kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Ocak 2009, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

'Löst'te Sawyer Saver, Sayid Seyid oldu!

EYLEM BİLGİÇ
05.01.2009
Oyuncu Gürgen Öz, hem çok sevdiği hem de çok güldüğü efsanevi dizi 'Lost'la dalga geçen 'Löst'ü çekti: 'Lost'ta kimsenin saçı uzamıyor, kimse sevişmiyor, kimse tuvalete gitmiyor. Bu bana çok komik geliyor..
Televizyonlarda ilk kez doğaçlama komediyi başlatan, 'Avrupa Yakası'ndan ayrıldıktan sonra bir süre ortalarda gözükmeyen Gürgen Öz, iki iddialı işle geri döndü. Abdullah Oğuz imzalı 'Sıcak'ta Adem karakterini canlandıran Öz, bu rolle, uzun zamandır özlediği bir drama işinde yer almış oldu. Ama o yine de komediden vazgeçemiyor. Bunun kanıtı da TTNet'in internetteki özel sayfası TTNetvideo'da yayınlanan 'Löst' dizisi. Aslında 'Löst'e dizi demek çok doğru olmaz. Öz'ün deyimiyle bu; dörder dakikalik 15 bölümden oluşan bir 'mini' dizi. Başarılı oyuncu, "Sempatik ve eğlenceli bir hikaye, keyifle izlenecek naif bir iş" dediği 'Löst'te, bir fenomene dönüşmüş olan 'Lost'a gönderme yapıyor. İşte Gürgen Öz'ün anlatımıyla 'Löst', 'Sıcak', 'Avrupa Yakası'ndan ayrılış hikayesi ve Avustralyalı aşkı Erin...

GÜRGEN ÖZ FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

* 'Lost' tutkunlarının karşısına 'Löst'le çıktınız. Nereden çıktı bu 'Löst'?
Açıkçası 'Lost' çok severek takip ettiğim, çok keyifli ve çok başarılı bir iş. Ama ben diziyi izlerken hep birşeylere takılıyordum. Mesela 40 kişi kurtuldu uçaktan, arkada hep birtakım insanlar var, bunlar adada yaşıyor ama onları hiç konuşturmuyorlar. Olaylar hep beş-altı ana karakterin arasında çözülüyor. Bu bana biraz komik geliyor. Bir de kimsenin saçı uzamıyor, kimse tuvalete gitmiyor, kimse sevişmiyor falan filan...

SEN KUTUP AYISI GÖRDÜN MÜ?
* Herkesin çok ciddiye aldığı 'Lost'ta siz gülecek bir şeyler buluyorsunuz yani...
Ee tabii, hatta bana Surviver yarışmasının dizi hali gibi de geliyor çoğu zaman. Çünkü ön tarafta her şeye çok özen gösterilirken arkada dekor bir durum var. Arkadaki figürasyona 'Sen ne hissediyorsun, sen kutup ayısını gördün mü, o gizemli olaylara şahit oldun mu?' diye hiç sormuyoruz. Bir de ölüyorlar ölüyorlar bitmiyorlar, o 40 kişi tükenmedi gitti. Ama ben komik bir açıdan baktığım için 'Lost'a, bunun komiğini yapsam ne kadar çok eğlenirim, benim gibi insanlar da çok eğlenir diye düşünerek hayata geçirdim bu projeyi.

* 'Löst'te, 'Lost'la dalga mı geçiyorsunuz yani?
Dalga geçiyoruz ama açıkçası birebir karakterleri oynamayı ve birebir her şeyi ti'ye almayı tercih etmedim. Bizde ana karakterlerin mantığı var, yani bildiğimiz karakterleri karikatürize etmedik. Çok naif bir komedi var 'Löst'te. Bizimki; Hurley, Sayid, Sawyer, Kate ve Jack üzerinden geçiyor.

* Sizde de isimleri aynı mı?
Hayır. Jack bizde Türk doktor Cenk oldu. Sawyer, Saver; Hurley, Furley; Kate, Kittie; Sayid de Seyid... Bunlar bizim 'Lost'ta izlediğimiz karakterlerin psikolojilerine sahip ama bambaşka hikayeleri ve davranışları olan karakterler. Hepsi bir şekilde aceleyle Avustralya'yı terk etmek zorundalar. Uçağı kaçırınca bir deniz uçağı kiralıyorlar. Bu uçağı kullanan bir pilot ve bir de hostes var. Onlar da bu beş karaktere eşlik ediyor bizim hikayemizde.

* Peki senaryo size mi ait?
Ben ve ekibim birlikte yazıyoruz. İlk bölümlerde Aziz Kedi de bize eşlik etti. Yönetmenimiz Murat Özfilizler. Çok güzel, küçük bir ekibimiz var. Karakterlerin hepsini ben canlandırıyorum, sadece Kittie karakterini konservatuvardan arkadaşım Gizem Esgin oynuyor.

* Herhalde en zoru şişko Furley karakterine bürünmesidir...
Aslında Seyid karakterine bürünmek daha zor. Onun ten rengine benzesin diye boyanmak, hazırlanmak biraz zaman alıyor.

ADEM İÇİN 12 KİLO VERDİM
* 'Sıcak'ta kısa ama hikayenin tam da ortasına olan bir karakteri canlandırıyorsunuz. Projeye nasıl dahil oldunuz?
Abdullah Oğuz'la başka bir proje üzerinde çalışırken, onlar bir yandan 'Sıcak'ın toplantılarını yapıyordu. Bir gün şans eseri senaryoyu okudum ve 'Adem' karakterini çok sevdim. Aslında çok az bir rolü var ama her şey onunla başlayıp, onunla bitiyor, her sahnede varlığını hissettiriyor. Senaryo olarak bakınca, inanılmaz önemli bir karakter ve başrollerden bir tanesi. Fakat hiçbir sahnesi yok, sadece bir kere görünüyordu. Rolü okuyunca 'Bu karakteri oynamak istiyorum' dedim.

* Yani teklif sizden mi geldi?
Evet, bu karakteri oynamanın benim için çok keyifli olacağını düşündüm. Hem Abdullah Bey'le çalışmak istiyordum, hem de dramatik bir işin içinde olmayı özlemiştim. Abdullah Bey önce "Ben Adem karakteri için çok naif bir adam düşünüyorum, sen biraz kilolusun" dedi. O zaman 90 kiloydum. "Bana üç hafta verin, üç hafta sonra geleyim" dedim ve üç hafta sonra 12 kilo vermiş olarak döndüm. Abdullah Bey de içi rahat bir şekilde rolü bana verdi. Dört yıl komedi yaptıktan sonra dramatik, naif bir rolü oynamak keyifliydi doğrusu.

* Söylediğiniz gibi biz sizi hep komedi yaparken gördük. Bu rolle 'Ben sadece komedi oyuncusu değilim'i göstermek mi istediniz?
Açıkçası dramayı özledim. Yani bir dramanın içinde yer almak istedim ve sürekli komik bilinmek ve sürekli komedi yapmak durumunda olmak istemiyorum. Seyircinin ve yapımcıların senden sürekli komik adamı beklemesi bir süre sonra sıkıntı vermeye başlıyor. O yüzden, bir süredir kendimi dışarıdan izliyorum. Olayları, kendimi dinlendiriyorum.
Haberin fotoğrafları