kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Temmuz 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Tepkiyi azaltmak

Bir bakanın da dün telefonda vurguladığı gibi Ankara bürokrasisinde işler tamamen durmuş vaziyette.
Herkes, "kapatma davası" ile yatıp, "Ergenekon" ile uyanıyor.
Gün boyu da yeni hükümet modelleriyle ve seçimlerle uğraşıyor.
Bürokrasi böyleyken, iş çevreleri de piyasadaki nakit sıkıntısı ile çek ve senetlerinin protestosu arasında kalmış, bunalımdan çıkış, iflastan kurtuluşun yolunu arıyor.
Bu tablo, zaten var olan gerilimi daha da artırmış bulunuyor.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun, Ankara Ticaret Odası'nın Başkanı Sinan Aygün'ün gözaltına alınması dolayısıyla olağanüstü yaptığı Meclis toplantısındaki konuşmasını da bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.
Bugüne kadar ince eleyip sık dokuyan, hükümete yönelik sert eleştiride bulunmaktan kaçınan Hisarcıklıoğlu'nun önceki günkü sert sözlerinin gerisinde, toplumda var olan gerilim yatıyor.

Frenlemek için
Nitekim Hisarcıklıoğlu da sohbetimizde bunu gizlemedi.
"Hükümete yönelik sert eleştirisinin" nedenini şu ilginç cümle ile açıklayarak söze başladı:
"Hükümete dönük gerginliği frenlemek için o konuşmayı yaptım..."
TOBB Başkanı, hedefinde "kesinlik hükümet olmadığını" da belirtip sözlerini sürdürdü:
"Sinan Aygün'ün gözaltına alınış biçimine, hakkındaki suçlamanın ne olduğu belli değilken yaka paça götürülmesine tepkimiz var. Suçu varsa ortaya konulur. Ama 120 bin kişinin başkanlığını yapan, kamuoyunun gözünün önünde bulunan bir kişiye karşı yapılan bu doğru değildi..."
Bu noktada ilginç bir tespitte de bulundu:
"Buna ben tepki göstermeseydim, gerisi daha kötü gelecekti..."
Hisarcıklıoğlu, sorum üzerine "gerisi daha kötü gelecekti" sözlerine de şöyle açıklık getirdi:
"Esnafın canı yanmış, kapanmalar artmış, durmuş. Zaten canı burnunda olan insanların bir de sevdikleri Başkanlarının rahatsız edici şekilde gözaltına alınması tepkiyi daha da yükseltti. Tepki koymak için yürüyüş, gösteri yapmayı planlıyorlarmış. Frenlemek için çıkıp sert konuşmayı yapmak zorundaydım. Hükümete karşı çok daha büyük gerginlik olmasın diye o konuşmayı yaptım."
TOBB Başkanı, bazı tespitlerde de bulundu. Ülkede çok büyük bir kamplaşmanın olduğunu, bunun huzursuzluğu daha da körüklediğini ve gerilimi artırdığını belirtti.

"Gül'le konuşmadım"
Bu gerilimin azaltılması için sadece kendisinin konuşmakla kalmayıp TOBB Konsey başkanlarına da yazılı açıklama yaptırdıklarını belirtip sözlerini tamamladı:
"Biz gerilim olmasın diye uğraşırken, herkesin de buna destek olması lazım. Yoksa önü alınamaz bir noktaya taşınır..."
Bu aşamada, "Konuşmanızdan Cumhurbaşkanı'nın bilgisi var mıydı?" diye sorduğumda Hisarcıklıoğlu'nun yanıtı kısa oldu:
"Cumhurbaşkanı ile bu konuyu konuşmadım. Konuşmam da..."
Bir milyonu aşkın üyesi bulunan, Türkiye'nin en büyük sivil kurumu TOBB Başkanı'nın sözleri böyle. Kamuoyunda beğeni kazanmış birçok kişinin sorunun gitgide içinden çıkılmaz bir noktaya gitmekte olduğu yönündeki uyarıları da anımsanırsa Hisarcıklıoğlu'nun sözleri daha da önem kazanıyor.