kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Merve'nin 'Öğreten Adam'ıydım

- İki ekstrem sporcunun aşkı nasıl olur?
- Ö.C:
Asla şezlonga yatıp akşama kadar güneşlenen bir kadınla beraber olamazdım. Rüzgâr çıktığı zaman o heyecanı bilmeyen bir kadın, benimle ilgili ne düşünebilirdi ki? Herhalde bir an önce plaja koşup omuzlarını yağlamamı beklerdi.
- M.C: Aramızda yedi yaş fark var. Birbirimizi tamamlıyoruz. Özgür sinirliyken ben sakinim. Evimizde hiç fırtına esmez, hep meltem vardır. Her sabah sevdiğin insanın yüzünü görerek uyanmak, bütün olumsuzlukları yok ediyor. Özgür'ü kendimden bile daha çok seviyorum. İki gün sonra ilk evlenme yıldönümümüz. Özgür'süz bir hayat düşünemiyorum. Bana özgürlüğümü verdiği için belki de. Denizde kendime olan güvenimi pekiştirdi. Onunla yüzmeyi öğrendim, hatta gümüş brove alarak cankurtaran bile oldum.
- Ö.C: Merve'nin 'Öğreten adam'ıydım. Snowboard, yelken, rüzgâr sörfü, uçurtma sörfü, dağ bisikleti hatta araba kullanmayı bile öğrettim.
- M.C: O benim Superman'imdi. Özgür ve aşk benim için aynı şey. Onsuz uyuyamıyorum, yanımda nefes alıp verişini duymak en büyük huzurum.

- Kıskançlık?
- M.C:
Bizi ayırmaya çalışanlar oldu. Bu yüzden arkadaş çevremi değiştirdim. İnsanlar yanlarında kendilerinden daha mutlu birilerini görmeyi kaldıramıyorlar. Çok üzüldüğüm günler oldu. Hâlâ cep telefonuna, kocamla tanışmak isteyen kadınlardan mesajlar geliyor. Yakın arkadaşlarım beni biraz üzdü.
- Ö.C: Tehlikeli olduğunu sanan kadınlar bana komik geliyor. Onlardan hiç korkmadım. Merve, genç kadın öğrencilerimi başta kıskanırdı. Bunu hemen anlardım. Suratı düşerdi, kendini geri çekerdi. Bir süre sonra korkulacak bir şey olmadığını kendi de anladı.