kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Aralık 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MELİHA OKUR

Buyrun, iflas ertelemesini tartışalım!

İstanbul sermayesi, yazacağımız konu ile çoktan haşır neşir oldu. Anadolu sermayesi ise konudan bihaber!.. Uzaktan yakından ilgisi yok! Bu iş şirketlere ne kazandırır, ne kaybettirir? Bilmiyor!..
Açıkçası piyasaların parasızlıktan kıvrandığı, borç ödeme sıkıntısının tırmandığı bir ortamda bu konu tartışılmalı.
İyi niyetli şirket patronlarıyla, kötü niyet taşıyanlar arasındaki fark ortaya çıkmalı! Abartıya gerek yok. Bu iş kriz sürecinde Türkiye'nin gündeminde baş sıraya oturacak en önemli konu.
Konunun adı: " İflas erteleme. "
Bu, "İflas erteleme" Türkiye'ye Dünya Bankası 'ndan küçük bir hediye!..
İcra İflas Kanunu' nun 97-A ve 97-B maddelerinde yapılan bir değişiklikle hayatımıza 2003 'te girdi. İlk etapta iflas ertelemesi için 2 yıllık bir süre öngörüldü.
Ancak bazen evdeki hesap çarşıya uymuyor. Merkezi Ankara'da bulunan Beğendik Mağazaları, öngörülen sürede finansal açıdan rahatlayamayınca vakit kaybedilmedi. Küçük bir değişiklikle süre 5 yıla uzatıldı.
Böylece Türkiye'de şirket kurtarma operasyonları için farklı bir yolculuk başladı.
İflas erteleme işi müesseseleşti!..
Diyeceksiniz ki; "Kimler iflas ertelemesi isteyebilir?"
Şirketinin aktifi, pasifinden düşük olan şirketler, "İflas erteleme müessesesi" ile tanışabilir. Ödeme sıkıntısı çeken her şirket yararlanabilir. Batık şirketler de bu yolla nefes alabilir. Elimizdeki verilere göre; bugüne kadar 400 şirket iflas ertelemesine başvurmuş.
Peki, iflas ertelemede sistem nasıl işliyor? Geçmişte rahmetli Turgut Özal'a, şimdi de Başbakan Erdoğan'a avukatlık yapan Münci İnci, "Mahkemeye sunulan bilirkişi raporları uygun olursa SSK ve vergi dahil tüm borçlar ertelenebilir" diyor.
Hatırlatalım.
İflas ertelemesi kabul edilen bir şirkete ilgili mahkeme yönetimi denetlemek için bir kayyum atıyor. Borçlu olanların yanında bazen alacaklı olanlar da erteleme için başvuruyor.
Gelin görün ki; sistem, Türkiye'de sağlıklı işlemiyor. Kimi hukukçulara göre; bazıları bu işi rant kapısı olarak görüyor. Bazı bankalar bu yüzden kötü bir imaja sahip. Bazıları iflas ertelemesi sistemini kullanıyor.
Peki, ne yapılmalı?
İlk iş, tıpkı kalkınma ajanslarında olduğu gibi Anadolu'da da bilgi seviyesi İstanbul ile aynı noktaya oturmalı. Anadolu'da yargının yan mekanizmaları güçlendirilmeli. Özellikle bilirkişi ve mali müşavirlik işi daha sağlam bir çerçeveye oturmalı. Eğer bu başarılırsa Gaziantep, Adana ya da Trabzon'dan iflas ertelemesi isteyen bir şirket, İstanbul'daki ofislerle çalışmak yerine kendi bölgesindeki ofislerle çalışmayı tercih eder.
Sistem tıkanmaz.
Tabii, bankacılık kesimi ile şirketler de kredi ilişkisini daha işin başında düzgün tutmak zorunda.
İşin bamteli burası!..