kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Ekim 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
Oyunculuğa gönül verdikten sonra eğitim alma kararının kesinleştiğini söyleyen Ayçin İnci: "Bence bir oyuncu hiçbir zaman ‘ben oldum’ dememeli. Sahnede şarkı da söyleyebilmeli, tiyatro da yapabilmeli, dans da edebilmeli."

Bal yapan arı olmak için kendimi geliştireceğim

HAYATİ GÖK
06.10.2008
atv'nin sevilen dizisi 'Benim Annem Bir Melek'te 'saf gelin adayı Nalan'ı canlandıran Ayçin İnci: Hedefim bal yapan arı olmak. Farklı roller ile kendimi geliştirerek, her zaman mesleğime gerekli emeği vereceğim..
Bugüne dek 'Kurşun Yarası' ve 'Kara Duvak' gibi dramatik dizilerde rol alan Ayçin İnci, 'Benim Annem Bir Melek'teki absürd karakteriyle hayran kitlesini genişletti. Oyunculuğa altı yıl önce bir reklam filmiyle adım atan Ayçin İnci, Şahika Tekand Oyunculuk Atölyesi'nde eğitim aldığını belirterek, "Oyunculuk her zaman geliştirilmeli. Eğer bir oyuncu 'ben artık tamamım' diyorsa büyük tehlike içindedir. Çünkü arayışını ve dolayısıyla da içindeki doğru gözünü kaybetmiştir. Benim mesleki hedefim arı yapan bal olmak" dedi.

EKİBİN SICAKLIĞI İZLEYİCİYE GEÇİYOR
* 'Benim Annem Bir Melek' ikinci sezonda da büyük ilgi topluyor. Size gelen tepkiler nasıl?
Dizi çok sevildi, çok beğenildi. Ama ben bunda ekibin birbirine duyduğu gerçek sevgi ve saygının da etki ettiğini düşünüyorum. 'Ekip iyi anlaşıyorsa bu sıcaklık ekrandan izleyiciye geçiyor' sözü çok doğru. Ekipteki herkes, işine çok bağlı ve sevgi dolu. Komedi çekmek çok zevkliymiş; hem eğleniyoruz, hem de işimizi hakkıyla yapmaya çalışıyoruz.

* İzleyiciyi bu diziye bağlayan ne oldu?
Yönetmenimiz Hakan Algül işini çok iyi bilen biri ve çok olumlu bir karaktere sahip. Ayrıca senaryomuz çok incelikli, senaristimiz Vasıf Büyükoruç zaten senelerdir başarılı işlere imza atmış biri. İzleyici forumlarını okuduğumda bu güldürünün içinin dopdolu olduğunu söylüyorlar. Bazı durumları ve insanları açıkça eleştirirken, aynı zamanda güldürmek; benim için çok ilham verici.

* Hikaye bir gelin-kaynana çatışmasının ötesinde gelişiyor değil mi?
Gelin kaynana çatışması anlatılırken her bölüm bambaşka meselelere de değiniyor. Ama işin içine bakarsak o cadı gibi görünen kaynananın içinde iyi bir yürek olduğunu görüyoruz.

TAM İSTEDİĞİM ROLDÜ
* Sizin 'saf gelin adayı' tiplemeniz izleyici üzerinde nasıl bir etki bıraktı?
İnsanlar, gözlerinden yaş gelecek kadar güldüklerini söylüyor. 'Nalan' küçük bir kız çocuğu gibi bir karakter olduğu için, beni gördüklerinde yanaklarımı sıkıştırıyorlar. Türk dizilerinde görmeye alışık olmadıkları bir 'saf' tiplemesiyle karşılaştıklarını, ayrıca dram dizilerinden sonra böyle bir rolle onları şaşırttığımı söylüyorlar. İyi tepkiler almak ve özellikle de izleyenleri güldürmek çok mutluluk verici.

* 'Kurşun Yarası' ve 'Kara Duvak' gibi dram ağırlıklı dizilerden sonra böyle bir karakterde rol alma teklifini nasıl kabul ettiniz?
Benim en çok hoşlandığım şey; birbirine hiç benzemeyen karakterleri oynamaktır. Bir ara hep masum ve mağdur esas kız rolleri geliyordu. O yüzden kötü bir karakteri oynamayı çok istiyordum. Çünkü önceki iki dizide melek kadar iyi ve masum kadın rolleri oynamıştım. 'Bu kadar masum bir surattan kötü olamaz' diye bir yargı vardı ve onu kırmak istiyordum. 'Kara Duvak'ta kötüler kötüsü bir kadını oynadım. Çok beğenildi, bu sefer kötü karakter rolleri gelmeye başladı. Sonra da bir komedi dizisinde yer almayı çok istedim, ama her şeyiyle kaliteli bir proje bekliyordum. O sırada BKM'den 'Benim Annem Bir Melek' için teklif geldi. Tam benim istediğim ters köşe rol olduğunu fark ettim ve başladım.

KASIMDA TİYATRO VAR
* Oyunculukta hedefleriniz neler?
Bal yapan arı olmak istiyorum! Daha çok eğitim almak ve ileriki yaşlarımda bile work-shop'lara katılmak, kendimi geliştirmek, farklı rollerle izleyenlerin karşısına çıkmak, mesleğime gereken emeği vermek, insanlara saygı duymak, sevilmek, sevmek...

* Kardeşiniz Ayça da siz de başarılısınız. Genetik bir yetenek mi bu?
Böyle şeylerin genetik olduğu, hatta bunun ispatlandığı söyleniyor. Ailede bu kadar çok oyuncu olması herhalde genetik bir şeylerle ilgili. Ablam Ayça İnci şimdiye kadar aldığı rollerin altından başarıyla kalkmış bir isim. Biz birbirimize mümkün olduğunca destek olmaya çalışıyoruz. İsimlerimizin yakınlığından dolayı bizi karıştırıyorlar ama aslında pek benzemiyoruz. O biraz erkeksi, ben daha kadınsı bir tipim.

* Sinema teklifleri alıyor musunuz?
Sinema projesi var ama zamanı olduğu için açıklayamıyoruz. Yeni proje olarak Emre Kınay ile bir tiyatro oyunumuz olacak. 'Aşk Heryerde' adlı tiyatro oyununu kasım ayında Moda Duru Tiyatro'da izleyici ile buluşturacağız.