kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
1 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
ELVAN DEMİRKAN

Sekssiz evlilikler...

Madonna ve Guy Ritchie 18 aydır sekssiz evlilik yaşadıkları için boşanıyorlarmış. Siz de okumuşsunuzdur, günde dört saat spor yapan Madonna, kocası ile beraber olacağı zamanı bile egzersiz rutinine göre ayarlıyormuş. Yazdığı kitaptan, çektiği kliplerlere, 'Like a Virgin' adlı şarkısında bir rahiple sevişmesine kadar imajını seks üzerine kurmuş bir kadının hayatında seksin öncelik olmadığına inanmak zor. Ama kontrol manyaklığı ile gittikçe garipleşen Madonna, imajını korumak için kendini o kadar çok yeniledi ki, artık kim olduğunu kendisi bile bilmiyordur diye düşünüyorum. Aslında evliliklerinin yürümediği "Blackberry'lerimizle yatağa giriyoruz" dediği zamandan belliydi.

UÇ BİR HAYATI VAR
Madonna'nın seçtiği hayatın bir uç olduğu kesin, ama evli oldukları halde 'Like a Virgin' yaşayanların sayısı da az değil! Evlilik, istediğiniz rahatlıkta seks yapmanızı sağlayacak bir kurum iken, zamanla aynı evin içinde bekar yaşamaya başlıyorsunuz. Genelde evliliğin en romantik olmayan yönleri bize kendimiz, beraber olduğumuz kişi ve sevginin doğası ile ilgili pek çok şey öğretiyor. Evlenirken doğru insanı seçtiğimize o kadar emin oluyoruz ki, beraberliğin hayat boyu süreceğine inanıyoruz. İnsanlar ilk aşık olduklarında bütün limitlerini ve katılıklarını bir yana koyuyor. Zamanla, insanlar karşısındakini istediği gibi bükemeyeceğini ve beklentilerini gerçekleştiremeyeceğine inandığında o aşk, tahammülsüzlüğe dönüşüyor.

NİYE ACELE ETTİM?
Yatak odanız sabahın erken saatlerine kadar gözyaşı ve suçlamalarla dolu gecelere şahit oluyor. Yine dargın geçen bir geceden sonra sabah uyandığınızda yatakta yanınızda uzanan kişiye bakıp, 'Hayat boyu mu?' diye düşünüyorsunuz. Çünkü aslında onun sizi mutlu etmediğini farkediyorsunuz. Hatta niye evlenmek için o kadar acele etmiş olduğunuzu bile düşünebiliyorsunuz. İIişkinizin ateşi her geçen günün aynılığı, sıradanlığı ile testten geçiyor. Yaşadığınız hayalkırıklığı ile kendinizi yalnız hissetmeye başlıyorsunuz. Ancak tüm bunlara sebep 'o' değil! Sadece evliliğin varılacak bir yer olmadığını, bazen heyecan, bazen sıkıntı dolu bir yolculuk olduğunu nihayet farkediyorsunuz. Zor ve sinirlerinizi yıpratan bir yolculuk mu? Evet. Ama bir o kadar da zengin ve tatminkâr bir tecrübe... Evlendiğiniz anda işiniz bitmiyor, sadece daha zor bir sınıfa geçiyorsunuz. Çünkü her seferinde onu anladığınızı düşündüğünüzde o biraz daha değişiyor. Siz de değişiyorsunuz. Birlikte geliştiğiniz sürece ilişkinizi doğru bir dengeyle beslemeyi öğreniyorsunuz. Kilo vermek gibi bir şey... O ekstra beş kiloyu verdiniz mi, işiniz bitmiyor. Kalıcı olması için hayat tarzınızın olması gerekiyor.

EFOR SARFETMEK
İşte evlilik de öyle.. Efor sarfettikçe başarılısınız. Onun için kendinizi çaresiz hissettiğiniz günlerde ne ona, ne de kendinize fazla yüklenmeyin! Tartışmalarınızın sadece tepkiden ibaret kalmaması için önce sakinleşmeniz lazım, perspektifinizi netleştirmeniz lazım. Bazen dokunulmak istemezsiniz, size yaklaşmaya çalıştığı zaman sinir olursunuz. Belki bu hafta (ya da bu dönem diyelim) uyku sizin için seksten daha önemli olabilir. Olsun, önemli olan seksin olmadığı zamanlarda bile kucaklaşmanın, öpüşmenin ve anlayışın olması... Gerisi zaten gelir. Eminim şikayetiniz her neyse haklısınızdır. O da haklıdır. Ama ne kadar haklı olduğunuzu iddia ederseniz, eşinizle bağınız o kadar azalır. Bazı tartışmalarda doğru veya yanlış yoktur, geçmişiniz, cinsiyetiniz farklıdır. Sabır ve özveriyi öğrenmek burada devreye girer. Birlikte olduğunuz kişiyi değiştirebileceğinizi düşünürseniz, o sizi memnun etmek için belki bir süre olduğundan farklı davranmaya çalışır. Ama yetişkin bir insanın alışkanlıklarını ve tutumunu değiştirmek imkansızdır. Ve onu değiştirmeye çalışmanızın bedelini mutlaka ödersiniz. Onun için kendi tavrınızı değiştirmek en kolayıdır. Aranızdaki ilişkiyi geliştirmek için kendinizi değişmeye niyetiniz yoksa karşınızdaki de bu açığı kapatamıyorsa, ayrılmalı mısınız? Belki... Ama şunu unutmayın; mükemmel bir kadın, mükemmel bir erkek ve mükemmel bir ilişki yok...

* Sevgili okurlar, 1-7 Kasım tarihleri arası İstanbul'da olacağım. Katılacağım programları www.elvandemir kan.com'dan öğrenebilirsiniz.