| 12 Ekim 2008, Pazar |
İLİŞKİLİ HABERLER
Maço Borat'tan gey Bruno'ya şirretlik berdevam
YAPRAK ARAS ŞAHİNBAŞ
10.10.2008
Avusturyalı gey moda muhabiri Bruno, Milano ve Paris moda haftalarının altını üstüne getirdi. Sacha Baron Cohen (Borat) sadece defileleri basmakla kalmadı, sahne arkalarında ve partilerde de taarruzdaydı..
Bir aylık, hummalı bir moda maratonu daha sona erdi. Londra, New York, Milano ve Paris moda haftalarından akıllara elbet çok şey kazındı. Ama moda blogları ve forumlarının hâlâ konuştuğu tek bir şey var: Bruno! Ne Marc Jacobs'ın 'Mary Poppins' şapkaları, ne Martin Margiela'nın 'suratsız' modelleri, ne tavşan kılığında sahneye çıkan Alexander McQueen, ne de Prada'nın podyumunda iki seksen yere serilen mankenler... Moda dünyasının en sıcak konusu, Avusturyalı gey moda muhabiri Bruno. Kimileriniz onun alterego'sunu daha yakından tanıyor olabilir aslıda: Kazak gazeteci Borat'ı; yani gerçek 'kimliği' ve adıyla, İngiliz komedyen Sacha Baron Cohen'i.
SAHNE ARKASINDA KAOS
Moda dünyası son haftalarda Bruno'dan çektiğini, kimseden çekmemişti. Bruno'nun ilk kez Milano'da, Iceberg defilesinin backstage'inde ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Üzerinde daha sonra sık sık göreceğimiz deri yeleğiyle, mankenlerle röportaj yapan Bruno, bir anda kendisini yere atıp üzerindeki kıyafetleri yırtmaya başlayınca güvenliğin dikkatini çekiyor ve yaka paça dışarı atılıyor.
Mariella Burani ve Roberto Musso, sahne arkasına sızmayı başardığı tahmin edilen diğer Milano defileleri. Iceberg olayı üzerine ise İtalyan Moda Konseyi bir basın bildirisi yayınlıyor ve tasarımcıları, Sacha Baron Cohen ile ekibine dikkat etmeleri konusunda uyarıyor.
Dsquared2 mesajı alıyor; Bruno kapıdan çevriliyor.
Versace'yi ise kıl payı kaçırıyor; beraber geldiklerini iddia ettiği Marie Claire editörü, Bruno'yu yalanlıyor; güvenlik duvarı yine aşılamıyor.
DEFİLEDEN GÖZALTINA...
Ama herkes Dsquared2 veya Versace kadar şanslı değil. Veya şöyle de diyebiliriz; modacılar, bugüne kadar devlet adamlarından aktörlere kadar herkesi kafalamayı başarmış olan Cohen'i durdurabileceklerini sandılar mı gerçekten? Bu kez kurban, Agatha Ruiz De La Prada. Sahte kimliklerle defileye sızmayı başaran Bruno, mankenlerle röportajı bir kenara bırakmış, gözünü podyuma dikmiş belli ki. Podyumun üzerinde bir anda pelerinli bir adam beliriyor. Tuhaf kıyafetli adam yürüyüşünü bitirdiği sırada ışıklar kapanıyor. Daha sonra Cohen'i polis arabasına bindirilirken görüyoruz. Ve Milano macerası böylece son buluyor.
STELLA'NIN ÖZEL DAVETLİSİ Mİ?
Peki Bruno bu kadar 'rezalet'le yetiniyor mu? Tabii ki hayır! Sırada Paris var. Orada da Givenchy partisi senin, Stella McCartney defilesi benim, geziyor.
Ama bu sefer Bruno'nun 'büyük yerden' torpilli olduğu kanısı yaygın. Zira McCartney'nin şovunda, çok önemsenen kişilere verilen bir yerde; ikinci sırada oturuyor. Histerik alkışlarına, önünde oturan Harper's Bazaar editörlerinin üzerine çıkmasına (ve bu sırada kırmızı g-string'ini herkese göstermesine) rağmen kimse kolundan tutup dışarı atmıyor! Cebinden her nedense bir tampon çıkarıp çiğnemeye başladığı söylentileri bile var.
Defileden sonra Stella McCartney'ye soruyorlar; "Bruno buradaydı, gördünüz mü?" McCartney gülümsemekle yetiniyor: "Öyle mi? Hiç haberim yoktu!" Bu röportajın da üzerine Bruno'nun defileye, McCartney'nin özel davetiyle geldiği tahmin ediliyor.
MANKENLERE AŞK MEKTUPLARI
Diğer taraftan Bruno saldırıları devam ediyor. Denizci kıyafetleri içinde Vanessa Bruno'nun defilesine girmeye çalışıyor. Başaramıyor.
