kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Ekim 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Frankfurt’ta dün yapılan sempozyuma, Türkiye’deki gelişmeler damgasını vurdu.

'Biz ifade özgürlüğünü bulmadık ki kazanalım!'

ECE KOÇAL FRANKFURT
18.10.2008
Frankfurt Kitap Fuarı'nda yapılan İfade Özgürlüğü ve Yayıncılık Deneyimleri sempozyumu ilgi topladı..
İfade Özgürlüğü ve Yayıncılık Deneyimleri başlıklı sempozyum, forum alanında gerçekleştirilen Türkiye etkinliklerinin en ilgi çekicilerindendi. Dünkü etkinlikte, Etyen Mahçupyan, Seyfi Öngider, Ragıp Zarakolu, Fikret İlkiz ve Halil İbrahim Özcan, konuya geçtiğimiz gün fuarda yaşanan 'Kürdistan' haritası krizinden girdi. Mahçupyan şöyle konuştu: "Bir noktadan sonra kontrol elden çıkıyor. Bu da kriz ve kaos yaratıyor. İfade özgürlüğünün iyi veya kötü bir şey olması sizin zihninizle ilgili bir şey." Mahçupyan, ifade özgürlüğü olmazsa, birey olunamayacağını belirtip, Türk medyasını da şöyle eleştirdi: "Burada şu yanlış anlaşılmasın; biz var olan ifade özgürlüğümüzü kaybetmedik. Zaten yeni kazanıyoruz. Taraf gazetesi, Aktütün saldırısının daha önceden bilindiğini duyurdu. Genelkurmay bunu önceden bildiğini reddetmedi. Sadece yayınlanmasına karşı çıktı. İfade özgürlüğü yeni öğrenilen bir kavram. Medya da bu süreçte, iyi vatandaş olmaya çalışıyor. Devletin öngördüğü nasıl vatandaş olmak gerektiğini söyleyen bir medya var. Özellikle medyada otosansür söz konusu. Bunun bazı sebepleri var: Birincisi, devleti üzmek istemeyen, işadamlarının medyası olması. İkincisi, medya mensuplarının artık sanıldığı gibi öyle halk içinde yaşıyor olmaması. Kendi küçük çevrelerinde yaşıyorlar. İfade özgürlüğü her ülkenin kendi kendine hak etmesi gereken bir şey. Biz ise henüz hak etmiyoruz."