kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Temmuz 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Sezen Aksu ve Orhan Gencebay şarkılarını ‘bayıla bayıla’ dinlediğini söyleyen Hamit Ündaş: Elbette Nazan Öncel’in müziğini her dönem çok ama çok sevdim. Onlar bize Tanrı’nın gerçek armağanları.

Babam ölünce depresyona girdim, beni 'janti' kurtardı

ASLI ÖRNEK - GÜNAYDIN
Türk popunun beste fabrikatörü Nazan Öncel'in 'müzik yoldaşı' Hamit Ündaş: Babamı geçen yıl kaybettim. Sonra büyük bir depresyona girdim. Bu acının altından 'Janti' sayesinde kalkabildim!..
Nazan Öncel'in 15 yıldan beri müzik yolunda birlikte ilerlediği Hamit Ündaş, albümünün adı gibi 'janti' biri... Ses tellerindeki nodül nedeniyle sesi 'kısık' çıkıyor ve bu nedenle de söylediği şarkılarda dinleyeni iyice hüzünlendiriyor. Yıllardan beri beste ve aranjman yapan 53 yaşındaki Ündaş, Nazan Öncel'in 'Yapacağız' demesiyle 'Janti' isimli albümünü geçtiğimiz haftalarda piyasaya çıkardı.

* 'Janti'nin Nazan Öncel'in size taktığı bir lakap olduğunu biliyoruz. Neden albümü de bu isimle çıkardınız?
Albümün isim annesi Nazan Öncel'dir. Bundan 10 yıl önce 'Erkekler de Yanar' albümünü yaparken bana 'Janti hoş geldin' dedi; benim de hoşuma gitti. Sonra da bana hep 'Janti gel, janti git' diyordu. Böyle anılmak güzel...

KİMSE İTİRAZ EDEMEZ

* Peki siz kendinizi tanıtırken Hamit diye mi, 'Janti' diye mi tanıtıyorsunuz?
Şimdiye kadar 'Janti' diye bir tanıtım şeklim hiç olmadı. Genelde bana adımla hitap ederler. Şu ana kadar öyleydi, bundan sonra değişir mi bilmem. Yalnız bir sabah arkamdan 'Janti' diye bağıran birisi oldu. Bir çocukluk arkadaşımdı. O kadar şaşırdım ki...

* Kaç yıldır müzik camiasının içindesiniz?
84'ten beri. Müziğe rahmetli Melih Kibar'la başladım. 90'a kadar da onunla birlikte çalıştık. 1993 yılında ise Nazan (Öncel) Hanım'la çalışmaya başladık. Tam 15 yıldır da onunla birlikteyiz.

* Ama bunca yıla rağmen 'Janti' sizin çıkardığınız ilk albüm...
Ben yıllardan beri beste yapar Nazan'a dinletirdim. Albüm yapma isteğim yoktu. Nazan'dan böyle bir şey de istememiştim. Bir gün dayanamadı, 'Artık yeter! Sana albüm yapma zamanı geldi' dedi. Ben de 'Peki' dedim. Kimse ona itiraz edemez zaten! Albümü akustik yaptık.

* Nasıl bir hazırlık sürecinden geçtiniz?
Biz çalışmaya başladık. 'Ağlamaya Devam' şarkısını yaparken, (Nazan Hanım kendi evinin alt katını stüdyo olarak kullanır) bana 'mikrofonu aç' dedi. Ben kendi albümüyle ilgili bir iş yapacağımızı zannettim. Şarkıyı koydu, geç mikrofonun başına deyip, bana 'Ağlamaya Devam' şarkısını söyletti. Ben insanlar evde nasıl şarkı söylerse, öyle söylüyordum. Bu şarkıları Nazan Hanım, üst kattayken hep duyarmış meğerse! Orada karar vermiş. Bana 'Senin şarkıları okuman lazım' dedi; ben de okudum. Böylece hayatımda ilk defa şarkı söyledim. Yani bir tecrübem yok! Böyle böyle 4-5 şarkıyı okudum.

