Temsa'ya bravo, Paris'te göğsümüzü kabarttı

Geçen hafta Uluslararası Otomobil Fuarı'nı izlemek için Paris'e gittim. Fuarda, Türkiye'de üretilen modellerin sergilenmesi bir Türk gazeteci olarak göğsümüzü kabarttı.
Ama asıl göğsümüzü kabartan, fuar dışında yaşandı. Fuardan kaldığımız otele giderken bindiğimiz otobüs Türkiye'de Adana Temsa tesislerinde üretilen safkan Türk malıydı. Sadece ben ve diğer Türk gazeteciler değil, bizim dışımızda da binlerce yabancı gazeteciyi fuar alanından otellerine taşıyan Türk malı Temsa otobüslerdi. 2001 krizinde ihracata odaklanan ve otobüste bir Türk markası haline gelen Temsa'ya teşekkürler. Fransa'da pazar lideri olan Temsa'dan daha büyük başarılar bekliyoruz.
Paris Otomobil Fuarı'na gitmek için Şeker Bayramı'nın ikinci günü yola çıktım. Sabah erken saatlerde havalimanına vardım. Ancak, bugüne kadar beklemediğim bir manzarayla karşılaştım. Atatürk Havalimanı'nın otoparkında ne yazık ki yer yoktu.

Otopark sorunu
Uzun bayram tatili nedeniyle yurtdışına çıkan Türkler nedeniyle otopark ağzına kadar dolmuş. Otoparkta yer bulamayanlar ise otomobillerini yol kenarına, kaldırımlara kısaca nerede yer buldularsa orada bırakmışlar. Tam umudu kesmişken son anda yer buldum. Paris uçağını yakaladım. 20 yıldır otomotiv sektörünün nabzını tutan ve dünyadaki tüm fuarları takip eden bu satırların yazarı az daha kalsın, Paris'e gidemeyecekti. Otomobiller yüzünden Paris otomobil fuarına gidememek ironik olurdu sanırım.