kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
28 Aralık 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Alpay D.

Maktule bir ay ağlayan abla, katil çıktı

26.12.2008
Basına sandık cinayeti olarak yansıyan olay Müge Anlı'nın programını farklı bir boyuta taşıdı. İstanbul Fatih'te bir ay önce kaybolan 11 yaşındaki Alpay D.'nin ailesi bir ay boyunca programa katıldı ve çocuklarının bulunması için uğraştı.
Programa bir ay boyunca Alpay'ın ablası S.D. de katıldı ve gözyaşı döktü. Ama geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı ki, katil aslında stüdyoda gözyaşı döken ablanın ta kendisiydi. S.D.'nin kardeşini bıçaklayarak öldürdükten sonra cesedi evdeki çeyiz sandığında bir ay sakladığı anlaşıldı...

- Bir ay buraya gelen 17 yaşındaki kız, katil çıktı. Bunu öğrenmek nasıl etkiledi sizi?
- Alpay 11 yaşında bir erkek çocuğuydu, evinin önünden kayboldu bir gün. Anne, baba ve abla geldi programa...
Aile her gün geliyordu stüdyoya. Bir ay boyunca ceset bulunmadı, biz hep çocuğun yaşadığına inandık. Ben de hep yaşadığına inandım, güzeller güzeli bir erkek çocuğuydu. Ve sonra Alpay'ı öldüren kişinin ablası olduğu ortaya çıktı. Emniyetin tam 18 saat süren ablayı sorgulaması sonucu... Ve o kız gelip günlerce, stüdyoda ağladı, annesini teselli etti. Altında bir kaza ve kazanın kötü sonucunu engellemeye çalışan bir abla var diye düşünmek istiyorum.
Sonrasında olayı çok çocukça saklamaya çalışması da kaza olduğunu gösteriyor.
Yoksa evde bir sandığa konulan cesedin bir şekilde ortaya çıkacağını herkes bilir.
Ama insan şaşırıyor, ben hiç ablasının katil çıkacağını beklemiyordum.

- Aslında cinayeti işleyenler garip bir şekilde sizden uzak kalamıyor galiba.
- En son Halkalı'da öldürülen iki çocuk vardı, onlar da 11 ve 12 yaşlarında, yakılarak öldürülmüşlerdi. Orada da katil, dayı oğlu çıktı. O dayı oğlu sonradan kasetleri izlediğimde fark ettim ki mahalleye gidip çekim yaptığım sırada arkamdaki gruptaymış... Yani 'Katil maktulün etrafında dolaşır' sözü bence doğru. Galiba biraz daha bilgi alabilmek için, olaylar nereye gidiyor anlayabilmek için kendilerini olayların içinde hissetmek istiyorlar.

- Hiç tedirgin olmuyor musunuz? Stüdyonuzda gerekçesi ne olursa olsun bir katil var.
- Bu beni ürkütmüyor. Ben bunun bir gerçek olduğunu anladım, ürkmenin kimseye faydası yok. Demek ki hayatta her şey olabiliyormuş; önemli olan tedbir almak. Kimseye de bu katildi diye yaklaşmıyorum, yaklaşmamaya da devam edeceğim. Ama artık o kişi katil çıktığında şaşırmayacağım. Bu da benim işim.

- En çok şaşırtan ne oldu sizi bu kadar programdan sonra?
- Yeni olmasının da etkisiyle, sandıkta bulunan ablası tarafından öldürülen Alpay'ın olayı beni çok etkiledi.
Öğrendiğimde araba kullanıyordum, elim ayağım boşaldı kenara çektim. Biz o ceset, evin içindeki sandıktayken çekim yaptık evde. Ablasının olmasını beklemiyordum, bunlar çok ender vakalar. Zaten orada da çok çocukça bir halde kız, kardeşinin cesedini sandığa saklamış.

- Olayın ardından ailenin durumuyla ilgili bilgi aldınız mı?
- Sürekli konuşuyoruz, aileyle de konuşuyoruz, yakınlarıyla da konuşuyoruz. Hani bu iş, çok profesyonelce yapılıp, 'Hadi bu dosya da bitti, kapandı,' denecek bir iş değil. O kadar acılarını paylaştığım insanlara karşı hissiz kalmam beklenemez. Katil bulunuyor, karşılıklı ağlıyoruz.