kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Temmuz 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
İlk başrolünü 16 yaşında oynayan Kobal, hep ‘En iyisini nasıl yaparım?’ diye düşündüğünü söylüyor.

Hiç nasıl sıyrılabilirim diye düşünmedim!

* Çok fazla genç oyuncu var. Bu enflasyon nereye gidiyor? Sizin yeriniz nedir?
Yeni bir jenerasyon var. Bence sektörün ilerlemesi için yeni jenerasyon oyuncuların çıkması çok hayırlı oldu. Yıllardır bu mesleği yapan çok değerli oyuncular var; ancak yeni bir kan gerekiyordu. Yeni insanlara ihtiyaç var. Bunlardan biri olmaktan bir rahatsızlık duymuyorum. Arada kalmak ya da arkadan sıyrılmak gibi bir problem yaşamadım.

* Her işte, başarılı olmak için bir farklılık yaratmak lazım ama...
Amaçlayarak, planlayarak, 'Nasıl sıyrılabilirim?' diye düşünmedim hiç. İnsanın içinde bir şeylerin olması gerek. Bu, gizem işte. Fark edenler de nasıl ediyor bilemiyorum. Bazı insanlar lider olarak doğar mesela, bu sonradan öğrenilecek bir şey değil. Oyunculukta da öyle. 'Dadı' dizisinin seçmelerinde, iki yüz kişi arasından sıyrıldığımda da fark atmak için bir çaba göstermedim.

SÖYLEMEYE UTANIRIM
* Ama kuvvetli yönlerinizin farkında olmanız güzel bir şey...
Bunu kendim söylemeye utanırım. Farkındalıklarım da zamanla oluşuyor zaten. Şimdi düşününce, belki beni diğerlerinden sıyıran şey; hem sarışın olup, hem de iyi ve sıradan bir karakteri canlandırabilmem ve bu tipe bürünebilmem oldu. İnsanların bunu yadırgamaması benim için avantaj oldu.

* Hiç önünüze çıkan bir şansı kaçırdığınız oldu mu?
Hayır, kaçırmadım. Zaten insan kaçırdığını zannettiğinde, aslında ufukta çok daha iyi bir şansın onu beklediğini göz ardı ediyor. Örneğin ev almayı çok istiyorsun ya da bir elbise. Bir süre sonra o senin için değerini kaybediyor. Aslında bunun sebebi, insanın mutlu olduğu duruma alışıp, kendini artık mutsuz zannetmesi. Sahip olduklarıyla mutlu olmayı bilmesi lazım ki, önüne gelen diğer şansları değerlendirebilsin. Aksi takdirde insan kendini kapatıyor, başını kuma gömüyor ve sahip olduklarının farkına varmıyor. Bunu dönem dönem hepimiz yaşıyoruz. O yüzden, insanın algılarının açık olması gerek.