kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Temmuz 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Tarkan ile Bilge'nin ayrılık hikayesi

Zaten başından beri kimse "Aman da ne büyük aşk" demiyordu. Ama birbirleri için iyi birer partner oldukları doğruydu. Açıkça söylemek gerekirse 7 yıllık ilişkilerinde de birbirlerine çok şey kattılar. Bilge artık herkesin bildiği, tanıdığı bir avukat. Tasarımını yaptığı çantaların PR'ını da iyi yapıyor. Hemen her hafta bir dergide röportajı var. Yani artık sadece Tarkan kontenjanından ünlü değil. "Bilge Tarkan'a neler kattı?" diyecekseniz, onu da Tarkan'a sormak lazım... Konumuz Tarkan ile Bilge'nin ayrılığı... Hikayeye başından başlayalım... Son birkaç aydır, ikilinin ayrılık haberleri kulaktan kulağa yayılıyordu. "Ah magazin medyası işte! Yazar, uydurur falan..." Yayılmak istenen hava buydu. Nereden mi biliyorum? Tarkan'ın daha birkaç hafta önce Antalya'daki konserinde yaptığı konuşmadan... Sahnede şarkılarını seslendirirken, kimse bir şey sormadan izleyenlere "Siz beni biliyorsunuz. Yazılanlara inanmayın. Bunların hepsi dedikodu" demiş, ardından da 'Dedikodu' şarkısını seslendirmişti Yani 'ayrılık' haberlerini yazanlar yalancıydı. Bu tavrı anlayamıyorum. Kalabalıkların karşısında ya da kameraların karşısında herkese bir cesaret geliyor galiba. İnsanlar sallayabildikleri kadar sallıyor. Ve işin garibi o sözleri unutup, başka tavırlarla karşımıza çıkıyorlar sonra. Hiçbir şey olmamış gibi... Nitekim Tarkan da bu 'iddialı' açıklamasının üzerinden çok geçmeden, Beşiktaş Vogue'da yenen bir akşam yemeği sonrası Bilge ile birlikte kapıya çıkıp ayrıldıklarını, o yemeğin bir veda yemeği olduğunu açıkladı. Sordum muhabir arkadaşlara; "Sizi Vogue Restoran'dan mı arayıp haber verdiler?" diye. (Ki asla yapmazlar böyle bir şeyi) Hayır efendim, kendilerine sürekli özel haber yapan bir TV programına kıyak olsun diye, o gece oraya gitmişler ve "Bu açıklama sadece size özel olacak" demişler. Ama bizim piyasada hiçbir şey saklı kalmaz. Tabii o yemek de saklı kalmamış ve kapının önü bir anda magazin muhabirleriyle dolmuş. Tarkan'ın istediği de buydu belki... Neyse... Tarkan, karşısında gazetecileri görünce hüzün bulutlarına sarınıp, bu kararı alırken çok zorlandıklarını söylemiş. Bir de şarkısının sözlerini patlatmış oracıkta; 'Ağlamadan ayrılık olmaz, hatıralar uslu durmaz, kalanlar gideni gönlünde taşır, aşk sevene yük olmaz. Biz böyle bilir böyle yaşarız' diye... Merak ediyorum; şimdi 'Siz o yazılanlara inanmayın. Bunların hepsi dedikodu' sözlerinin hiç mi kaydı kalmadı Tarkan'da? Yoksa sahiden ayrılmışlardı da; sırf bir magazin programına kıyak olsun diye mi buluştular o restoranda? Ya da; şaraplarını yudumlarken 'Ah şimdi nasıl da rol keseceğiz' diye kahkahalar atıp, ondan sonra mı çıktılar medyanın karşısına hüzünlü gözlerle? Çok merak ediyorum çok! O gece Vogue'da olmak vardı!