kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Ocak 2009, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Beş kadın yazarın hikâyeleri üzerine kurulu oyuna ‘ara’ verildi.

Yedi Tepeli Aşk'ın ilginç öyküsü

OLKAN ÖZYURT SABAH
05.01.2009
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın sahnelediği Yedi Tepeli Aşk adlı oyunda, Seray Şahiner'in kaleme aldığı Gelinbaşı adlı bölüme yönelik tartışma, yeni boyutlarla devam ediyor..
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları'nda sahnelenen Yedi Tepeli Aşk oyunuyla ilgili cumartesi günü Milliyet gazetesinde yayımlanan 'Şehir Tiyatroları'nda Alevi tartışması' haberiyle başlayan polemik büyüyor. Kadın yazarların gözünden, İstanbul'un âşık kadınlarının naif yaşamlarını anlatan ve Nezihe Meriç, Ayşe Kilimci, Seray Şahiner, Evrim Yağbasan ve Melisa Gürpınar tarafından yazılan Yedi Tepeli Aşk oyununun Gelinbaşı bölümündeki genç kadının 'Alevi' olmasının Alevi yurttaşları rencide ettiğine dair iddialarla başlayan tartışma sonucu, İ.B.B. Şehir Tiyatroları (İ.B.B.Ş.T.) Yönetim Kurulu, dün sabah yaptığı açıklama ile, 'tiyatroyu, seyirciyi ve ekibi koruma amacıyla' oyunun sahnelenmesine 'ara verildiğini' ilan etti. Yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: "...Haberde yazılanın aksine, oyunda Alevi sözcüğü sadece bir kez geçmekte ve kesinlikle olumsuz anlam içermemektedir, İ.B.B.Ş.T. Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya'nın sözleri de çarpıtılmış ve anlamından uzaklaştırılmıştır. (...) İ.B.B.Ş.T., ne yazık ki söz konusu haber ile, nesnel anlamda tehlikeli sonuçlar doğurabilecek bir provokasyon ortamının içine çekilmiş bulunmaktadır." Alkaya ise SABAH'a, yönetim olarak 'nadiren yayınladıkları' söz konusu metnin içeriğini tekrarlamakla yetindi. Oyunda Alevi yurttaşların hassasiyetinin göz önüne alınmadığını ve oyunu 'ayrımcı' olarak gördüğünü söyleyen İ.B.B.Ş.T. Sanat Danışmanı Kenan Işık ise, kararda hiçbir etkileri olmadığının altını çizdi. Işık, SABAH'a şunları anlattı: "Yönetim Kurulu'nun açıklamasında bir tuhaflık, bana sorarsanız bir saptırma var. O da şu: Olay birinin üzerine havale edilmek isteniyor: Benim, ya da belediyenin. Kimse kimseye 'bu oyunu kaldırın', ya da 'şu bölümü çıkartın' diye bir şey demiyor. Bu, Genel Sanat Yönetmeni'nin (Orhan Alkaya) inisiyatifinde. Bizim hiçbir şekilde, 'Ne yapıyorsunuz?' gibi bir denetçi tavrımız yok. Oyundan da, şikâyetler gelince haberimiz oldu. Ben oyunu izleyince bu 'Alevi' ve 'Sivas' kelimelerinin, Alevi yurttaşlarımızı incitebileceğini düşündüm. Hele hele, Muharrem ayında... Bunu Alkaya'da söyledim ve Alkaya da bana, 'Ben onu atlamışım,' dedi ve bir süre sonra 'Ben arkadaşlarla konuştum. Alevi ve Sivas kelimelerini çıkartacaklar,' ifadesini kullandı. Sivas kelimesi çıkartılmış ama Alevi lafı duruyor. O zaman itiraz niye? Demek ki, bu tepki onlar için de bir şey ifade ediyor. Ayrıca bir tiyatro seyircisi olarak, bu kelimeler kullanılmasaydı, oyunun da çok daha iyi olacağını düşünürdüm. Çünkü kadınlarla ilgili bir bekaret sorunun sadece bir grubun değil, toplumun sorunu olduğu anlamını çıkartırdım. Bence bir 'iş kazası' oldu, Orhan Alkaya ise bunu temizlemeye çalışıyor." Gelinbaşı bölümünün yazarı Seray Şahiner de, amacının Alevi'leri kesinlikle eleştirmek olmadığını söyleyip, "Hele hele ayrımcılık yapmak, hiç değil," diyor ve ekliyor: "Burada temsil hakkıyla ilgili bir durum söz konusu. Neden oyundan Alevi kelimesi kaldırılmak isteniyor? Bu toplumda varsa ve yaşıyorsa, Alevileri yok sayamazsınız. Ayrıca, oyundan Alevi kelimesinin çıkartılmasına izin de vermem."
Haberin fotoğrafları