kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Cumartesi SABAH 
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Babalar ve çocuklar

Yarın Babalar Günü. Tarih boyunca hem bu denli önem verilen hem de bu denli yok sayılan bir başka unvan var mı bilmiyorum. Ülkelerin kaderlerinde rol oynayanlara 'baba' unvanı vermek, büyük grupları kendi için besleyenlerden "Babalık yapıyor," diye bahsetmek, tüm dünyada yaygın. Geçmişte de yine baba-oğul çatışmalarında yok olan ülkeler var. Benzer çatışmalar, ünlü romanların sayfalarından okunabiliyor. Öte yandan evin içine, yani aileye girdiğimizde eve ekmek getirme ve yaramazlıkları cezalandırma görevi verilen kişiye 'baba' diyoruz. Böylece çoğu kez işten hiç zamanı olmayan, çocukların hastalığında doktora bile gelemeyen, çocuklarıyla doyasıya oyun oynayıp eğlenemeyen babalar yaratıyoruz. Babaların kız çocuklarını çok sevdikleri, ama erkek çocuk sahibi olmayı yeğledikleri de söylenir. Oğullarının hatalarına üzülüp, dertlenen ama destek olan, çünkü kendini temsil ettiğini düşünen babalar... Kızlarının hatalarında ise onu temsil ettiği için dayanamayıp öldüren babalar... Hangisi gerçek baba? Gerçekten korkunun getirdiği saygı timsali mi, yoksa unutulmuş bir sevgi ve güven kaynağı mı? Suçlu, doğumdan itibaren çocukların etrafını saran ve babaları uzak tutan kadınlar mı? Yoksa verilen bu rolü kolay bulup, hemen benimseyen babalar mı? Oysa bir çocuğun gelişimi için babanın önemi yadsınamaz. Erkek çocuk için bir özdeşim modeli, erkekliği öğreneceği hocası olmasının yanı sıra hem erkek hem de kız çocuk için aile olmanın, paylaşımın, güvenin ve sevginin temellerindendir. Çünkü, baba sadece maddi bakım için değil, ruhsal gelişim için de gereklidir. Çünkü, dinleyen ve anlamaya çalışan baba, kızan ve uzak duran babadan daha etkilidir. Çocuk, ona yakın ve paylaşan bir babayla sağlıklı özdeşim yapılabilir. Uzakta olan, evin içinde olup ulaşılamayan babaların yerini dolduranlar çıkar. Çoğu kez bu boşluk dolduran 'babalar' tarih sayfalarına olumsuzluk örneği olarak yazılanlardır. Boşlukları hiç dolduramayanların ise yaşamları boyu hep bir yanları eksik, küskün ve öfkeli olur. Babalarını görmek istemeyen, onlarla konuşmayan ya da utanan çocukların varlığı ne kadar üzücüdür. Hele gerçekten babasız oldukları; babaları öldüğü ya da terk ettiği için baba özlemi çeken binlerce çocuk düşünüldüğünde bu üzüntü derinleşir. Televizyon programlarında çocukları kendilerine bakmadıkları için yakınan, şikâyet eden babaları çok sık izler olduk. Sadece doğuma neden olacak sperm vermenin baba olmaya yeteceğini düşünen, babalığın bu nedenle bir hak olduğunu sanan babalar... Hiç tanımadıkları bir yabancıya bile gerek duyduğunda yardım elini uzatırken, biyolojik babalarına o yürekte minicik bir yer bile vermeyen, hatta baba bile diyemeyen çocuklar... Bırakın sevgi, güven ve ilgi vermeyi, kendine verilen ekmeği getiren adam rolünü bile oynayamamış birine baba demek, zor olsa gerek. Öte yandan düşüp dizinizi kanattığınızda koştuğunuz, elini omuzunuza koyduğu zaman dünyaya meydan okuyacak kadar kendinize güven duyduğunuz, başınızı omuzuna yasladığınızda huzur bulduğunuz babalar var. Size bisiklete binmeyi, yüzmeyi öğreten, en zor problemleri çözen, sorularınıza sabırla yanıt veren, belki ilk kitabınızı paylaştığınız babalar... Başınıza kötü bir şey gelecek diye üzülen, ağlayan, isteklerinizi yeterince karşılayacak parası olmadığı için sıkılan, ama yine de herkesin babasından yakışıklı, herkesin babasından güçlü, herkesin babasından önemli olan babalar var. Yarın TRT-1'de saat 12.00'de Yaşam Sohbetleri programında bir baba ile kızını ağırlayacağım. Birbiriyle görüşmeyen, birbiri hakkında konuşan, Babalar Günü'nde bile bir araya gelmekten kaçınan biyolojik babalara ve çocuklara inat sevgi dolu bir baba kız... Baba olmanın sperm vermekle ilgili olmadığının güzel bir örneği... Evet, yarın Babalar Günü... Dünyaya getirmekle anne-baba olunmuyor. Onları dünyaya getirmek, bize çocuklarımız tarafından bakılma, sevilme, sayılma hakkı kazandırmıyor. Anne-baba olmak emek istiyor. Bu emeğin ödülü, verdiklerinizle yoğrulmuş olarak, sadece size değil yaşama kattıklarıyla gurur duyabileceğiniz, yanınızda olmasa bile gerçek bir baba olma şerefini size sunacak çocukları yaratmanın mutluluğu olacaktır. Babalar Günü kutlu olsun.