kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Aralık 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
AYŞE ÖZYILMAZEL

Toplana toplana dağılmasak bari!

Toplantıdayım, toplantıdasın, toplantıdalar... Farkındaysanız iş hayatında sürekli bir toplantı durumu söz konusu... Cep telefonun susmuyor; arkadaşın, sevgilin, bekleyen diğer işlerinden kişiler arıyor, masa altında mesaj atıyorsun: "Toplantıdayım". Yok pardon! "tplantdym" Kısa ve öz olsun hesabı! Birilerini göremiyorsun çünkü toplantıdasın. Annene babana karşı zaten 7/24 toplantıdasın. Çay kahve içmekten gece kendini eve attığında kusasın geliyor. Ama sen bıkmıyor toplanıyorsun, toplanıyorsun, toplanıyorsun...

BİR SAAT TRAFİK
Peki ne oluyor bu toplantılarda? Genelde zaman kaybından ve kilo fazlasından başka bir şey olmuyor. Diyelim sana bir teklifte bulunacaklar ya da yeni bir oluşum var, bir karar alınacak, bir işe başlanacak neyse ne işte... Ya yemekte buluşuyorsunuz ya kahve içmeye gidiyorsunuz ya da onun ofisine... Bir kere İstanbul trafiği adamın canına okuyor. İstanbul'da bir toplantı eşittir en iyi ihtimalle bir saat trafik! Peşin peşin bir saatini çöpe attın mı? Attın! Sonra buluşup karşındakiyle iki hoş beş ediyorsun. Kimi bir türlü konuya giremiyor, kimi bir türlü ne yiyeceğine, ne içeceğine karar veremiyor. Masadaki öbürünün gözü seni bir yerlerden ısırıyor, "Ay nerede karşılaşmıştık, kimin arkadaşıydın" diye en aşağı 15 dakikanı yiyor. Nedendir bilinmez, bu toplantılarda kafadan ilk yarım saat konuya girilemiyor. Nihayet konuya girdiniz mi? Süpersiniz! Peki ne oluyor? Çoğu zaman anlattıkları, istedikleri, bekledikleri, sundukları şey oraya gitmene değmemiş oluyor.

VAKİT KAYBI OLUYOR
Yani telefonda söyleyebilirlerdi bilemedin e-mail de atabilirlerdi. Niye toplandık şimdi? Yemek yemeğe mi? İçki içmeye mi?... Toplanıyoruz, toplanıyoruz, toplanıyoruz... Hadi kabul edelim yüzde doksan lüzumsuz toplanıyoruz, canımızı sıkıyoruz, konuya gelemiyoruz, geldiğimiz konuyu umursamıyoruz. Boşa vakit, boşa enerji tüketiyoruz. Yetmiyor! Konuşulanları düşünüp, yeniden tartışmak için bir daha toplanmak üzere vedalaşıyoruz. Aman da ne güzel, pembe dizilerdeki boş ve zengin kadınlar misali sosyalleşiyoruz. Sosyalleşiyoruz da iş bitiremiyoruz! Toplanmaktan üretmeye sıra gelmiyor, görmüyor muyuz? Hani şu toplantıları e-mail ve telefonla sınırlasak, çok önemli toplanmaları da ayakta yemeksiz, içkisiz, muhabbetsiz gerçekleştirsek olmaz mı? Bence süper olur!