetilebilen ülkeyi polis devletine dönüştürenlere öfkeliler.

Yöneticilerini seçme hakkı veren demokrasiyi kabul etmeden uzun yıllar önce, Magna Carta* ( 1215), Habeas Corpus** (1679), Haklar Beyannamesi (1689), Medeni Hukuk, sanıkların jüri tarafından muhakemesi gibi kişisel hak ve özgürlüklerin, devletle vatandaş arasındaki ilişkilerin düzenlendiği bir ülke de insan haklarının Strasburg'un korumasına kalmasını utanç verici bulunuyor.

Milli güvenlik, suçlarla mücadele, teröristlere geçit vermeme, mahkemelere delil sağlama gibi güçlü gerekçeleri olsa da her ne pahasına olursa olsun kişisel hak ve bireysel özgürlüklerin kısıtlanmasına karşı olanlar sadece belli bir gruba mensup değil. Adanın antik denecek kadar eski değerlerini savunlar arasında sağcı, solcu, kralcı, asi, cumhuriyetçi, başsavcı, iç istihbarat servisi MI5'ın eski başkanı da yer alıyor.

Yasaklama, gözetleme ve kayıt toplamayı özgürlüklerin ilhakı ve özel hayata tecavüz olarak gören hakim ve avukatların başı çektiği üç ayrı grup, Modern Özgürlükler Konvensiyonu adı altında birleşti. Kaybedilen özgürlükleri bu hafta sonu geri alma harekatına başlayacak.

Eylemin ilham kaynağı, İngiltere'ye bugün demokrasinin beşiği denmesine yol açan sivil hakları için 900 yıl önce başlayan mücadelelerle dolu tarihi...
'Tehditlere karşı aşırı tepki gösterilmesi sonucu getirilen gereksiz ve ters tepme olasılığı büyük' dedikleri önlemlerin devletle vatandaş arasındaki dengeyi bozduğunu, çok geç olmadan 'dünyanın en özgür ülkesi'ne geri dönmeyi amaçlıyorlar.

* Kralın sonsuz gücünü sınırlayıp, toplum güçleri arasında denge kuran ferman
** Gözaltındaki kişinin suçunun tespiti için mahkemeye çıkarılması emri