kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MAHMUT ÖVÜR

Fethullah Gülen üzerine 'ince' hesaplar

Bir süre önce bir siyasetçi ile konuşurken sözü tarikat devlet ilişkisine getirdi ve şu tespiti yaptı:
"Adına ne derseniz deyin, tarikat, cemaat veya hareket, bugün din ekseninde çalışan gruplar devletle anlaşmak istiyor. Eskiden ikisi arasında negatif bir anlaşma vardı şimdi bu anlaşmayı pozitife çevirmek istiyorlar..."
Siyasetçiye göre dini cemaatlerin açık talebi şu:
"Siz bizim varlığımızı kabul edin biz de sizin sınırlarınızı zorlamayalım."
Konunun yeniden tartışma gündemine taşınmasının nedeni, Fethullah Gülen hakkındaki Yargıtay'ın beraat kararı.
Aslında bu sonucun daha fazla uzamaması gerekiyordu.
Bir süre önce Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan'ın, Gülen'in Nazım Hikmet gibi memleket hasreti çektiğini dile getirmesi ve bu hasretin bitmesi gerektiğini söylemesi de bunun açık göstergesi.
Gerçekten de bu ayıbın son bulması Türkiye için gerekliydi.
Elbette bu kararın içeriğine yönelik, hukuki yanına yönelik söylenecek söz yok. Ancak olayın bir de kafalarda soru işareti yaratan siyasi boyutu var.
Çünkü garip bir süreçten geçiyoruz. Bir yanda AK Parti kapatılmak, liderine siyasi yasak getirilmek isteniyor. Öte yanda, duruşu siyasi olmasa da aynı aks üzerinde yürüyen Gülen Hareketi'nin kurucusu Fethullah Gülen beraat ediyor.
Bu da kurumların toplumu şekillendirmeye çalıştığı bir dönemde ister istemez kafaları karıştırıyor.
Acaba "yeni bir toplumsal dizayn" hesabı mı yapılıyor?
Bu soru nedeniyle, günlerdir siyaset kulislerinde Gülen'in dönüşü konuşuluyor.
Herkes olaya kendi penceresinden bakıyor ve bir siyasi sonuç çıkarmaya çalışıyor. Bir süre önce bu konuyu ele alırken Nakşibendilik üzerine araştırmasıyla bilinen Yrd. Doç. Dr. Muhammet Çakmak şöyle diyordu:
"Fethullah Hoca'nın Türkiye'ye dönmesi yeni gelişmelere, risklere açıktır. Bir toplumsal hareketin objesi haline gelirse çok farklı olur. Bunu isteyenler var. Bu anlamda dönüşüyle çok büyük etki yaratılabilir. Hatta iki milyon kişi dökülürse oraya bu toplumu derinden etkiler. Ama doğru olmaz. Hoca dönmeli, ama sessiz dönmeli. Eğitime gönül vermiş bir insan olarak ülkesine dönmeli ve hayatının son dönemini burada geçirmeli."
Fethullah Gülen de son açıklamalarıyla kafalardaki birçok soruya açıklık getirdi.
Ancak bu açıklamalar ince hesapların yapıldığı gerçeğini ortadan kaldırmıyor.
O hesapların tutup tutmayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Umarız Türkiye bir ayıbı bitirirken yeni serüvenlere sürüklenmez...