kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Mayıs 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Deniz Arcak, tasavvuf ile ilgilenmeye başladığında ailesinin ilk önce tedirgin olduğunu sonra kendisine destek verdiklerini anlattı.

Mesnevi sayesinde kendimle yüzleştim, renklere büründüm

İLKER GEZİCİ - MAGAZİN
Şu günlerde yeni albüm hazırlığında olan Deniz Arcak tasavvuf ile tanışmasını ve felsefesini anlattı. Arcak artık hayata başka bakıyor: İnsan olmak o kadar kolay değil!..
'1993 yılında 'Nerede' isimli ilk albümüyle tanınan Deniz Arcak, 1996 yılına kadar arka arkaya üç albüm daha çıkardı. Daha sonra müziğe sekiz yıllık bir ara veren şarkıcı, 2004 yılında 'Kıpır Kıpır' adlı albümüyle geri döndü ve 'Eyvallah' şarkısıyla müzik listelerinin üst sıralarına yerleşti. Dış görünüş olarak değişmese de, Mesnevi'yi okumasıyla iç dünyasında uzun bir yolculuğa çıkan Deniz Arcak, "Öğrendim ki tasavvuf aşk sanatıymış. Gerçekten aşık olmak insanın kendisinden vazgeçmesi demektir... Bu da tasavvufa ilgi duyan biri için altyapı oluşturur. Yani aşık olmak iyidir" diyor. Eylül ayında tüm şarkılarına kendisinin imzasını atacağı bir albüm çıkartmayı planlayan Arcak, hayat felsefesindeki değişimi müziğine de uyarlamaya hazırlanıyor.

İNCİ TANESİ İÇİMİZDE
* Sizi pop müzik ile tanıdık, şimdi ise Nat-ı Şerif okuyorsunuz. Bu süreç nasıl başladı?
1999 depreminden sonra herkes gibi ben de hayatımda zorluklar yaşadım. O dönemde girdi hayatıma Mesnevi. Şefik Can'ın tercümelerini okudum. Hatta kendisiyle tanışma fırsatı da buldum. Sonra da Şefik Can'ın eteğine yapıştım kaldım. Hayata dair aklıma gelebilecek tüm sorulara yanıt buldum. Bence bu konulara hepimizin doğuştan merakı var. Denizin içinde yüzen balık, 'Deniz nerede, çok merak ediyorum' dermiş. Bizim de halimiz bu. Denizin içindeki midyeysek eğer, hepimizin içinde inci tanesi vardır. Denizin içindeki her kum tanesi aslında inci adayıdır. İnsan olarak biz de bunun bilincindeyiz ama canla başla inci olmak için uğraşmıyoruz.

* Ailenizin duruma bakışı nasıl oldu? Nasıl karşıladılar sizdeki bu hissiyatı?
Ailem hayran kaldı. Ben psikomanyak bir çocuktum. Hangi işe girişsem dibini kazımaca veya kendimi dibinden kazıtmaca durumu vardı. Ailem o yüzden benim bu konulara sarmamdan korktu. Kafayı sıyırırım diye endişe ettiler. Öyle bir ayet de var, 'Dikkat edin, sizi Allah ile kandırmasınlar' diye. Etrafımızda da çok fazla sahte şeyhler, insanların iyi niyetlerini sömüren insanlar var. Ailem ilk başlarda benim de kanıma girdiklerini düşünerek telaş yaşadı. Ama ben onları Şefik Can Dedem'le tanıştırdım, onlar da hayran kaldı.

GÖZÜNDEKİ ÇÖPÜ ÇIKAR
* Şu anki Deniz Arcak ile 10 sene önceki Deniz Arcak arasında ne gibi farklar var?
Kendimin daha çok farkına vardım. Korkularımı yendim. Daha olumlu oldum. Köşelerden kurtuldum. Mesnevi'nin bana yaptığı şey, beni benle yüzleştirmesidir. Eskiden, 'Ben böyleyim kardeşim' derken, Mesnevi okumaya başladıktan sonra, 'Ben niye böyleyim?' demeye başladım. 'Neymişim ki ben!' demeye, 'İnsan bir yere kadar kusurlarıyla görünen tuhaf bir varlık' demeye uyandım. Etrafı yargılamaktan, kusuru başkalarında görmekten kurtuldum. Hz. Mevlana'nın bir sözü vardır: "Baktığın her yerde çöp görüyorsan, o çöp senin gözündedir; çıkar da bak." Ben de o çöpü çıkarma çabası içindeyim.

* Bu değişimi albümünüzde de görecek miyiz? Albüme etkisi nasıl olacak?
Kendimdeki yansımaları dile getirmeye çalışıyorum. Şefik Can Dedemiz'in 'Rubailerden Tercüme' kitabından seçtiklerim var. Rubailerden bir derleme olacak albümde. Onun dışında albümdeki 10 şarkının sözü bana ait. Bunda da okuduğum Mesnevi'nin etkisi çok büyük diye düşünüyorum. Çünkü daha öncesinde söz yazmak gibi bir niteliğim yok gibi, beceremem gibi geliyordu. Bir arkadaşım, "Haddimizi bilsek, yanmışız" dedi. O sözlerle gaza geldim, yazmaya başladım. Kitabı okuduktan sonra çok büyük bir birikim kazandığımı düşünüyorum. Benim gibiler için zor tabii ama birikim olarak çok değerli bir maden bulduğumu düşünüyorum.

* "Benim gibiler" derken neyi kastettiniz?
İnsan olmak o kadar kolay değil. 'Benim gibiler' derken, 'Ustaların yanında ben neyim ki?' demek istedim. Şefik Can, 18 yılda Mesnevi'yi tercüme etmiş. Buna rağmen, "Ben bu yaşa kadar hiçbir şey yapamadım, siz bana benzemeyin" der. Halle hayata geçirmek başka bir şey. Benim halim o halden çok uzak. Onu demek istiyorum...

ALBÜMDE İLAHİ YOK
* O hale bürünmek için neler yapıyorsunuz?
Ev ödevine çalışan çocuklar gibiyim. Kitaplar okumaya devam ediyorum. Öğrendikçe kendimi iyi hissediyorum.

* Yeni yaşam felsefeniz, inançlarınız, müziğinizi nasıl etkiledi? İlahi albümü yapmak gibi bir düşünceniz var mı?
Müzik evrensel bir dil. İlla tasavvuf müziği yapacağım diye bir şey yok. Baktığım açı genişledi. Renklere büründüm. Müzik türünde bir değişiklik düşünmüyorum. İçerik olarak da söyleyeceğim şeyler var. Bu işi çok seviyorum. İşime aşığım. Şarkı söylemek benim için en büyük zevk. Dertlerimi müziğimle anlatıyorum, söyleyeceklerimi müziğimle söylüyorum. Ama ilahi albümü gibi bir şey yapmayı düşünmüyorum.
Haberin fotoğrafları