kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Cumartesi SABAH 
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Karneler ve sınavlar

Önce ilköğretim sekizinci sınıftakiler, liseler için sınava girecek, sonra karneler alınacak, sonra üniversitelere giriş sınavı var. Yani birçok aile, çocuk ve gençler için kaygılı, heyecanlı olarak bekliyor. Ayın sonuna doğru da seviye belirleme sınavları olacak. Çocuk ve gençlerin uzun tatilden önce yapmaları gereken çok şey var. Ama ailelerin yapmaları gerekenler çok daha fazla olmalı... Yarın TRT-1'de her pazar olan Yaşam Sohbetleri programında saat 12.00'de, canlı yayında konuklarımla bu konuyu ele alacağız. Öğrenmek istediklerinizi programda sorabilirsiniz. İzleyemeyecekler için karne ve sınav konularına bir göz atalım istedim.

ZAYIF NOT SENDROMU
Bazı karneler kötü gelecek. Kötü gelecek karneleri, aileler de biliyor olmalı. Bilmiyorlarsa, yeterince ilgilenmemişler demektir ve bu onların da ebeveynlik karnelerinin kırık olduğunu gösterir. Buna rağmen baskı yapıyor ve okul başarısı bekliyorlarsa, karne alacak çocuklarının kaygıları artmıştır. Bu kaygının sonuçları aileleri çok daha fazla üzecek durumlara yol açabilir. Karne notlarıyla oynamak, yalan söylemekten başlayarak, evden kaçmayla süren ve intihara kadar giden sonuçlar bu kaygının sonucudur. Karnede zayıf gelmesi önemlidir. Çünkü notlar yapılanların somut göstergeleridir. Ama kızmak ya da baskı yapmak yerine, çocuğun neden çalışamadığını, başarısız olma nedenlerini anlamaya çalışmak daha doğrudur. En önemlisi ise çocuğun duygularını anlamaya çalışmaktır.

SINAV KAYGISI
Yarın ve önümüzdeki pazar sınav var. Sınav kaygısı, bazı çocuk ve gençler için çok yoğun olabilir. Az bir süre kaldığı için kaygıyla baş etmenin genel yollarından çok, bir gece önce yapılması gerekenlerden bahsetmekte yarar var sanırım. Nasıl rahatlayacağınızı ve gevşeyeceğinizi öğrendiğinizden emin olun. Böylece kriz anında nasıl davranacağınızı bilmek sizi daha güvende hissettirecektir. Komik bir film izlemek, eğlenceli bir kitap ya da dergi okumak sizi rahatlatır. Ne kadar kaygılı olursanız olun, sınava yakın bir zamanda (örneğin bir gece önce ya da aynı sabah) çalışmayın. Ilık bir duş alın, kısa bir yürüyüş yapın, sizi kaygılandırmayacak kişilerle sohbet edin. Uyku saatinizi değiştirmeye çalışmayın. Daha erken yatmaya çalışmak ve uyuyamamak kaygınızı artırır. Sınavın nerede ve saat kaçta olduğunu bildiğinize emin olun. Sınav yerine çok geç ya da çok erken gitmeyin. Çok erken gitmek, sizin gibi kaygılı olarlarla konuşmak ya da söylediklerine kulak misafiri olmak, sadece kaygınızı biraz daha yükseltir. Geç kalmak da kaygıyı artırır. Tüm ders materyalini evde bırakın. Son dakika göz gezdirmeye çalışmak, sadece kaygıyı artırır. Elinizden geleni yaptıysanız, her şey iyi geçecektir.

VE AİLELER
Ailelerin çoğu sınava girecek çocuklarından daha kaygılı. Bu kaygıyı onlara yansıtmadıklarını zannetseler de yansıtıyorlar. Çocuklar, anne ve babalarının onlardan başarı beklediklerini, hayal kırıklığı yaşayacaklarını biliyor. Bu girilecek sınavdan daha büyük bir sorumluluk ve yüktür. Ailenizi hayal kırıklığına uğratma, onların gözünde değersizleşme korkusu, tüm sınavların yaratacağı kaygıdan büyük bir kaygı yaratır. Bu nedenle sevgili aileler kaygılanmayın. Çocuklarınıza, çalışmalarına ve kendi katkınıza güvenin. Onların sınav stresini artırmayın. Çocuklarınızın sizler için her sınavdan, her başarıdan, her kazançtan daha önemli olduğunu hatırlayın ve bunu onunla paylaşın. Herkese başarılar dilerim.