'Bruno Moda Haftası'nın kapanışı, Jean Charles de Castelbajac defilesiyle oluyor. Açılır kapanır sandalyesiyle salona gelip en öne kurulan Bruno, defile boyunca podyumda yürüyen mankenlere aşk mekupları döşeniyor, podyumda yürüyen kızların ellerine tutuşturuyor. Cep telefonuyla yüksek sesle konuşarak da, son mankenle beraber podyumda yürüyor ve sahne arkasına geçiyor. İçeride neler olduğunu henüz kimse bilmiyor!
SAHNE ARKASINDA KAOS
Moda dünyası son haftalarda Bruno'dan çektiğini, kimseden çekmemişti. Bruno'nun ilk kez Milano'da, Iceberg defilesinin backstage'inde ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Üzerinde daha sonra sık sık göreceğimiz deri yeleğiyle, mankenlerle röportaj yapan Bruno, bir anda kendisini yere atıp üzerindeki kıyafetleri yırtmaya başlayınca güvenliğin dikkatini çekiyor ve yaka paça dışarı atılıyor.
Mariella Burani ve Roberto Musso, sahne arkasına sızmayı başardığı tahmin edilen diğer Milano defileleri. Iceberg olayı üzerine ise İtalyan Moda Konseyi bir basın bildirisi yayınlıyor ve tasarımcıları, Sacha Baron Cohen ile ekibine dikkat etmeleri konusunda uyarıyor.
Dsquared2 mesajı alıyor; Bruno kapıdan çevriliyor.
Versace'yi ise kıl payı kaçırıyor; beraber geldiklerini iddia ettiği Marie Claire editörü, Bruno'yu yalanlıyor; güvenlik duvarı yine aşılamıyor.
DEFİLEDEN GÖZALTINA...
Ama herkes Dsquared2 veya Versace kadar şanslı değil. Veya şöyle de diyebiliriz; modacılar, bugüne kadar devlet adamlarından aktörlere kadar herkesi kafalamayı başarmış olan Cohen'i durdurabileceklerini sandılar mı gerçekten? Bu kez kurban, Agatha Ruiz De La Prada. Sahte kimliklerle defileye sızmayı başaran Bruno, mankenlerle röportajı bir kenara bırakmış, gözünü podyuma dikmiş belli ki. Podyumun üzerinde bir anda pelerinli bir adam beliriyor. Tuhaf kıyafetli adam yürüyüşünü bitirdiği sırada ışıklar kapanıyor. Daha sonra Cohen'i polis arabasına bindirilirken görüyoruz. Ve Milano macerası böylece son buluyor.
STELLA'NIN ÖZEL DAVETLİSİ Mİ?
Peki Bruno bu kadar 'rezalet'le yetiniyor mu? Tabii ki hayır! Sırada Paris var. Orada da Givenchy partisi senin, Stella McCartney defilesi benim, geziyor.
Ama bu sefer Bruno'nun 'büyük yerden' torpilli olduğu kanısı yaygın. Zira McCartney'nin şovunda, çok önemsenen kişilere verilen bir yerde; ikinci sırada oturuyor. Histerik alkışlarına, önünde oturan Harper's Bazaar editörlerinin üzerine çıkmasına (ve bu sırada kırmızı g-string'ini herkese göstermesine) rağmen kimse kolundan tutup dışarı atmıyor! Cebinden her nedense bir tampon çıkarıp çiğnemeye başladığı söylentileri bile var.
Defileden sonra Stella McCartney'ye soruyorlar; "Bruno buradaydı, gördünüz mü?" McCartney gülümsemekle yetiniyor: "Öyle mi? Hiç haberim yoktu!" Bu röportajın da üzerine Bruno'nun defileye, McCartney'nin özel davetiyle geldiği tahmin ediliyor.
MANKENLERE AŞK MEKTUPLARI
Diğer taraftan Bruno saldırıları devam ediyor. Denizci kıyafetleri içinde Vanessa Bruno'nun defilesine girmeye çalışıyor. Başaramıyor.
'Bruno Moda Haftası'nın kapanışı, Jean Charles de Castelbajac defilesiyle oluyor. Açılır kapanır sandalyesiyle salona gelip en öne kurulan Bruno, defile boyunca podyumda yürüyen mankenlere aşk mekupları döşeniyor, podyumda yürüyen kızların ellerine tutuşturuyor. Cep telefonuyla yüksek sesle konuşarak da, son mankenle beraber podyumda yürüyor ve sahne arkasına geçiyor. İçeride neler olduğunu henüz kimse bilmiyor!
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 12 Ekim 2008, Pazar
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2008/10/12/pz/haber,8C8B3F2D44034B919894804F885B06E9.html
Tüm hakları saklıdır.
Hobi Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|