KİBAR VE BAKIMLI BİR ERKEK

* Jantiliğin size göre felsefesi ne?
Janti kibar, bakımlı erkek demek. Türkçe'deki argo karşılığı da fiyakalı anlamına geliyor sanırım. Yani babacan, cebinde parası olmasa bile her kahvede her meyhanede masası olan hoşgörülü insan anlamına geliyor. Zaten ben çocukluğumdan beri böyleyim. Bu lakabı aldıktan sonra böyle olmadım. Ben hep böyle yetiştim. Benim felsefem de düzgün insan olup, iyi işler yapmak...

* Bundan sonraki albümlerin adı ne olacak?
Bilmiyorum. Belki 'Janti 2', 'Janti 3' diye devam eder. Öyle bir düşüncemiz var aslında. Nazan Hanım'la konuştuk. Başka şeyler yazmaya gerek yok ki!

* 40'ıncı albüme de 'Janti 40' dersiniz artık...
İnşallah o günleri görürsek, artık.

* 'Janti', geçen yıl kaybettiğiniz babanıza ithafen yazılmış bir albüm mü?
Annemlerle biz karşılıklı otururuz. Ortaköy'de bir köşede onlar bir köşede biz otururuz. Babamı hep balkonda görürdüm. Çalışmayı çok sever, sürekli çalışırdı. Vefat ettiğinde de 85 yaşındaydı. Ama inanın ki, o da benim gibi ilaç almazdı. Çok sağlıklı bir insandı. Solunum yetmezliğinden kaybettik. Bir sabah balkonda görmesem, 'Ne olur?' diye sorardım anneme. Şimdi onu balkonda göremeyince bir tuhaf oluyorum. Ben çok büyük bir depresyona girdim. Allah'tan yanımda Nazan vardı. Nazan bu albümle beni kurtardı.

SÖYLERKEN ÇOK AĞLADIM

* Bu albüm size ilaç gibi gelmiş olabilir mi?
Kesinlikle! Tam anlamıyla bana ilaç oldu. Kolay değil, hiç değil! Ama hayat acımasız ve yapacak bir şey yok! Bu albüme ve Nazan'a borçluyum; yoksa çok kötü olurdum. Herkes kendi babası ölmez zannediyor. Nazan da kendi babası için söylerdi. Allah'ım 'Bana olsun, ona olmasın' diye konuşurduk. Ama hayat böyle değil, olmuyor.

* Şarkı söylerken ağladınız mı? 'Anne oğlun çok yalnız' diye söylediğiniz bir söz var orada ağlıyorsunuz gibi...
Çok ağladım. (Gerçekten ağlıyor)

* Beklentiniz ne?
Pek beklentim yok! Yurdun bir köşesinde insanlar beni dinliyorsa, benim için en büyük mutluluk bu. Ben bunu Nazan'a da söyledim. Benim için bu albüm bir hayaldi ama Nazan bunu gerçekleştirdi. İnsanlar dinlesin, hangi kalbe ilaç olur onu zamanla öğreniriz herhalde. Sanıyorum ayağı yere basan da bir albüm oldu. Aynılıklardan sıkılanlara alternatif bir albüm... O yüzden içim rahat. Albüm satışlarını hiç sormuyorum. Hiç kimseye de sormadım şimdiye kadar. Piyasaların şu anki durumunu biliyorsunuz. Fazla bir şey beklemenin de bir anlamı yok!

BAKKALA TAKIMLA GİRERDİ

* Sizinle ilgili beni en çok şaşırtan şey rock müziğini sevmeniz oldu, kimleri dinliyorsunuz?
Türkiye'de rockçı olarak bir tek Hakan Kurşun'u dinliyorum. Rock müziğini, Klasik Batı Müziği'ni severim. Yeri geldiğinde türkü de, sanat müziği de dinlerim.

* Peki Janti rock müzik yapar mı?
Neden olmasın? Benim albümümdü yarı rock sayılır. Sizleri de şaşırtırım bir gün. Zaman ne gösterir bilmem.

* Hep böyle 'grand tuvalet' mi giyinir siniz?
Sürekli 'iki dirhem bir çekirdek' olmasa bile giyimime çok dikkat ederim. Babadan gördüğüm bir şeydi. Benim babam da gerçek bir kibardı, bakkala giderken bile takım elbise giyerdi, ayakkabıları boyalıydı. Herhalde ona çekmişim. 2-3 takım elbisem var, öyle dolaşmayı seviyorum.

* Her yere böyle mi gidiyorsunuz yani?
Genelde gitmeye çalışıyorum.
Haberin fotoğrafları