kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Ekim 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

Şebnem'in zor anları

Cuma günü karakol baskını haberini veren, canlı yayın bağlantıları yapan spiker ve sunucuların söze "İyi günler" ya da "Hoş geldiniz" diye başlamalarına sinir olmuştum. Yahu dağ gibi askerlerimiz şehit olmuş, pek çoğu yaralanmış, bu günün neresi iyi, neresi aydınlık? Konuğun gelişinin neresi hoş? Sonra atv Ana Haber'e döndüm. Şebnem Sunar Küçük, gazeteci konuğunu stüdyoda ağırlarken, "Size hoş geldiniz demek isterdim ama bugün yaşadığımız gelişmeler buna engel oluyor" dedi. "Hele şükür" dedim. İnsanlığını, spikerliğinin önüne koyanlar da varmış. Konuşurken, kelimelerin klişesini söküp, yerine yüreğini dikenler de oluyormuş meğer... Sonra ocağına ateş düşen şehit ailelerinin görüntüsü aldı sırayı... Ama Şebnem'in acı listesi bitmemişti. Sırada, kızının okul arkadaşı olan Murat Edin'in, tüm ailesinin sele kapılarak can verdiği o haberi sunmak vardı. Belki de yurt dışında bulunan küçük Murat bu acı haberi "Şebnem Teyzesi'nin" bülteninden öğrenecekti. Üstelik sevgili Şebnem çok kısa bir süre önce babasını yitirmişti... Buna yürek mi dayanırdı? Dönüşte Şebnem'in çenesi ile beraber sesi de titriyordu. Sözlerini güçlükle tamamlayıp, yeni haberi zar-zor anons edebildi. Anladım ki, haberi prompter'dan değil, yüreğinden okuyordu...