kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Temmuz 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

İşte AK Parti sözlü savunmasının tam metni

Yeni Haber
Devlet Bakanı Cemil Çiçek ile AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın Anayasa Mahkemesi'nde yaptığı sözle savunma metni AKP'nin internet sitesinde "Sözlü Cevaplarımız" başlığı ile yayınlandı.

AKP, kapatma davasında verdiği sözlü savunmada, siyasi partilerin yaşamalarının esas, kapatılmalarının ise istisna olduğu belirtildi.

Partinin internet sitesine Devlet Bakanı Cemil Çiçek adına koyulan savunmada, siyasi parti özgürlüğünün, çoğulcu demokrasilerin olmazsa olmazı olan düşünce ve ifade özgürlüğü ile örgütleme özgürlüğünün özel bir kullanım biçimi olduğuna işaret edildi ve şöyle denildi:

"Hatta ifade özgürlüğü bu nedenle örgütlenme özgürlüğünün kolektif kullanımıdır. İfade özgürlüğü ve bu özgürlüğe sağlanan güvenceler de anayasal demokrasilerin kilit taşıdır."

Savunmada, yüksek mahkemeden açılan kapatma davasının reddine karar verilmesi talep edildi.

AK PARTİ SÖZLÜ SAVUNMASININ METNİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

"NAZIM HİKMET" İLE SAVUNMA

AKP, Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı sözlü savunmada Nazım Hikmet örneğini vererek, "Bir zamanlar Nazım Hikmet'e kimler karşı idi, şimdi kimler şiirini okumaktadır? Doğru olan bugünküdür" dedi.

Kişilerin, ülkelerin, değer yargılarının ve düşüncelerin zaman içerisinde değişebileceğini belirten devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek yaptığı savunmada "değişim' ile ilgili şu görüşlerini dile getirdi:

"Türkiye siyasetinde bunun çok örnekleri görülmüştür. Ben kendi çevreme baktığımda 60'lı yıllarda en hararetli bir şekilde her şeyin devletleştirilmesini savunanların bugün nasıl özelleştirmeden yana olduklarını, her türlü yabancı sermayeye karşı her şeyin millileştirilmesini talep edenlerin bugün aman yabancı sermaye Türkiye ye gelsin diye nasıl yoğun bir çaba içersinde olduklarını müşahede edebiliyorum. Dolayısıyla dünün devletleştirmecileri ve benimki gibi millileştirmecileri bugün ülke sorunlarında bir noktaya gelebilmişlerdir.

Hepimiz kendi hayatımızda dün nelerin yasak olduğunu bugün ise o yasakların ne kadar anlamsız olduğunu gördük, yaşadık ve yaşıyoruz. Yine şu kısa hayatımız içerisinde çok zaman geçmeden, öyle yarım asır, bir asır veya çeyrek asır geçmeden fikirlerimizde çok köklü değişiklikler olduğunu gördük. Mesela kendi hayatımızda bir zamanlar Nazım Hikmet'e kimler karşı idi, şimdi kimler şiirini okumaktadır? Doğru olan bugünküdür. Dolayısıyla burada söylemek istediğim şey şu: Eğer bir toplumda dengeler yerli yerine oturmadıysa, toplumda sağlıklı bir sosyal yapı, bir ekonomik yapı, istikrarlı siyasi bir yapı ve süreç söz konusu değilse bu neviden dönüşümler, bir taraftan öbür tarafa kıymet hükümlerinde değişiklikler olmaktadır. Dünün yasakları ve yasak fikirleri, bugünün siyasi alternatif ve çözümleri olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bunun en kapsamlı projesi Avrupa birliğidir. Geçmişte kimler Avrupa birliğine karşı oldu? Şimdi aman Avrupa birliğine girelim diyen bunu yüksek sesle söyleyenler kimler? Şüphesiz hepimiz, hepimiz değiştik. Öyleyse, yarının muhtemel doğrularını bugün yasak ya da düşman ilan etmek, değişimin değişmez dinamiğine ters düşmektedir."

AJANSLAR