kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Haziran 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
GÜRCAN BİLGİÇ

Türküm, gururluyum

Umutlarımızı birer tuğla yapıp üst üste koyarak da bir duvar örseydik, Koller'e karşı ne yapabilirdik. Tek adam, tek amaç ve tek taktik ile karşımıza dikilen Çek takımının boyuna ne yapsak erişemiyorduk. Bizi sahamıza çivileyip, öyle bir mahkumiyet kararı çıkardılar ki, iki metrelik dev santraforun çocuk oyuncağı gibi olduk. İlk topu O'na oynuyorlar, olmazsa kenara taşıyıp yine O'nu arıyorlardı.
Ne Servet, ne de genç Emre Güngör böyle bir oyuncuya karşı oynamayı biliyordu. Çözüm Koller'i kaleden uzak tutup, top akışını kesmekti gerçekte. Yapamadık

TAM ANLAMIYLA ÇARESİZDİK
Sabri, sahaya tempo getirmesi için gerekliydi. Ama çıkacak oyuncu Semih mi olmalıydı? Çekler ikinci golünü atana kadar turnuva boyunca görmediğimiz kadar yan top kullandık, Nihat'dan bunlara kafa vurmasını bekledik.
Arda oyunun liderliğini üstlendi ve "çaresizleri" bir takım haline getirdi. Kazım'ın oyuna girmesi ile birlikte Fatih Hoca orta sahadan vazgeçti. Rakip kontraları Sabri'nin hızına emanet etti.
Taşın suyunu çıkarmaya çalışıyorduk ki, Emre Aşık'ı oyuna alamadan ikinci gol geldi. Terim ve ekibi dördüncü hakeme isyan halindeydiler. Yine bir gariplik yapmayı başarıp, ayağımızdaki topla golümüzü yemiştik.
Arda'nın 75'te gelen golü bir anda kadere teslim olmaktan vazgeçtiğimizi gösterdi. Öyle böyle değil, her saniyenin hakkını vererek ceza alanına yerleşiyorduk.

TEK GER'ÇEK' TÜRKİYE
Bu takım sanki bizi çıldırtmak için plan yapmıştı. Önce sinirden, sonra sevinçten çıldırıyorduk. Mucizenin adını Nihat koyuyordu.
Maçı uzatacağız derken, bitirme fırsatı elimizdeydi. Volkan'ın gördüğü kırmızı olacak şey değil, kalan dakikaların kaleye top gelmeden geçmesi Allah'ın lütfu.
Bizim alnımıza yazılmış bir yolumuz, dualarımızla kutsanmış bir formamız var. Bir maçta bu kadar çok mucizeyi hiçbir takım yaratamaz.
Rakip Çek, ama Türkiye'miz tek gerçek...