Solda yeni bir parti...

Erdal İnönü'nün SHP'sine benzer bir partiye ihtiyacımız var..." Sözün sahibi DTP milletvekilleri Sırrı Sakık ve Hasip Kaplan ...
Her iki isim de İnönü'nün SHP'sinde yer almış siyasetçiler.
Bir özellikleri de DTP'de etnik kimlik temeline dayanan siyasetten genelde uzak durmaları.
Ayrıca gelecek ay yapılacak Kongre'de Genel Başkan olmasına kesin gözüyle bakılan Ahmet Türk'e en yakın iki isim.
Her ikisi de dün telefonda aynı cümleyi tekrar etmesine rağmen birlikte değildi. Sakık, Almanya'da, Kaplan ise İstanbul'daydı. Önce Sakık ile konuştuk.
DTP'nin Anayasa Mahkemesi'ndeki kapanma davasının sonucuna göre yeni oluşumun adımının atılıp atılamayacağını sorduğumda şu yanıtı verdi:
"Çatı partisi çalışması uzun süredir yapılıyor. İnönü'nün SHP'si gibi bir partiye ihtiyaç var. Herkesin kendisini özgürce ifade edebildiği, sol bir partiye süratle ihtiyaç var."
Sakık, solda yer almış etkin isimlerle görüşmelerinin devam ettiğini, yeni oluşumun CHP ve DSP'yi kapsamayacağını belirtip ekledi:
"Bizim istemediğimizden değil, onlar istemiyor da ondan. Ancak inanıyorum ki, birlik oluşturursak, başarısı CHP ve DSP'yi çeker."

Türkiye partisi olmak
Ardından Hasip Kaplan ile konuştuk.
Kaplan, önceki gün İstanbul'da yapılan miting 10 Aralık Hareketi'nde yer alanlar da dahil bazı isimlerle temaslarının olduğundan söz etti.
Bir çatı partisi oluşturmayı amaçladıklarını belirtip devam etti:
"Kimlikleri dışarıda bırakacak, etnik temele dayanmayan bir parti. İtalya'daki gibi partilerin kimliklerini koruduğu Zeytin Dalı İttifakı değil; Alman modelinde olduğu gibi İnönü'nün SHP'sine benzeyen tek çatı partisi..."
Kaplan'ın "etnik temele dayanmayan" sözünün anlamı açık. Çünkü, DTP'de son dönemde "bölge partisi olmaktan kurtulup, Türkiye'nin partisi olmak gerektiğini" söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
İç çekişmenin temelinde de bu yatıyor.
Zaten Kaplan da sözlerindeki kastın bu olduğunu gizlemedi.

SHP ve 10 Aralık
Yerel seçim sonrası partileşme kararı alan 10 Aralık Hareketi bu oluşuma zemin hazırlayabilir mi?
Soruyu 10 Aralık Hareketi Sözcüsü Burhan Şenatalar'a yönelttiğimde yanıtı şöyle oldu:
"Kürt sorununu önemsiyoruz. Ama kuracağımız siyasi partiyi farklı grupların koalisyonu gibi düşünmüyoruz. Herhangi bir parti ile de iç çekişme yaşayan DTP ile de temasımız yok. DTP'de berraklaşma olmadan teması da doğru bulmuyorum."
Peki, DTP'lilerin "İnönü'nün SHP'si gibi olmalı" dedikleri SHP lideri Murat Karayalçın ne diyor?
Karayalçın, kendileri ile herhangi bir kişinin veya grubun temasının söz konusu olmadığını söyledi.
10 Aralık Hareket'inde yer alan Şenatalar ile "siyaset yapmaktan memnun" olacağını söylerken, "Ama yeni bir siyasi proje diyenlere de başarılar dilerim" dedi.
Karayalçın, DTP'lilerin arayışlarına dönük olarak da şunları söyledi:
"DTP'lilerle de temasım olmadı. Ancak, SHP Türkiye'nin en demokratik partisi. Böyle bir parti yapısı öngörenlere kapımız açık."
Görüldüğü gibi herkes solda yeni bir yapılanmadan söz ediyor, ancak yıllardır olduğu gibi kimse de ortak bir çatıda buluşamıyor.
Normal karşılamalı...